Uyarı!
Bu bölümde fazlaca şiddet unsurları bulunmaktadır.
☆
Bölüm Playlisti:
Alt-j - Breezeblocks
Siouxsie - Love Crime ♡
Brian Reitzell - Bach Goldberg Variation Aria Pt. 1
Brian Reitzell - Bloodfest
☆
Will, üzerinde hissettiği gözlere tepki vermeden duvarda asılı olan tablolara boş gözlerle bakıyordu. Arada bir yutkunması haricinde hareketsizdi.
Arkasından biri yaklaştı ve sandalyeye bağlı olan ellerini çözdü. Ancak o zaman gözünü farklı bir yöne çevirmiş, kollarındaki bağları çözen adama bakmıştı. Mason'ın görevlendirdiği adam, Will'in bağlarını çözerken, Will'in soru işareti dolu ifadesine baktı ve "Mason, kahvaltı etmenizi istiyor." dedi.
Gözlerini salonun duvarlarında gezdirdi ve kameraya bakınca alayla kaşlarını kaldırıp, gülümsedi. Aralarındaki sessizliği izlemek, Mason'ı sıkmış olmalıydı.
Göğsünü sıkan kemer de çözülmüştü. Beli ve bacakları hariç özgür sayılırdı. Hannibal'a yapılan muameleden daha iyi olduğu söylenebilirdi.
İçeriye iki bekçi daha girdi. Uzak duruyorlardı ama masanın 4 köşesini sarmışlardı. Herhangi ani harekete müdahale etmek için hazırda bekliyorlardı.
Will, tabağındaki omlete ve sosislere göz gezdirdi. Aç hissediyordu ama yiyebileceğini düşünmüyordu. Hem mide bulantısından dolayı hem de boğazındaki tahriş yüzünden. Bu sebeplerin hiçbiri olmasa bile yemeyi düşünmüyordu zaten.
Tabağa uzandı ve salonda yankılanacak kadar sert bir şekilde yere fırlattı. Porselen parçaları her tarafa saçıldı. Ardından bir el saçlarına dolandı ve hiddetle geriye doğru çekti, yüzünü yukarı kaldırdı. Diğeri ise tam yüzüne yumruğunu indireceği sırada telsizden çıkar gibi bir gıcırtı duyuldu. Hemen arkasından Mason'ın sesi geldi.
"Hayır. Hayır. Sakın vurayım deme." diye uyardı. "O bana lazım."
Sonra hayıflanır gibi, "Will Graham! Bir kere de uslu dur!" dedi.
Will, temessüm ederken, kafasını biraz önceki gibi sandalyeye yasladı. Rahat bir pozisyon aldı.
Saçının tutan adam elini çekmişti. Tekrar eski konumlarına geçtiler ve beklemeye devam ettiler. Biri kulağındaki kulaklığa tıklayarak bir şeyler mırıldandı ve hemen sonra içeriye hizmetçiler girdi. Yerdeki dağınıklığı saniyeler içinde toplayıp gittiler.
Neredeyse yarım saattir bu şekilde hiçbir şey yapmadan, konuşmadan oturuyorlardı. Sadece izlendikleri için değil, içlerinden gelmediği için konuşmuyorlardı sanki. Ya da söylenecek bir şey kalmadığı için.
Will, bir anlık refleksle gözlerini Hannibal'a kaydırdı. Ama o zaten Will'e bakıyordu. Bunu istemeden yapmıştı ama gözlerine bakar bakmaz kilitlenmişti. Kollarında ve göğsünde kemer olmasa, bu sofranın ev sahibi kendisiymiş gibi göründüğünü söyleyebilirdi. O kadar rahat ve -kıyafetlerine bakılırsa şıktı.
Sadece gözlerini değil başını da sola doğru biraz çevirdi ve Hannibal'ın yüzünü incelemeye devam etti. Gözlerini gözlerinden ayırmadan tüm detaylarını incelemeye çalışıyordu. Bir ay önce lavaboda karşılaşmalarından beri ilk defa görüyordu. Hannibal, kendisini defalarca görmüştür ama Will için öyle değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Forgive You | Hannigram
أدب الهواة2. sezonun son bölümüne kadar dizinin gidişatına bağlıyım. Ancak sezonun son bölümünde verilen kararlarda ufak bir değişiklik yaparak 3. sezonu en baştan yazmaya karar verdim. Will, Hannibal ile kaçmayı kabul etseydi, olaylar nasıl evrilirdi?