Bölüm 33: Geleceğin Gölgesi

91 12 127
                                    

Bölüm Şarkı Önerisi;

Chance Peña - The Mountain Is You

Lissom - Doppelgänger

Will, gözlerini perdelerin arasından sızan sarı güneş ışığından ayırmadan, "Gecenin içine ettiğim için vazgeçtin," dedi. Hannibal, yatağın kendi tarafına geçmişti. İkisini de uyku tutmamıştı. Bir günü aşkın zamandır uyanıklardı. Hannibal, Will'in sözlerini duyunca kafasını çevirip, baktı. Ancak Will hemen ardından bir şeyin farkında varmış gibi alaycı bir ifadeyle, "Yoksa benimle evlenmekten mi vazgeçtin?" diye sordu.

Hannibal, güldü. Şefkatle, Will'in yüzünü seyretti.

Hannibal, baş parmağıyla Will'in çenesini okşarken, "Daha iyi bir gece için beklemem gerektiğine karar verdim," dedi.

Will, Hannibal'ın avcuna yaslanırken, "Yani?" diye sordu.

"Yani?"

"Şu yüzüğü göstermeyecek misin?"

Hannibal, Will'in meraklandığını görünce seviniyordu ve bunu saklamadı. Geniş bir gülümsemeyle, Will'e doğru eğilip, dudaklarından sonra da yanağından öptü.

Yatağın içine Will gibi biraz daha girerken, "Şimdi değil," dedi.

Will yüzünü buruşturdu. Bu sırada Hannibal, bir kez daha dudaklarını öptü. "Neden?"

Hannibal, Will'in buklelerinde gözlerini gezdirirken, saçını parmaklarıyla geriye doğru itti. "Zamanı gelince."

"Öyle olsun."

Will, parmaklarını Hannibal'ın omzundaki kurşun izinde gezdirdi. Gözleri ve parmakları göğsünün üzerindeki dikiş izlerinde gezindikten sonra dudaklarını yara izinin üzerine bastırdı. Dudaklarının üzerinde derinin pürüzlü yapısını hissediyordu. Öpücüklerden oluşan yoldan devam etti ve omzundaki yarayı öptü.

Dudakları boynuna doğru ilerleyince, Hannibal'ın Will'in sırtında hareket eden eli, boynuna çıktı ve saçlarının arasına daldı. Dudakları Will'in yanağında ve şakaklarında geziyordu.

Kolları ve bacakları birbirine dolanmıştı. Masum ve anlamlı öpücüklerle özlemlerini paylaşıyorlardı sanki. Dudakları buluştuğunda bile bu masum öpüşme bir süre devam etti. Ancak Hannibal, Will'in dudağını dişlerinin arasına alıp, çekiştirene kadar. Bu sanki basılan komut düğmesiymiş gibi, işin resmini değiştirdi. Masum öpücüklerin yerini daha vahşi, şehvetli öpücükler almaya başlamıştı ki, odanın içinde mesaj sesi yankılandı.

Hannibal, dudaklarını ayırdı. "Senin telefonun," diye fısıldadı ancak Will, Hannibal'ın kafasını kendine çevirip, öpüşmelerinin yarım kalmasına sitem eder gibi sertçe dudaklarını bastıracaktı ki, iki bildirim sesi daha duyuldu.

Hannibal, Will'in üzerinden uzanıp, komodinin üzerindeki, telefonu aldı. Will'in beklediğinin aksine telefona bakmadan Will'e uzattı.

"Önemli olmalı. Saat sabah 7'de üç mesaj geldiğine göre."

Will, girdiği moddan çıkmak zorunda kalmasından hâlâ mutlu değildi. Oflayarak, telefonu açtı. Gelen mesajlara girmeden üstte Erik'den geldiğine dair bildirim görünüyordu.

Hannibal, dirseğinden destek alıp başını eliyle destekleyerek, Will'e bakıyordu. Telefona değil.

Will, gördüğü mesajlara bir süre boş boş baktı.

I Forgive You | HannigramHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin