31. Kalbe Atılan Kurşun

8.8K 852 443
                                    

Merhabalar, ben geldiiim!!! Bence arayı çok uzatmadım xjemof2m

Artık taslak kalmadı çiçeğim, bölümleri yazdıkça atacağım😔 Yani bizi birazcık zorlayacak ama bunun yanısıra bölümümğz biraz daha uzadı. 4-4,5 bini buluyor artık. Beşe çıkarız ama beşten yüksek olmaz, en kötü her hafta bir bölüm atmayı planlıyorum (daha da uzamaz inşallah)

Böyleyken Böyle- Dumanlar Var Üzerimde

Keyifli okumalar balim!!!

🌪️🌚

*Yazar*

Yaralar hâlâ kan akıtırken elin bir bez parçasına değil de bıçağa uzandığında kendi kendinin celladı oluyordun.

Korkmalıydın kandan, bıçaktan en çokta yaradan. Çünkü bir kez yaralandığında bir kez fiziksel acı çeker, günler sonra iyileşirsin. Ardından ruhun acı çeker ve bu birkaç gün değil, hayatının sonuna dek seni takip eder, en alakasız yerde bile sızlatır içini.

Asaf ve İsmail bulundukları odada sessizce yatakta yatan kıza bakıyorlardı. İsmail gergindi, arkadaşına öfkeliydi, arkadaşı için üzülüyordu. Onu daha önce böyle görmüştü ancak bu kadar değildi. O an kimseye saldırmamış, ölesiye dövmemişti.

Asaf ise öylece kızı izliyordu. Kavgayı duyduğunda yanında Ali Baran vardı ve onun arkasından kalbi korkuyla çarparken hızla koşmuştu. Bu denli büyük bir kavga görmeyi beklemezken onu korkutan şey kimsenin Naz'a gücünün yetmeyişiydi. Deli gibi kızın yüzüne yumruklar atmış, boğazını sıkmıştı ve onu durduran sadece Ali Baran olmuştu.

Çekip almamıştı, diğerleri gibi kuvvet uygulamamıştı. Söylediği tek şey ilacı Deniz'in vermediğiydi.

Yutkundu. Tek dileği kızın başına dert yumağı örmemesiydi ancak geç kalmıştı, biliyordu. Kapının önünde bekleyen iki polis onun uyanmasını bekliyorlardı.

"Benim yüzümden," diye mırıldandı acıyla başını kızın uzandığı yatağa yaslarken. "Benim yüzümden. Onun Deniz ile konuşmasını engellemeliydim."

"Ya da bir aptal gibi çekip gitmeden önce kızı dinlerdin," diye homurdandı İsmail. "Kendine yüklenme, bu olacaktı. Er ya da geç bu olacaktı çünkü uzun zamandır kendisini kasıyordu." Bakışları yatakta yatan kıza döndü yine. Derin bir nefes verdi. "Bir krizin geleceğini tahmin ediyordum, bir aydır başına gelmeyen şey kalmadı ama bu kadarını... Ben bile beklemiyordum."

"Ne olacak?" diye fısıldadı Asaf. "Şimdi ne olacak ona?"

"O kız reşit değil," İsmail kızın ailesinin öfkesini hatırladı. "Muhtemelen ailesi şikayetçi olacak."

"Kadir amca ve Mahir abi konuşacaklardı," diye mırıldandı kendi kendine. Ailesinin şikayetçi olmaması tek dileğiydi şu an.

Naz'ın kıpraşan göz kapaklarını gören İsmail, "Asaf kalk," dedi yatağın başına ilerlerken. Asaf başını kaldırmışken Naz gözlerini aralamış beyaz tavana yüzünü buruşturarak bakıyordu.

ALTIN KADEHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin