Uyarı!
Bu bölümde cinsel içerik bulunmaktadır..
♡
Will, uyandığında yanında Hannibal'ı bulamadı. Saat 6 buçuğa geliyordu. Banyoyu da kontrol ettikten sonra aşağa inmiş olduğundan emin oldu. Neden kendisini uyandırmadan indiği konusunda emin değildi. Ama içinden bir ses Lady Murasaki'nin yanında diyordu. Lütfen olmasın, dedi içinden. Olmasını istemiyordu. Nedeninden emin değildi. Hannibal'a bu konuda sebepsizce güveniyordu. Aldatma konusu ilişkileri arasında komik bile görünürdü.
Ama konu tam olarak bu değildi. Ve ne olduğundan da emin değildi. Belki de aralarındaki yarım kalmış ilişkinin aklını bulandırması ihtimalinden korkuyordu.
Will, kendi kendine gülerken, iyice kafayı sıyırdım, diye düşündü.
Üzerini değiştirip, aşağı indiğinde saat 7 olmuştu. Ev sessizdi. Yalnızca bir çalışanın dışarı doğru çıktığını görmüştü. Ama o Will'i görmemişti. Görmüş olsaydı, Hannibal'ın nerede olduğunu soracaktı.
Yemek odasını kontrol ettiğinde servislerin çoktan masaya yerleştirildiğini fark etti. Murasaki evinin kurallarına göre kahvaltı 7.30'da yapılır. Akşam yemeği 7.30'da yenirdi. 2 gün içinde bu kadarını öğrenmişti. Öğle yemeği, isteğe göre değişirdi. Öyle bir öğün yoktu ama isteğe göre yemeğe hazırlatıp, yiyebilirdin. Ancak kahvaltı ve akşam yemeği katı bir şekilde belliydi. 7.30'da masaya oturulmuş oluyordu. Benzer kural Hannibal ile yaşarken de geçerli olduğu için buna şaşırmıyordu. Kendisi için böyle değildi, bir saat aralığı vardı ancak dakikası dakikasına ayarlamak kendine göre değildi.
Mutfaktan gelen tabak bardak seslerini duyunca o yöne doğru ilerledi. Mutfağa yaklaştığında istemeden bir ses duydu.
"Üzgünüm ama-" Hannibal'ın klinik sesi.
"Biliyorum." Ruhu bedeninden ayrılmış, bir ses.
Will, derin bir nefes aldı ve bu sefer kulak misafiri değil, konu ne ise dahil olmaya karar verdi ve hiç duraksamadan mutfağa girdi.
Gördüğü manzara, hiçbir şey ifade etmemeliydi ancak bildiği gerçekler buna engel oluyordu. Öncelikle gördüğü kadarıyla Hannibal, kahvaltı hazırlığını devralmıştı. Belinden aşağısına bağladığı önlükle bu anlaşılıyordu. Tezgahın önünde, duruyorlardı ve ikisinden başka kimse yoktu. Hannibal'ın eli Lady Murasaki'nin koluna dokunuyor, samimi ama seviyeli bir şekilde duruyordu. Lady Murasaki ise ellerini önünde birleştirmiş, mutfak dolaplarına doğru bakıyordu. Maskesi düşmüş bir anıydı. Çünkü gözleri gözyaşlarıyla parlıyordu. Gözyaşlarının düşmemesi için büyük bir çaba sarf ediyordu.
Will'in mutfağa girişiyle, kafaları aynı anda kapıya döndü ve Lady Murasaki, Hannibal'dan önce davranarak, iki adım uzaklaşarak, önüne döndü. Yüzündeki ifadeyi gizlemeye çalıştı.
Hannibal ise Will'i görünce yüzündeki huzursuz ifade silindi. Gülümseyerek, Will'e, "Günaydın, ne zaman uyandın?" diye sordu.
"Çok olmadı." Sesi istemediği kadar soğuk çıkmıştı.
Lady Murasaki, "Günaydın, Bay Graham." derken, hemen önündeki doğrama tahtasında duran salatalıkları doğramaya devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Forgive You | Hannigram
Fanfic2. sezonun son bölümüne kadar dizinin gidişatına bağlıyım. Ancak sezonun son bölümünde verilen kararlarda ufak bir değişiklik yaparak 3. sezonu en baştan yazmaya karar verdim. Will, Hannibal ile kaçmayı kabul etseydi, olaylar nasıl evrilirdi?