24. Psikolog

2.2K 230 91
                                    

Selamlar, ben geldiiimm!!!!

Ay bu aralar bir darlanıyorum ama sebebini hâlâ çözmüş değilim, insallah halledicem. Ama sen iyisin??? İyi ol balim, dünya bir gün o da bugün mottosuyla bugününü en iyi şekilde geçirmeye çalış, moralini hiiiçbir şeyciklere bozma🥹🫶🏻

Can Kazaz- Ankara'da Biri Var

Keyifli okumalar!!!

🎀

*17 Şubat*

İnsan karanlığa alıştığı zaman ışık gözünü kör ederdi.

Eğer uzun süre karanlıkta kalırsan ona alışır, ona göre şekillenirsin. Ne kadar süre önce aydınlıktaydın unutursun, hatırlamakta istemezsin. Öyle ya, karanlıktır en yakının artık. Düşersin, kalkarsın ama karanlıkta kalırsın. Bir başka yer sana korkunç gelir.

Aydınlıktı etraf önce. Annemin karnında gün sayıyordum, dünya nasıl bir yer merak ediyordum. Sonra bir anda karanlığa düşmüştüm. Oysa karanlığın sebebi annemden ayrılmammış. On yedi yılım karanlıkta geçmişti.

Öyle ya düşmüştüm de, kalkmıştım da, yaralanmış, yaralamıştım da. Yine de aydınlığa çıkmaktan korkmuştum çünkü onlara, karanlığa, alışmıştım. Bir sabah ben daha ne olduğunu anlamadan karanlığımın içine birkaç insan gelmişti. Tanımıyordum, yabancıydı hepsi bana, bende onlara.

Yapamadı tabii onlar karanlıkta. Işığı gören bir insan karanlıkta olmaktan korkar. Onlar hayatından bir kez olsun ışığı bırakmamışlar, hep aydınlatmışlardı günlerini. Bu yüzden olmalıydı karanlığıma gelir gelmez ışıkları açışları.

Kör oldum sanmıştım başta. Alışamamış, gözlerimi açamamıştım. Şimdi ise o aydınlığa öyle bir alışmıştımki tekrar o karanlığa dönmek, ışıkları kapatmak istemiyordum.

"Naz?" Bakışlarım sözleştiğimiz saatten yirmi dakika geç gelen Zeliş'e döndü. Kahve saçlarını balıksırtı örmüş, çok hafif de makyaj yapmıştı. Gözleri maskara sürdüğü için mi bilmiyorum, çok daha güzel duruyordu. Zaten güzeldi, seviyordum gözlerini ancak bugün ayrı güzel duruyordu. "Of özür dilerim, annem mutfağı toplatmadan göndermedi, en hızlı olabildiğim gibi geldim."

Çapkınca sırıttım ona. "Ama benim için hazırlanmışsın yavrum," elim örgülerinden birine uzandı. "Ne güzel olmuşsun."

Elimi iterken gülüyordu. "Asılma bana manyak, sen git Asaf'a asıl."

Yüzümdeki gülümseme soldu. "Ne alaka be?"

"O delinin bana anlatmayacağını düşünmedin inşallah?"

"Ve bana da!" diye söylenen Sümeyye bir anda Zeliş'in arkasından çıkmıştı.

"Bana anlatmadığını hiç düşünmemiştir," diyen Emre yanımdaki boşluğa atladı arkadan. Dudaklarımın arasından kaçan çığlığa engel olamadığımda diğer ikili de benim gibi korkmuştu. Bizi korkutması yetmiyor gibi bir de, "Ciyaklamayın kulağım acıyor." diye kızmıştı bize.

ALTIN KADEHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin