Bölüm 14: Yükselen Arzu

328 27 24
                                    

Hannibal, elinde evrak çantasıyla eve geldiğinde saat gece 11'i geçiyordu. Salona girindiğinde Abigail'in küçük bir not defterine resim çizdiğini gördü. Abigail de Hannibal'ı fark edip, gülümsedi.

"Kimlik ve pasaportları alabildin mi?"

Hannibal, ceketini çıkartırken, "Evet. Tek yapmamız gereken gemi ve uçak biletlerini almak." dedi ve Abigail'in yanına gidip saçlarının üzerinden öptü. "Günün nasıl geçti?"

"Biraz rahatsızdım. Yani şey, biliyorsun, kadınsal bir rahatsızlık." Utanmasına gerek olmadığı halde yanaklarının ısındığını farkındaydı.

Hannibal, anlayışla kafasını salladı ve "Ağrın var mı?" diye sordu.

"Biraz var ama sabaha göre daha iyiyim."

"Ağrına iyi gelecek bir çay hazırlayacağım." dedikten sonra evrak çantasını ve ceketini koltuktan aldı. Odaya gitmeden önce "Will, uyuyor mu?" diye sordu.

"Duş alacağını söylemişti."

Hannibal, odaya girdiğinde Will'i pencerenin pervazına oturmuş kitap okurken buldu. Üzerinde kot pantolon ve mavi bir gömlek vardı.

"Üşüteceksin."

Sesini duyana kadar Hannibal'ın odada olduğunun farkında değildi. İrkilerek döndü ve "Geldiğini duymadım." dedi.

Hannibal, çantasını ve ceketini pencerenin önündeki koltuğa koyarken, "Az önce geldim." dedi.

"Evraklar hazır mı?" Will, elindeki kitabı kapatıp, yere indi.

"Evet, her şey hazır. Yalnızca bilet almak kalıyor." Hannibal, gömleğinin düğmelerini açmaya başladı.

"O halde birkaç gün içinde yolculuğumuz başlayacak." dedi, hevesli bir şekilde.

"Yalnızca nereye gitmek istediğimize karar vermek kalıyor." Hannibal, düğmeleri açmayı bitirdiğinde Will, yaklaşıp gömleği çıkarmasına yardım etti. Bu hareket karşısında Hannibal, alay edercesine kaşlarını kaldırdı.

Will, elini kemerine uzattığında Hannibal, ne yaptığını anlamaya çalışır gibi kaşlarını çattı. Kemerinin çözülmesini izledi ve Will'e baktığında meydan okuyan bir gülümsemeyle karşılaştı.

"Yanlış yerlerde oynuyorsun, küçük çocuk." Gözlerini kısarak Will'in tepkilerini inceledi.

Will, keyifle omuzlarını silkti, "Sadece kıyafetlerini çıkarmana yardım ediyorum." dedi ve pantolonun düğmesini ve fermuarını açtı.

Birbirlerine ne kadar yaklaştıklarını ancak Hannibal'ın nefesini yüzünde hissedince fark etti. Bu karnından kasıklarına doğru hareketlenmeyi teşvik etti.

Hannibal, Will'in kulağına doğru eğildi. "Yardımınızı takdir ediyorum ancak kıyafetlerimi çıkaramayacak kadar yaşlı değilim." dedi ve sonra kafasını geriye atıp, eğlenerek Will'e baktı.

Will, gözlerini devirmemek için kendini tuttu ve ellerini pantolonun kenarlarından elini geçirip aşağıya doğru çekti. Kumaş pantolon kolaylıkla yere inerken, Will doğruldu ve elini Hannibal'ın göğüsüne koydu. Elinin altında hızlanan kalbi hissetmek, kendini güçlü hissettirdi.

Hannibal ise merakla ve hayranlıkla onu izliyordu. Hannibal'ın dudaklarına yaklaşır gibi yapıp, geri çekildi.

"Aç mısın?"

Hannibal, sesli bir şekilde güldü. Daha çok itiraz eden bir tondaydı ama Will'in bu halleri hoşuna gidiyordu.

"Demek, gerçekten oyun oynamak istiyorsun."

I Forgive You | HannigramHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin