23. Tuğrul Akça

4.7K 388 124
                                    

Merhabalar ben geldiiim!!!!! Nasılsınız??? Umarım iyisinizdir🥹

Tuğrul geldi bu bölüm🥹 Dürüst olmak gerekirse pek içime sinmedi, kitap boyunca belki de içimde huzursuz hissettiren bu bölümdü. Kötü değil bence ama ne bileyim içime sinmedi.

Yine de sen ne düşünüyorsun merak ediyorum 😶😶

Can Kazaz- Kırlangıçlar Gibi

Keyifli okumalar!!

🎀

*15 Şubat/ yazar*

Kadir sabah erkenden açtığı bakkalda kasanın başındaydı. Yüzünde dünden beri eksilmeyen bir gülümseme vardı. Eh, mutluydu tabii. Her ne kadar canı kızının evden gidiyor olduğunu duyduğunda sıkılmış olsa da kızına hak verdiğinden bir şey diyememişti.

Canı sıkkındı, suratı asıktı ve derin derin düşünüyordu. Çünkü yıllarını beraber geçirdiği Manav İbrahim derdini paylaşmıştı onunla. Bir hâl çare arıyordu kendince. Bulamıyordu ama. Elinden geldiğini yapsa da yetmiyordu.

Naz ise bu surat asıklığını yanlış anlamıştı. Ayrıca kendisi için geri döndüğünü söylemesi ise her şeyi unutturmuş ve çocuk masumiyetiyle gülücükler saçıyordu etrafa.

"Günaydın Kadir Bey!" diyerek seslenen oğluna bakarken bile keyifliydi. "Annem demişti de inanmamıştım, bu ne keyif böyle?"

"Valla senin bu suratın bile bozmadı moralimi," derken ayaklandı Kadir. "Torunlarım nerede?"

"Aşk olsun baba," alınmamıştı Mahir. Tanıyordu sonuçta babasını. "Evdeler, Selen yemek yediriyor."

"Oh oh, yesinler." Başını salladı Kadir. Raflar arasından elinde iki küçük çikolatayla döndü. "Ver ikizlerime çikolatalarını."

"Baba Selen kızıyor," diyen Mahir eşinin gazabından korkuyordu. "Çikolatanın kokusunu alsalar yemek yemiyor çocuklar."

"Bir şey olmaz, yemekten sonra ver sende." diye homurdandı. Gözleri duvara astığı saate kaydı. Naz ve Baran okuldan çıkmamışlardı daha. Naz geldiğinden beri çok da fazla bakmadığı saatten zaman hızlı geçer umuduyla gözlerini ayırmamıştı Kadir.

Bunun farkında olan Mahir, "Alıştı sana." dedi yüzünde oluşan belli belirsiz gülümsemesiyle. "Bunu nasıl başardın anlamadım ama sana hepimizden önce alıştı."

"Biliyorum," derken yüzünde kendiyle gurur duyduğunu gösteren bir gülümseme vardı. "İnan bende nasıl olduğunu anlamadım ama memnun olmadığımı söyleyemem."

Gülümsedi Mahir ancak bu gülümseme aklına doluşanlarla silindi. "Baba," diye seslendi yerine geri oturan adama karşı. "Nazlı aradı beni."

Kadir'in dünden beri devam eden gülümsemesi oğlunu duyar duymaz solmuştu. Biliyordu, aynı arama kendisine de gelmişti. "Ee?" kaşlarını kaldırdı merakla. "Hal hatır sormadı herhalde?"

ALTIN KADEHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin