Mahalle Yolu | Tamamlandı.

10-(zorbalık ve koruma)

Doğru dürüst bi bölüm başlığı gelmedi aklıma ÖQLSMMSPQPLÜME

İyi okumalarr

"Ee Ahucum sen ne okumak istiyorsun?" Eniştemin bana soru yöneltmesiyle kaldırdım kafamı yemeğimden.

"Aslında hiç düşünmedim. Belki bilgisayar mühendisliği ola bilir." Karamsarlıkla söyledim aklımdakileri.

"Puanının yeteceğini düşünüyor musun?" Sana ne yarram?

"Evet, düşünüyorüm. Ortalamam çok iyi."

Sizinde anladığınız üzüre masada oturmus sohbet ederek yemek yiyorduk. Teyzeme döndü bakışlarım, mutlu gözüküyordu. Olsundu zaten. O mutlu olmayı hakediyor.

Teyzem enişteme bakarak kaş göz yaptı, Hadi dercesine. Noluya aq?

"Biz 2 haftaya nişanı, düğünü de yaza yaparız diye düşünüyoruz aslında." Diyerek bodoslama dalmıştı eniştem düğün konularına. Anlaşılan kıvrandıkları konu buydu

"Erken değil mi? Henüz 3 gündür görüşüyorsunuz anladığım kadarıyla." Dedem haklıydı. Daha doğru dürüst tanımıyorlardı bir-birlerini.

•••••

"Bence yakışıklı adam ama henüz tam tanışmıyorsunuz bile. Evlilik konusunda acele etme derim." Annem haklı. Acele ederse üzelme ihtimali vardı teyzemin.

Eniştem yarım saat önce gitmişti. Annem, anneannem, teyzem ve ben teyzemin odasında günün dedikodusunu yapıyoruz.

Olmassa olmaz aktivitemizdir.

"Annem haklı teyzoş. Üzülmeni isteme." Diyerek söze girdim.

"Biraz bekleyin derim bende. Sonra nişan tarihini alın, duruma göre de düğün tarihi düşünürüz." Anneannemin sesiyle bakışlar ona dönmüştü bile.

Teyzeme baktım yüzü düşmüştü ama oda çok iyi biliyordu haklı olduğumuzu.

"Sanırım haklısınız. Acele işe şeytan karışır."

•••••

Sabah erkenden uyanmıştım. Şimdi ise okul formamı ütülüyordum.

"Ahu? uyandın mı?" Diye kapıma yaslanarak şaşkınca konuştu annem.

Çok tatlı gözüküyordu. "Evet annecim uyandım." Neşe patlaması yaşıyordum sanki.

Gülümseyerek kafasını salladı ve arkasını dönerek gitti.

Tabi ben bu sırada çoktan ütüyü bitirmişdim bile.

•••••

Aynada kendime baktım, saçlarımı taradım ve glossumu sürdüm.
Benim makyaj anlayışım bu kadardi işte. Yapmak istiyorum, ama beceremiyordum.

Mahalleden gelen neşeli çocukların sesiyle ister istemez bir gülümseme yayıldı dudaklarıma. Güzel geçen çocukluk herşeye bedeldi. Benim de çocukluk güzel geçti ancak ergenliğim bi hayli zordu. Fazla asiydim.

Acaba Kuzeyin ergenliği nasıl geçmişti? Yada Lise hayatı nasıl olmuştur? Bence lisede populer çocukdu, öyle bir havası var çünki.

Bunları düşünürken çoktan ayağıma ayakkabılarımı giyinmiştim bile.

Evden çıkarken anneme seslendim çıktığımı haber vermek için. "Anne ben çıktımm."

"Daha kahvaltını bile etmedin Ahu." Arkamdan sesleniyordu ama dönüp bakmadım. Okulda yerdim bir şeyler.

•••••

"Pişt." Bana doğru dönüp bakarak konuşan sınıf arkadaşım osmana baktım. İsmim vardı benim pişt ne be?

Kantin sırasında bile rahat yoktu ya.
Gerçi kantin sırasın da rahat aramamda bir garip oldu.

Bi süre yüzüne baktım sonra yine önüme döndüm. Sıram geldiğinde 1 tost ve 1 su istedim.

Aldıklarımla boş bi masaya geçecekken yine osmanın sesini duydum. "Sana diyorum, aloo?" 

Aldıkarımı boş bir masaya koyarak osmana döndüm. Yanında 3 arkadaşı vardı.

"Benim bir ismim var Osman. Öyle seslen bende öyle cevap vereyim sana." Dedim ve tam masa oturacağım an kolumdan tutarak kendine döndürdü. "İsmin ne? Küçük orospu falan mı?" Alaylı ses tonu dahada bozmuştu sinirlerimi. Orospu sensin be! Göt lalesi.

"Ağzını topla piç!"

Bir adım atarak dahada yakınlaştı bana. "Yalan mı? Annenle baban annenin orospuluğu yüzünden ayrılmadılar mı? E sende anneni seçtiğine göre sende orospusun." Ben bunu sikerim.

Elimi kurtardım ve osmanı geriye doğru itdim tam yine yaklaşacağı sırada yapıştırdım bi okkalı tokat.
Kimse benim annem hakkında ileri geri konuşamazdı.

"Seni sikerim çocuk. Anladın mı beni? Anandan emdiğin sütü burnundan değil götünden getiririm."  Sinirden dolan gözlerime inat sert çıkan sesimle son sözümü söyledim. "Bir daha seni annem ve benim hakkımda ileri geri konuşurken görürsem.."

Sinirli ve yarı alaylı sesiyle lafımı kesti. "Ne yaparsın? Ben söyleyeyim mi? En fazla tokat atarsın ama ben seni sabah kadar si-"

"Hoopp!" Osmanın lafını bölündü bu kez ancak bölen ben değildim Emirdi.

"Öncelikle kirli fantezilerini al ve götüne sok. Ahu benim arkadaşım ve onun canını sıkanın ben ümüğünü sıkarım. Anladın? Şimdi siktir ol." Benden haz etmediğini düşündüğüm Emir benim arkamda mı durmuştu?. Osman sessizce ve korkak adımlarla kantinden çıktığında, şaşkın bakışlarımı Emire atım. bana güven verircesine gülümsedi.

"Biliyorum, kaba bir tanışma faslımız olmuştu. Ama telafi ede bilirim. Yeniden başlayalım Ahu." Sesinde dostluktan başka bir ton yoktu. İyi niyetliydi.

"Olur, başlayalım Emir."

Bölüm sonu!
622 kelime<3
merak etmeyin aşk üçgeni olmayacak, sevmem ben çünki
Ancak Kuzeyin tatlı kıskançlıkları olucak.
Bu bölüm kuzey yoktu ama akşam atacağım bölümde bolca olucak.
☆Yıldıza basmayı unutmayın lütfen☆
Hadi bayss💝