Bölüm 31: Maskeli Balo

133 18 195
                                    

Bölüm Şarkısı;

Eleni Karaindru - To vals tou gamou

Will, Abigail ile konuştuktan sonra odaya geri döndüğünde, Hannibal, siyah ciltli çizim defterine bir şeyler karalıyordu. Will'i gördüğünde ilgisi tamamen ona yoğunlaştı ve Will, giyinme odasına gidene kadar gözleriyle takip etti.

Will, herhangi bir iletişim kurmadan üzerindeki gömleği değiştirdi. Tam odaya döneceği sırada kapıda Hannibal'ın beklediğini görünce irkildi.

Hannibal, Will'i göz radarına alarak, "Abigail ile konuştun mu?" diye sordu

Will, samimiyetten uzak bir ses tonuyla, "Evet. Sen de konuşmalısın," dedi.

"Yanına uğrarım." Hannibal, Will'in gömleğini pantolonun içine koyarken izledi ve "Bir yere mi gidiyorsun?" diye sordu, merakla.

Will, yapmacık bir şekilde gülümsedi. "Lady Murasaki'yle konuşmaya gidiyorum."

Hannibal, kaşlarını çattı ve ciddi bir sesle, "Neden?" diye sordu.

Will, "Kahvaltıdan sonra konuşmak istediğini söylemişti, hani?" dedi, umursamaz bir şekilde.

"Ne yapmaya çalışıyorsun, Will?"

"Ne yapmaya çalışıyorsun mu?"

Tahammülü tükenmek üzere olduğunu hissettirecek şekilde sıkıntıyla soludu ve "Evet, tam olarak bunu soruyorum," dedi, üzerine basa basa.

Will, omuzlarını silkti. "Burada yaşamaya devam edeceksek, aradaki gerginliği azaltmaya çalışıyorum."

Hannibal, birkaç adımda aradaki mesafeyi kapattı ve Will'in gözlerindeki, kurnaz ifadenin altında yatanları bulmaya çalıştı.

Will, "Pekala, geliyor musun yoksa öyle bakmaya devam mı edeceksin?" diye sordu, yanından sıyrılıp, odaya geçerken.

Hannibal, Will'in arkasından, "Henüz sorunlarımızı çözmüş değiliz," dedi.

"Yanlış anladığımı kabul ettim ya? Daha ne gerekiyor?" O kadar umursamaz bir tonda söylüyordu ki, neredeyse sinir bozucu geliyordu.

"Kinayeli bir ifadeyi anlama güçlüğü çekmiyorum, Will."

Will, kapıyı açarken, "Pekala, paslanmamışsınız, Dr. Lecter." dedikten sonra Hannibal'a bakıp, "Geliyor musun?" diye sordu.

Hannibal, bir süre Will'in inceledi ve ardından derin bir nefes verip, kafasını salladı. Yüzünde beliren, alaycı ifadeyle, "Bu sohbeti kaçırmak istemem." dedi.

"Aslına bakarsanız sizi buraya gideceğiniz konusunu konuşmak için davet etmemiştim ancak öncelikle o konu ile ilgili birkaç şey belirtmek isterim Bay Graham, eğer izniniz olursa."

"Elbette, buyurun."

"Size açıkça söylemek istediğim şu, Bay Graham; Hannibal'la geçmişte kalan anların günümüze taşınması, benim hatamdı. Sizin yanlış anlayacağınız bir şeye sebep olmak istemezdim. Niyeyim kesinlikle bu değildi."

Will, gülümsedi. Neredeyse samimi görünüyordu.

"Böyle bir şey söz konusu olmasa bile eğer içiniz rahat edecekse, daireleri ayrı tutmayı öneriyorum. Bu konuda bir çekinceniz olmasın. O daire zaten tamamen size ait. Siz gelmeden önce yalnızca yemek saatlerinde kullanılıyordu. Eğer, buraya adapte olmanızı kolaylaştıracaksa veya yalnızca böyle olmasını isterseniz, yemekleri de ayrı yiyebiliriz. Yalnızca yakın komşular oluruz."

I Forgive You | HannigramHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin