Bölüm 284: Kabus

84 16 1
                                    

Aklın kendini fark etmediği ve belki varlığından şüphe duyacağı kadar karanlıkta olduğu bir andaydı. Bedenini hissetmiyordu. Fakat bir şeyler hissediyordu. Bir yerde süzülüyordu. Boşlukta olduğunu düşündü fakat hayır, rüzgar yüzüne vuruyordu. Nefes almaya başlandı. Oksijen vardı. Karşısında sarı saçlı bir kadın gördü. Ne kadar da olgun. Yüzünde hafif kırışıklıklar vardı. Belki 45, belki 50 yaşındaydı. Kısa boyluydu. Yüzünde o yaşlıların sahip olduğu huzurlu gülümseme vardı. O yüz genişledi ve bedeni tam bir netlikle ortaya çıktı. Üzerinde sadece koyu yeşil uzun bir etek ve kollarını tamamıyla kapatan bir elbise vardı.

O çok... güzeldi.

'Kış mı oldu?'

Kai sesini dışarı yansıtamadı ve düşünceleri arasında gidip gelirken görünür çevre daha da genişledi. Yatak ve bir gardırop, ardından gelen halılar, çekmeceler, ayna, pencere, kapı... Bir eve dönüştü. Sade bir evin yatak odasındaydılar. Pencereden baktığında hiçbir şey göremedi Kai. Sadece buğulu, sisli bir cam. Karşısındaki güzelliğe baktı. Yaşlı da olsa ona göre bir güzellikti. Onu tanıyordu fakat ismini ne ağzına aldı ne de zihnine. Onu görmezden gelmek istedi fakat her şey fazla gerçekti.

"Sorun ne? Kendini iyi hissetmiyor musun?"

Sesi ne kadar da yumuşaktı. Naif ve tatlı fakat Kai bunu önemseyemezdi. Kapıya doğru bir adım attı.

TAAK...!

Ayağı bir şeye çarptı. Başını indirdi ve yere baktı. Altı üstü bir tenekeydi. Yıllar önce çocukken tekmeleyerek evine kadar götürdüğü kola kutusuydu.

Bir adım daha attı.

PAATTT!!

Bu sefer ayağına çarpan gerçek, kocaman bir ağaçtı. Ne kadar garip ki Kai bu ağacı tanıyordu. Bu ağaç Zaheer'in cesedini bulduğu ağaçtı.

"Neden bunları görüyorum?"

Bir adım daha attı ve ağacın içerisinden geçip gitti.

ÇATT..!!

Ayağı bir kez daha bir şeye çarptı. Bu sefer kulağında çınlayan ses ve pabucunu yarıp parmaklarına vuran acı çarptığı şeyi görmeden tahmin etmesini sağladı. Başını indirdi. O ince keskin ve siyah kılıç, üzerindeki kan odanın her bir köşesine yayılabilirmiş gibi akarken Kai bunu da görmezden geldi.

"Dur, Kai."

Emma'nın arkasından seslenişini duydu. Görmezden geldi.

"Yapma Kai! Kapıya doğru gitme!"

Emma'nın yüzünde mutlak bir korku belirmişti. Kai'a yaklaşmaya çalışmadı. Ona temas etmedi. Ama elinden geldiğince Kai'ı sesiyle durdurmaya çalıştı.

Sonuç anlamsızdı. Kai onu görmezden geldi.

"Kai!! Yapma!! Yapma!!"

Kapının kulpu bu beyaz saçlı genç tarafından tutuldu. Bu rüya tarafından ele geçirilmeyecekti.

Hem neden rüya görüyordu ki? Genel olarak gelişimciler 5. basamağa ulaştığında rüya görme evresi sona ererdi. Çünkü uzun yaşamın zihinde yaptığı dayanılmaz etkiler 5. basamağa ulaşmayla beraber silinir ve gerçek bir ölümsüzün zihinsel yapısına kavuşurlardı. Kai 6. basamak düzeyinde bir zihinsel güce sahip olarak zaten uzun zaman önce rüya görmeyi bırakmıştı. Peki neden bir kez daha rüya görüyordu?

Kapıyı açtı ve içeri girdi. Emma'nın çırpınışları Kai'ı durdurmaya yetmemişti. Işık yüzüne vurdu ve ardından her şey değişti.

'"Gerçekten çok sinir bozucusun."

KAİ LANE: Yeni ÇağHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin