Aradan ne kadar zaman geçtiğini tahmin edebilir misiniz? Mevsimler geldi geçti, yıllar akıp gitti. Jaeron okulda yeni arkadaşlar edinip sonra onlardan ayrıldı. Başka okullarda başka arkadaşlar ve sonuç hep aynı oldu ama bu Jaeron için sorun değildi. Jaeron bir çocuk olabilirdi ama şaşırtıcı bir şekilde duygularını eğitimine katmadı. Ve arkadaşları ile ayrıldığında hiçbir zaman fazla üzülmemeye çalıştı. Kendini derslerine vermeyi de unutmadı ve yavaş yavaş sınıf birincilerini ardında bıraktı. Jaeron çoktan lise eğitimi görüyordu ama kendisi hala küçük bir çocuktu.
Yine de küçük çocuk dedim diye yanlış anlamayın. Jaeron fiziksel eğitiminde de çok ilerledi. Kai onun ustası değildi. Buna niyeti de yoktu açıkçası. Fakat Jaeron mızrak kullanmayı öğrenmek istiyordu. Ustası hakkında acı gerçeği çoktan tahmin edebilecek kadar bu konuda düşünecek zamanı olmuştu. O gelmiyordu. Kendini eğitmeye devam etmeliydi.
Bu yüzden onlar kıyıya ilk vurduklarında orada bulunan filo komutanından mızrak dersleri alıyordu. Ozon Delici bir insanın elinde şaşırtıcıydı ama Jaeron şaşırtıcı bir şekilde hızlı güçlenerek dövüş tekniklerini öğreniyordu. Gelişimci olmadan gelişimcileri yenmek için yollar arıyordu.
"Hala yorulmadın mı Romanof? Bir insana göre şaşırtıcı bir dayanıklılığın var."
Bu sırada Kai'ın evinin arka bahçesinde uzun sarı saçlı bir adamla kıvırcık yaşlı afro mücadele ediyordu. Buna mücadele demek ne kadar doğru bilinmez aslında çünkü ikisi de elinden geleni yapamayacak kadar küçük bir alanla sınırlandırılmıştı. İkisinin de çevreyi tamamen yok edecek gücü olduğu için kendilerini kısıtlamak zorunda kalıyorlardı.
"Lanet olasıca senin aksine ben normal bir insan gibi yaşlanıyorum. Artık eskisi kadar dayanıklı değilim. Senin bedeninse diğer ölümsüzlerden bile çok daha farklı. Seni kıskanmadığımı söyleyemem. " dedi Romanof.
Bu doğruydu. Bu şehire geldiklerinden beri yıllar geçmiş olsa da Kai'ın bedeni sadece bir kaç ay geçmiş kadar yaşlanmıştı. Bir gelişimcinin hiç yaşlanmaması gerekiyordu ama Kai hayatının son 100 yılında yaşlanmaya başlamayacaktı. O şimdiden bütün ömründe bu yaşlanma miktarını eşit olarak yaşıyordu.
100 yıl geçse 10 yıl yaşlanırdı. Hem bir insan gibi hem de bir gelişimci.
Ve onların aksine Kai'ın saçları bile yavaş uzuyordu. Gelişimciler ne kadar uzun ömürlü olursa olsun normal bir insan gibi beden uzuvları büyürdü. Fakat Kai bunlardan da muaftı. Onun saçları ve tırnakları beden yaşı ile doğru orantılı bir şekilde yaşlanıyordu.
Saçları sadece bir kaç aydır kestirilmemiş gibi görünüyordu. Bedeni de bir kaç ay gibi bir süre yaşlanmıştı sadece. Boyu öncekine göre en fazla bir santimetre uzamıştı, belki uzamamıştı bile. Ama saçları kesinlikle bir kez daha kulaklarını ve ensesini kapatacak kadar uzamıştı. Kaşlarının direk üzerinde kalıyordu. Normal şartlar altında gözlerine gelirdi fakat anlaşılan Kai görüş açısını kapatmasına izin vermemek adına önleri kesmişti. Üzerinde sadece dizlerine gelen bir pantalon vardı ve giydiği beyaz atletle de kaslarını göz önüne çıkarıyordu.
Sağ ayak parmaklarının üzerinde dengesi hiç bozulmadan dururken ne kadar mükemmel bir dengeye sahip olduğunu Romanof'a gösteriyordu.
Onun yaşlı bedeninin aksine.
Romanof'un ağzında Kai'ın geldiği günden beri başlamış olduğu püro vardı. Püronun dumanı gökyüzüne salınırken onun da üzerinde sadece bir atlet ve ordu teknoloji bölümünde yapılmış olan özel pantolon vardı. Üzerinde türlü silahlar taşıyordu ve atletle dolaşsa bile bu silahları taşıyabileceği uygun elbiselerle ihtiyacı olmalıydı. Ve bu pantolon bir çok cebe de sahipti. İçlerinden ne çıkacağını bilemeyeceğiniz bir çok cep...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAİ LANE: Yeni Çağ
FantastikKai Lane serisinin 2. Kitabı Yeni Çağ sizlerle. İlk kitabı okumadan başlanması tavsiye edilmez. Devasa bir binanın - öyle ki bir pek çok saraydan daha büyüktü - içinde sayısız güçlü figür birer güvenlik görevlisi misali dolaşıyordu. Bu binanın derin...