Selamlar ben geldiiim!!! Şimdi diyeceksin bu bölüm ne alaka, dur hemen!
Asaf ve Baran ikilisinin arasındakileri de öğrenelim, malumunuz Asaf ile Naz'ı shipliyoruz, Asaf bey anlatsın kendini. Naz inanır mı bilemem de o anlatsın işte xıemc8wö
Kendimden Hallice- Yüze Yüze Geçtim Ankara'yı
Keyifli okumalar!!!!!
🦋
*ertesi gün/ 10 Şubat 2024/ saat 12.43*
İnsanlar yaptıklarından pişman olurlar ve belki de bir ömür bununla savaş verirler. Ve insanlar yapmadıklarından da pişman olurlar ve bununla verdikleri savaş daha çetincevizdir.
Yaptığının sonucu bilirsin ve pekâlâ bir şey kaybetmezsin çünkü baştan olacaklara hazırlamışsındır kendini. Fakat yapmadıkların...
Bu konuda akıl verecek son kişi olabilirdim. Çünkü yapmadığım ve pişman olduğum birçok şey varken ne diyebilirdim ki?
"Ne yapıyorsun orada?" Selen yengenin sesi pek uzaktan gelmemişti. Kafamı kaldırdığımda onu hemen çardakta oturuyor halde bulmuştum. Ne zaman gelmişti hiçbir fikrim yoktu. Sesini duyduğum an kapattığım telefonumu cebime attım.
"Oturuyorum, canım sıkıldı." Omuz silktim. Dün neler olduğunu hatırlıyordum ve bu konuda onlara ne söyleyebilirim bilmiyordum. Bu yüzden de uyandığım andan beri hepsinden köşe bucak kaçıyordum. Sorunun ne olduğunu ben anlamamıştım, onlara da anlatamayacak olmak kendimi daha kötü hissetmeme neden olmuştu.
Bir anda Akça'ların sesini duymak hayatımda yaşadığım en berbat ikinci şeydi. Birinci şey zaten Akça'lardı.
"Arkadaşların geldi," diyen Selen yenge yanıma adımlamaya başladığında göz devirmemek için zor tuttum kendimi. Kaçtıkça dibimde bitiyordu kadın. "Gitmeyecek misin?"
"Bileğim acıyor." Hayır acımıyordu, odama kapanmamı bahane edebileceğim tek şey buydu. "Hem onlar benim arkadaşım değil."
"Biliyor musun bence bir hata yaptık," hiç beklemediğim kişiden beklemediğim bir itiraf duymak şaşırmama neden oldu. Bunu ona bakarken gizleyemedim. Buraya gelmemi hata olarak mı görüyordu? "Seni önce kendimize alıştırmalı ondan sonra bizimle yaşamanı istemeliydik. O süreçte birbirimizi tanırdık."
"Artık bunları düşünmüyorum," düşünmek bir işe yaramıyordu çünkü. "Sen de düşünme. Boş ver gitsin. Olduğu kadar, olmadığında Naz kaçar."
"Kelime oyununu sevmedim değiştir onu," diye homurdandı kaşlarını çatarak. "Kaçmak falan yok."
"Falan filan evet." Sanki Nazlı geldiğinde hiçbir şey değişmeyecek gibi yapmaları yok mu... Gülmekten ölecektim. "Ayrıca bebelerin yok farkında mısın?"
"Dedeleriyle bakkaldalar." Gülümsedi. Anında gözleri parlamıştı. "Muhtemelen Ömer Defne'yi çıldırtıyor ve babam ikisini de ayırmaya çalışıyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALTIN KADEH
Novela JuvenilGerçek ailem kurgusu!!! Hep iyi kız tarafından okuduk hikayeleri. Kız iyi niyetiyle yaklaşır ancak ailesi hep ona karşı kötüdür. Karıştırıldığı kız kaldığı ailede travmalar bırakmıştır ve asla sevilmez. Ana karakter kız da bu önyargıları kırmak için...