Bölüm 13: Güven

229 25 21
                                    

Kahvaltı masasında yaşanan kriz Will'i şaşırtacak kadar kısa sürmüştü. Abigail'in konuya adapte olması çok hızlı olmuştu. Abigail'e Simonlar davasından bahsedilmemişti. Sadece Diana'nın her şeyi bildiğini biliyordu. Diana'nın mağlubiyetinin en yakın arkadaşının hayatına mâl olma ihtimalinden haberi yoktu. Buraya adapte olmak, harcadıkları enerjinin hiçe dönüşmesi, düzenlerinin altüst olması, Abigail'i beklenenden daha az etkilemişti.

Eşyalarını hazırladıktan sonra odasına son kez göz gezdirdi. Hannibal, hala gelmemişti. Muayenehanesinden alacağı birkaç belge olduğunu söyleyerek kahvaltıdan sonra çıkmıştı.

Will, elinde küçük bir valizle aşağıya indi. Salona girdiğinde pencereye yürüdü ve bahçeye göz gezdirdi. Ayrılacakları için üzülmüyordu ancak bu evle bağlarının güçlü olduğunu hissediyordu.

Kendine kahve hazırladığı sırada kapı açıldı ve elinde evrak çantasıyla Hannibal'ın geldiğini gördü. Birbirlerini selamladıktan sonra Will, "Kahve ister misin?" diye sordu.
"Evet, lütfen." Hannibal, merdivenlere doğru göz attıktan sonra "Abigail, hazırlanıyor mu?" diye sordu.

"Sanırım. Kahvaltıda verdiği tepki beni şaşırttı. Bu durumun onu yıkacağını sanmıştım."

"Onun ne kadar olgun ve güçlü bir kız olduğunu kabullenmen gerekiyor." dedi ve sandalyeyi çekip oturdu.

Will, kahve kupalarıyla birlikte masada Hannibal'ın karşısına geçti. "Gideceğimiz yer ne kadar uzaklıkta?"

"8 saat sürecek bir araba yolculuğu olacak. Gideceğimiz ev çok konforlu olmasa da şehrin merkezinden uzak ve göl kenarında olduğu için seveceğini düşünüyorum."

Buruk bir şekilde, "Sadece bir hafta için." dedi.

Hannibal, Will'in sıkıntısını hissederek, "Evet, sadece bir hafta için." diye onayladı.

Yola çıkmalarının üzerinden 2 saat geçmişti. Abigail, tüm gün sessizdi. Yaşanan ani ayrılık, onu yıpratmaya başlamıştı ve kabullenme aşamasındaydı.

Will, yolcu koltuğunda kafasını cama yaslayarak yolu izliyordu. Herkesin üzerinde sessizlik devam ediyordu. Yolculuğun 4. saatini geçirdikten sonra Will, kalan yolda arabayı kullanabileceğini söylemişti.

Hannibal, yolcu koltuğuna geçtikten sonra zaman zaman gözlerini kapatsa da çoğunlukla yola bakıyor veya Will'i izliyordu. Will, izlendiğini fark ettiği zaman geriliyordu ve fark etmemiş gibi yapmaya çalışıyordu. Dikiz aynasından Abigail'in uyuduğunu gördüğünde, Hannibal'a bakmadan "Neden bana öyle bakıyorsun?" diye sordu.

Hannibal, yanağı koltuğa yaslı bir şekilde "Çok rahat görünüyorsun. Kontrolü ele alınca daha iyi hissediyorsun." dedi.

Will, gözünü yoldan ayırmadan, "Kontrolü ele almak sorumluluk gerektirir. Bu beni korkutuyor." dedi.

"Ancak bu seni motive ediyor. Sorumluluğunu alacak bir şey bulamamak, insanın kayboluşu demektir. Eski hayatında olduğu gibi."

Will, kafasını çevirip Hannibal'a baktı. "Senin hayatının tamamında olduğu gibi?" diyerek kaşlarını kaldırdı. "Micha'dan sonra birine karşı sorumlu hissettin mi?"

Hannibal, gözlerini yola çevirdi. Düşünüyor gibi duruyordu. "Hayır." dedi, gözlerini tekrar Will'e kaydırırken. "Sen ve Abigail'e kadar hiç hissetmedim."

Will, Hannibal'a baktıktan sonra dikiz aynasından uyuyan Abigail'e baktı.

Hannibal'ın yönlendirmesiyle gidecekleri eve varmışlardı. Will, vardıkları yeri incelerken, buraya ait hissetmek çok kolay diye düşündü. 'Keşke uzun süre kalabilseydik.' dedi içinden. Ev, Wolf Trap'deki evinden küçüktü ancak daha lüks görünüyordu. Eşyalarını arabadan topladıktan sonra içeriye girdiler. Yıllardır kullanılmaması nedeniyle rutubetli bir koku yayılıyordu. Hannibal, önce davranıp elindeki çantayı salondaki koltuğun üzerine bıraktı ve pencereleri açtı. Perdelerin çekilmesiyle içeri aydınlandı. Will ve Abigail araştırmacı bir şekilde etrafı inceledi. Giriş kapısı, üç adımlık koridordan sonra salona açılıyordu. İki tane ikili koltuk önünde şömine duruyordu. Şömine olan duvarda kitaplık vardı. Salonun diğer ucunda bulunan koridor, yatak odaları ve lavobaya açılıyordu. Mutfak, girişin hemen yanında bulunan kapının ardında kalıyordu. Ev ne kadar lüks eşyalarla dizayn edilmiş olsa da Hannibal'ın tarzına uymuyordu. Will, bu evi satın almasındaki veya yaptırmasındaki amacı merak etti.

I Forgive You | HannigramHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin