Bölüm 282: Themis'in Tuzakları

94 14 0
                                    

Alvar tedirginlikle nefes aldı. Omurgası kırılmıştı ve hayatın bedenini terk ettiğini hissedebiliyordu. Buna rağmen henüz tamamen felç değildi. Cebinden küçük bir iksir şişesi çıkardı. Bu da onun simya ürünlerinden biriydi.

"İyi misin?"

Yeğenine yaptığı sapıklığa rağmen Alvar hala onun arkadaşıydı. Ona değer veriyordu ve elbette ölmesini istemiyordu.

Alvar bir süre derin derin soluklandı. Ardından saçlarını bir battaniye gibi üzerine örttü. Sırtını duvara verdi ve acınası bir gülümseme sundu. Loş ışıkta Kai onun durumunu net bir şekilde göremiyordu. Ve sırf onun durumunu daha iyi görebilmek için bir ateş yapma fikrinden de emin değildi.

Burada henüz bir yaratığın olup olmadığı hakkında bir fikirleri yoktu. Kai'ın duruma göz atmak için zamana ihtiyacı vardı. Şu anda gelişimleri yoktu. Sadece yetenekleri vardı.

"Şu an iyiyim fakat burada geçireceğimiz zamana bağlı olarak iyi olmayabilirim."

Kai ayağa kalktı ve etrafına baktı. Elini duvara götürdü. Biraz yürüdü ve bulundukları yerin çember şeklinde olduğunu fark etti. Canlı bit şey yoktu içeride. Alvar'ı net bir şekilde göremiyordu. Muhtemelen gece olduğunda hiçbir şey göremez hale gelecekti.

"Neredeyiz biz?" diye sordu Kai. Alvar acı bir şekilde güldü. Görünüşe göre cevabı biliyordu.

"Bir çılgın düzenekteyiz. Kayboluş Ormanı kullanılır durumdayken kullanılan düzeneklerin bozulmasıyla kontrol dışına çıkmış düzenekler. Her birinin farklı özellikleri vardı. 5. basamaktaki birinin gelişimini bastıran bir şeyi daha önce görmemiş olsam da burada yaşamış kudretli figürleri hayal edince benim gibi birinin onların hizmetçileri ile aynı seviyede olduğunu tahmin edebiliyorum. "

İnsanlar gitsede çılgın düzenekler burada kaldı. Alvar bunu biliyordu. Bunu tecrübe etmişti.

" Ahh, demek öyle. Peki nasıl çıkarız biliyor musun? "diye sordu Kai başını duvarlardan hiç çevirmeden. Alvar elini ağzına görüldü ve bir şeyi sakladı. Ne kadar karanlıkta görülmeyeceğini bilse bile.

"Her çılgın düzenek farklı olur. Çözümleri de aynı şekilde farklı olur. İlk kez böyle bir tanesini gördüm. Yani... Bilmiyorum. "

Kai'ın elinde bir ateş topu belirdi ve çemberin ortasına fırlattı. Görünüşe göre burada uzun bir süre kalacaklardı.

***

Sam hızlı hareketlerle olduğu yerden fırladı. Kai ile Alvar'ın kaybolduğu yere vardığında aşağıda karanlıktan başka bir şey göremiyordu. Güçlerinin çekildiğini ve gelişim tabanının bastırıldığını hissetti. Yüzü bir anlığına soluklaşsa da nefesini verip bir kaç adım geri çekildi. Yavaş olan adımları çukurdan uzaklaştıkça hızlandı. Ve kısa bir süre sonra Romero'nun yanına vardı. Romero'nun yüzünde endişeli ve bir yandan da umut dolu bir ifade vardı.

"Ne oldu? Ne durumdalar?" diye sordu. Sam başını kaşıyıp burnunu oydu. Onların durumunu düşünürken pek de endişeli görünmüyordu. Bu Romero'yu rahatlattı.

"İyiler iyiler. Ama sanki bir süre bizimle beraber hareket edemeyecekler."

Bu biraz öldüler demek değil miydi?

" İyi yanından bak! Kaleye vardık." dedi Sam ve yerde yatan baygın kızı omzuna atıp bir kez daha yola koyuldu. Buna karşın Romero pek de rahat değildi.

'Dostum, hiç de kardeşini kaybetmiş gibi davranmıyorsun.'

Sam'in hızı kaleye yaklaştıkça düştü. Kardeşinin yaptığı hatayı yapıp dikkatsizce hareket etmiyordu. Her tuzağı önce dikkatsizce etkisiz hale getiriyor. Eğer bunu yapamıyorsa da oradan yavaşça uzaklaşıyordu. Ne de olsa Sam formasyonlar konusunda bir uzman değildi ve eğer anlayamadığı bir şeyi geçmek için çaba gösterirse tuzağa yakalanabilirdi. Bu oldukça kötü olurdu.

KAİ LANE: Yeni ÇağHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin