Bölüm 297: Kayboluş Ormanında Geçen Yıllar

31 7 0
                                    

Kayboluş Ormanı milyonlarca yıl boyunca koruyucu ejderha tarafından korunmuştu. Kayboluş Ormanına girmeye çalışan 6. basamağın altındaki canlıları öldürmeyi başardı. Bunun üzerinde canlılar ise Ajdaha'nın etkisinin bilincinde olup intihar görevine gitmeyecekti. Bu yüzden yıllar boyu Kayboluş Ormanı oldukça güvendeydi.

Arada sırada bazı çılgınlar çıkardı elbette. Şehir Lordu seviyesinde uzmanlar ya da Ajdaha'nın otoritesine meydan okuyan varlıklar. Ajdaha'nın genç yaşı bu kişilerde bir özgüven doğurmuş olmalıydı.

Çok azı hayatta kaldı. Ve hayatta kalan bu kişiler elbette Açılan Gökyüzüne ulaşabilecek dahilerdi. Bu zamana kadar sadece 2 kişi bu başarıyı sağlayabildi. Birisi 100 yıl kadar önce üstün kanunları sayesinde kaçarken diğeri 30 yıl önce Ters Dünyaya girmişti. Ölü olup olmadığı elbette bilinmiyordu.

Koruyucu ejderhanın olmadığı ve Gauman'ın göz yaşının düşüşünün üzerinden geçen 8 yılda bölge iyice karışmıştı. Ve bu karışıklığın içerisinde nadir görülen düzenli bir yapı vardı. Bir kulübe. İçerisinde tek, geniş diyebileceğimiz bir odanın bulunduğu bu kulübenin içerisinde 2 kişi bulunuyordu. Bunlardan birisi soluk bir yüz ile oradaki tek yatakta yatmakta olan hasta görünümlü gençti. Kısa düzensiz siyah saçları ve sakalları onları kesen kişinin işinde o kadar da iyi olmadığını gösteriyordu. Yorganının üzerindeki elleri yüzündeki solgunluğu taşıyordu. Yanı başında onun sağ elini tutan genç bir kız vardı. Genç dediğime bakmayın, bu kişi oldukça olgun bir görünüme sahipti. Otuzlarında oldukça çekici bir kadındı. Simsiyah saçları omuzlarından dökülüyor ve beline çarpıyordu. Kızıl gözlerinde endişe kırıntılarına rastlayabilirdiniz. İki eliyle yatakta yatan gözleri kapalı adama bakarken ne hissettiğini kendisi de bilmiyordu. Bunca yıldan sonra, ne hissettiğini kendisi de anlamıyordu. Amcalarıyla yaşıt olan bu adama karşı endişe duyuyordu.

Onun gün geçtikçe daha da kötü bir duruma sürüklendiğinin farkındaydı. Eğer geçmişteki o gün onları hayata bağlayan gizemli enerji olmasaydı belki de Alvar bu kadar uzun süre dayanamayacaktı.

Leila bu gizemli enerjinin Kai'ın bıraktığı yaşam tohumu olduğunu bilmiyordu.

"Leila..."

Genç kızın elini zayıf bir insan sardı. Leila hala hatırlıyordu o korkunç günde Alvar'ın nasıl önüne atladığını, onu kurtarmaya çalıştığını. Zaten durumu çok kötü değil miydi? Neden bunu yapmıştı? Aptalca ve gereksizdi.

"Buradayım Alvar."

Sadece elini sıkabilir ve onunla ilgilenebilirdi.

CAARTT...

Kapının gıcırtısı ile beraber Leila hızla Alvar'ın elini bıraktı. Fakat içeri giren iri adamın da bu pek umurundaymış gibi değildi. Geçen 8 yılda pek değişmemişti. Uzun boylu iri yapılı güçlü bir bireydi. Onu gören sıradan insanlar bile korkardı. Sırtında ağır bir kılıç odanın köşesine, pencere kenarına geçti. Attığı her adımda ahşap kulübenin tahta zemini dayanamayacakmış gibi gıcırdıyordu. Kılıcını karşısına yerleştirdi ve camın kenarında uzandı. Hava kararıyordu. Burası yıldızları izlemek için güzel bir noktaydı.

'Neredesin ağabey?'

Kai'ın gidişi... Sam yakın zamanda Ajdaha'nın gönderdiği bir haberciden Gökyüzü sıralamasına dair önemli bir bilgi edinmişti.

Sıralama kilitlenmişti. Bir sonraki değişim 100 yıl sonra olacaktı.

Böyle bir şeyin olacağı belliydi. Sıralamayı hazırlayan Michael'dı ve herkes o kadar dağılmıştı ki artık ileri sıradaki uzmanların çoğunun gücü bilinmez hale gelmişti. Michael sadece ordudaki uzmanların gücünden emin olabiliyordu. Ya da belki dünyadaki uzmanların.

KAİ LANE: Yeni ÇağHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin