Merhabalar, ben geldiiiimm!!!
Yine bir seyler oluyor, Instagram da kapanmıs :") Yeter diye çığlık atmama çok az kaldı gerçekten. Ya da dudu peri gibi zaman geriye aksın demeye başlayacağım, anlayacağınız kafayı sıyırmak üzereyim jdp2mcow
Neyse tadımız kaçmasın Ali Rıza Bey (daha ne kadar kaçmayacaksa), buyrun bölüme xımwoxlw
Keyifli okumalar!!!!
🍀
*Aynı gün/ saat 18.22/ YAZAR*
"Ya neden?!" diye bağırdı Seher artık dayanamıyorken. Koltukta oturup başını öne doğru eğmiş kimseye bakmayan oğluna konuşuyordu. Baran ise söylediği hiçbir kelimeye cevap vermiyordu. "Oğlum ben sana kaç kez konuşacağım?"
"Anne," dedi Selen endişeyle kadının koluna tutunurken. "Bir şey olacak bak şimdi, ne olursun otur bir dakika."
"Kaç kez konuşacağım?" diye bağırdı Seher cevap alamadığı oğluna tekrar bağırırken. "Güzel güzel konuşuyorum anlamıyorsun, kızıyorum anlamıyorsun. Oğlum ne yapayım ben sana?! Nasıl anlayacaksın sen beni?!"
"Anlamayacağım!" diye bastırdı Baran. "Nazlı'yı bırakıp onu getirmenizi anlamayacağım anne!"
"Kes sesini!" derken dişlerini sıkıyordu Mahir. "Git odana, çıkma bir süre."
"Yalan mı söyledim ben abi?" dedi dayanamayarak. Anlamıyordu Baran onları. Nasıl olur da o kızı bu denli sahiplenirlerdi? Nazlı'yı tanımadığı insanların yanına nasıl gönderirlerdi? "İstemiyoruz o kızı!"
"Yeter!" diye bağırdı Seher. "Yeter Baran! O benim kızım! Ben taşıdım onu dokuz ay karnımda, ben çektim sancısını! Ya onca sene görmediğim kızımla tanışmak istemem çok mu?!"
"Çok!" diye bağırdı Baran annesine. Ayaklandığında Mahir hızla göğsünden ittirerek koltuğa geri oturmasını sağladı. "Anne Nazlı-"
"Nazlı kendisi gitti!" dedi Selen dayanamayarak. Seher'in de Kadir'in de neden anlatmadığını anlamıyordu Selen. Eşinin bakışlarını üzerinde hissettiğinde bakışlarını kocasına çevirdi. Kızar sanıyordu ancak anlayışlı bir bakış vardı gözlerinde. İster istemez cesaret aldı bundan. "Testin pozitif çıkması durumunda öz ailesi ile tanışmak istediğini en başından söyledi Nazlı annem ve babama. Senin düşündüğün gibi Naz geldiği için gitmedi Nazlı. En başından beri gitmek isteyen oydu."
"Yalan söyleme!" diye bağırdı Baran bir kez daha. "Nazlı hakkında yalan söyleme yenge! Nazlı kendisi gitmek istemez!"
"Nazlı istemediği bir şeyi yapmaz!" diyen Mahir'di. "Hadi Naz yüzünden gitmiş olsa bile sana, bize ulaşırdı Ali. Nazlı bize ulaşmayı bırak telefonlarımızı açmıyor."
"Kızgın çünkü bize," gözleri dolduğunda koltukta küçüldü Baran. Kızgındı Nazlı, biliyordu. Ailesi onu kan bağı saçmalığına inanarak öz ailesinin yanına bırakmış, başka bir kızı eve getirmişti. Hak veriyordu Nazlı'ya.
Nazlı'nın dönmesi için Naz'ın gitmesi gerekiyordu.
"Kızgın olan adam on kere hesap sorardı," dedi Seher, Nazlı'ya olan öfkesini saklamadan. "Nazlı ne seni arıyor ne bizi. Dur artık, anla. Anla oğlum," derken sesi titremişti. Oğlunun yanına oturduğunda ellerine tutundu elleri. Yalvardı neredeyse oğluna. "Dur annem artık. Naz'ı suçlama. Rahat bırak kızı." Gözlerinden yaşlar akmaya başladığında Baran kendini kötü hissederek bakışlarını çekti annesinden. "İstemedi gelmeyi, abisiyle biz ikna ettik onu. Biliyorum zor geliyor sana. Bana da zor geliyor, emin ol ona da çok zor geliyor ama hep birlikte ayağa kalkmamız gerek. O bizim canımız, o bizim kanımız."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALTIN KADEH
Teen FictionGerçek ailem kurgusu!!! Hep iyi kız tarafından okuduk hikayeleri. Kız iyi niyetiyle yaklaşır ancak ailesi hep ona karşı kötüdür. Karıştırıldığı kız kaldığı ailede travmalar bırakmıştır ve asla sevilmez. Ana karakter kız da bu önyargıları kırmak için...