Bölüm 28: Lady Murasaki

127 15 137
                                    

Uyarı!

Bu bölümde ufak şiddet betimlemeleri bulunmaktadır. Rahatsız edebilir.

Bölüm Şarkı Önerisi:

Taylor Swift - Peter

Keyifli okumalar ♡

☆ Albert ile sohbet ☆

"Yüzüne ne oldu? Kötü adamlar mı yaptı?"

Will, kafasını öne eğdi. Yandan Hannibal'ın yüzüne baktığını biliyordu. Yüzünü bir süre kaldırmadan kazağının ipiyle oynuyor gibi yaptı.

"Evet. Önemli bir şey değil."

Albert, Will'in yüzündeki değişimi görünce kötü bir şey söylediğini sandı ve durumu düzeltmek adına konuşmaya başladı. "Ama kötü değil. Hatta güzel. Benim de kaşımda kalacak öyle değil mi? Baksana." Eliyle kaşında kalacak muhtemel izi işaret etti. "Çok havalı. Mafya filmlerindeki gibi. Değil mi?"

Will, güldü. "Sanırım öyle. Bundan rahatsız değilim. Sende olmamalısın. Sadece dikkat çekmeyi sevmiyorum."

Hannibal'ın eli, elinin içine kayınca sıkıca parmaklarını birbirlerine geçti. Albert, oturduğu açıdan göremiyordu. Eğer görseydi büyük ihtimalle utanırdı.

"Ben de dikkat çekmeyi sevmiyorum. Evet, ben de sevmiyorum. Ama bu yara insanları korkutur, belki yanıma yaklaşmak istemezler."

Hannibal, "Arkadaş edinmek istediğini sanıyorum, Albert." dedi.

"İşte siz varsınız ya, bir de Christine var."

"Biz hayatının geri kalanında olamayacağız, bunun bilincindesin değil mi?"

Albert'in omuzları düştü ve ayaklarını uzattı. Bunun farkına varmak onu gerçekten üzmüştü. "Biliyorum, biliyorum."

"Seninle arkadaşlığımızın kısa olacak olması, bizi de üzüyor. Ama yine de dost kalabiliriz değil mi?"

"Evet, kalabiliriz." Olgun bir şekilde durumu kabul ediyordu ama yine de küskün bir şekilde oturmaya devam ediyordu.

☆ Şimdi ☆

Bunu, görmek neredeyse imkansızdı.

Gemi çoktan ulaşmıştı varacağı yere. Henüz kasalar taşınmaya başlamamıştı çünkü hamalların şefi olan Sam Peterson ortalıkta yoktu. Başta Sam ve tayfasının yine sabaha kadar içip sarhoş olduklarını ve eğlence için suya atladıklarını veya düştükleri varsayıldı.

Kaptan ve üst düzey görevliler, yerlerini bulmak için gemiyi altına üstüne getirdiklerinde işin bu kadar kolay açıklanamayacağını anladılar. Temizlik odasında bulunan işçiyi bulduktan sonra bazı şeyler değişti.

Ortadan bir anda kaybolan 4 adam ve 1 tane elleri ve ağzı bantlı bir adam. Önce fark edilenler, bunlardı.

"Sadece bir kişi gördüm. Bir kişi, karanlıktı. Kim olduğunu bilmiyorum. Ürkütücüydü."

"Senden ne istiyordu?"

"Bilmiyorum. Ben bir şey yapmadım. Beni bağladı. Ben sadece temizlik yapıyordum. Louis, bana demişti. Temizlik yap demişti, ben de yaptım. Sonra eşyaları bıraktım yerine hepsini yerleştirdim. Yanlış bir şey yapmadım, hepini yerleştirdim."

I Forgive You | HannigramHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin