41-(Düğün Tarihi ve Mide Bulantısı)

1.1K 31 30
                                    

Final için çok heyecanlıyım!!

İyi okumalarr

Aradan epey bir zaman geçmişti.

Kuzeyle en son olan ilişkimizin üzerinden tam 1 hafta 2 gün geçmişti.

Hatta bu 1 haftada ben üniversite sınavına girmiştim bile. İyi geçmişti benimkisi, baya bi umutluydum yani çıkacak sonuçtan.

Sarp ve Aylanında sınavını çok iyi geçmişti. Emir ise..

Emir sınava yetişememişti..

Çok üzülmüştü, üzüntüsünü dile getirmese bile biz hissediyorduk. Aramızda en çok o sınava hazılanmıştı sanırım. Hatta çoğu zaman ders çalışdığı için buluşmalara gelmezdi.

Bu 1 haftada epey şey olmuştu anlayacağınız. Ha bide, bu akşam Ahmet enişte yemeğe gelicekti. Teyzem düğünü konuşmak için en uygun zamanın, bu zaman olduğunu söylüyor.

Neden mi? Çünki bu aralar dedem epey bi mutluydu. Sebebini bizde bilmiyoruz.

Elimde turuncu yazlık elbiseyi bir kenara atarak şortlarımı arıyordum. Ben yazda elbise giyinemeyenlerdendim.

Gerçi yazda şortda giyinemiyordum, çünki hepsi abim tarafından esir alınıyordu!

Bulamadığım şortlarımın siniri ile bağırdım abime doğru. "Abi!"

"Cüzdanımdan al!" Geri verdiği cevaba karşılık gözlerimi devirdim. Bu sefer para istemiyordum çünki. Başka zaman olsa devirdiğim gözlerim parlardı, orası ayrı konu.

"Para değil, şortlarım nerde?!"

Bir kaç saniye sessizlik oluştu. Abim cevap vermediğinde odamın kapısı açılmıştı. İçeri Deniz abim girdiğinde göz devirerek bir daha sordum sorumu. "Şortlarım nerde?"

"Bu sefer gerçekten ben almadım." Yüzü ve ses tonu oldukça inandırıcı duruyordu. Kaşlarım çatıldı ister-istemez.

Tabii ya! "Alp abi!"

Gür sesimden sonra odama Alp abide damlamıştı. "Noldu kız?"

"Şortlarım nerde?"

"Artık yoklar." Yüzünde ki sırıtması sinirimi bozarken derin bir nefes aldım.

Ardından savaş öncesi hazırlık amacı ile boynumu kıtlatdım.

"Ya şortlarımı vericen, ya da canından olucan."

•••

"Ne iyi oldu böyle toplandığımız." Anneannem sofranın başında oturmuş, gözlerinde ve sözlerinden mutluluk akıtıyordu.

Bir aradaydık yine. Ancak bu kez masada Elif teyzelerde vardı. "Sizden sonra da Ahu ve Kuzeyin sözünü konuşmaya mı gelicez?" Harun amcanın sözlerinden sonra ortam aniden buz kesmişti. Yanımdaki Kuzeye döndürdüm bakışlarımı, o da bana bakıyordu. Göz kırptığın da ortamdaki sessizliği abim bozmuştu, pardon, abilerim!

"Oyacam o gözünü oyacam!" Dudak altından fısıldayan Deniz abimin sesi gayet net bir şekilde duyuluyordu. "Bi gözünü bana bırak." Alp abimin sesi gibi!

"Ne oyuyorsuz oğlum siz?" Annem anlamazca abilerime soru yöneltdi. Ah benim çok az 'saf' olan annem. "Dolma diyoruz anne, dolma!" Laflarını bastırarak Kuzeye doğru konuşuyordu Deniz abim.

"Biber dolması yapmsana bir gün, içini biz oyarız." Alp abimde devam etdirmişti Deniz abimin lafını.

Bunlar iyi iki oldular ha!
"Olur. Siz isteyin yeterki, yaparım oğluşlarım benim!" Annemin sevgi dolu patlamasından sonra Alp abimin yüzümde büyük bir gülümseme oluştu. Zaten şortarımı da vermemişti Alp abim..

Ortama düşen kuru, sahte öksürük sesiyle bakışlar teyzeme dönmüştü. Ahanda geliyor düğün tarihi!

"Biz haftaya düğün yapmak istiyoruz." Teyzemden beklediğim laflar Eniştemden çıkmıştı. Bakışların odağı eniştem olurken bir ses yüklesdi dedemden.

"Ayy! Ölüyorum galiba." Eniştem ve Osman aniden ayağa kalkarak dedemin yanına ilerleyeceği sırada adımları durdu. Masada bakışlarımız Eniştemdeydi. "Neden kalktın oğlum?"

Eniştem şaşkın bakışlar atarken dedi gösterdi. "Fenalaştı!"

Bir anda bir kahkaha tufanı başladı. "Ay oğlum o rol yapıyor!" Anneannem gülüşlerinim zorla durdurarak masanın diğer başında olan Dedeme baktı.

"Keriz damat!" Dedem aniden kalbine koyduğu elini çekerek dikleşti. Eniştem ise bir şey söylemeden geri yerine oturdu. Osman ise babasının oturduğunu görmüş, o da yerine oturmuştu. Geldiğinden beri epey bi sessizdi. Bazen bakışlarını üzerimde hissetsem bile takmıyordum

Dedemin rol yapışlarını gelirsek eğer. Dedemi tanıyan herkes onun nasıl bir oyuncu olduğunu bilir. İstemediği, hoşnut olmadığı bir durum olduğunu araya karıştırır. Tabii bu duruma sadece 4-5 kez inanılmıştır. Çünki sonradan herkes oyun olduğunu kavrayarak inanmayı kesti.

"Kızım yemek yesene" annemin sesiyle ayrıldım düşüncelerimden. Dünden beri midemde bir bulantı vardı. kusacak raddeye geliyordum, ama kusmuyordum. Bu nedenle iştahımda kapanmıştı. "Aç değilim anne, midem bulanıyor."

Bakışlar bana değindiğinde anneannem kalktı yerinden. "Ateşin mi var? Hasta mı oldun." Elini anlıma koyarken sıraladığı soruların ardından annem konuştu. "Sabahta bir şey yememiştin."

"Yav iyiyim ben! Ufak bi bulantı sadece." Sözlerimden sonra aniden bulanan midemle kalktım yerimden.

"Ben bi lavaboya gideyim." Sessizce tuvalete doğru adımlarken arkamdan birinin geldiğini hissetdim. Adım sesleri daha yakından gelirken döndüm arkamı. Kuzeydi.

"İyi olduğuna emin misin güzelim?" Bir eli saçlarıma çıkarken gülümsedim. "İyiyim. Dedim ya, mide bulantısı sadece. Sınav sonuçları açıklanmadı hâlâ, o yüzdendir belki de."

Kuzey aniden durduğun da bir kaç saniye konuşmadı. Artık ne düşünüyorsa kaşları çatılmış yere bakıyordu. "Ahum?"

"Efendim aşkım?"

"Hamile olabilir misin acaba?"

Bölüm sonu!
Bu bölüm, diğer bölüme nazaran biraz daha uzun. Çok uzatmadım, çünki aklımda hala finalı tasarlıyorum.
☆Yıldıza basmayı unutmayın lütfen☆
Seviliyorsunuzz♡

Mahalle Yolu | Tamamlandı.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin