24. ÇÖZÜLEN DİLLER

552 32 24
                                    

~Bölüm Şarkıları~
Bishop Briggs~River
Sibel Can&Tarkan~Çakmak Çakmak

Yeni bir bölümden herkese merhabalar efenimmm!

Beni özlediniz mi??

Ben sizi çok özledim. 🥹

Öncelikle kurban bayramınız mübarek olsun🖤
"Yine başımda kavak yelleri, bacayı sardı yarin alevleri, dili yansa da gönül aldırmıyor..." diyerek sizi yeni bölüme uğurluyorum. ;)

İyi okumalar.
Seviliyorsunuzzz
⚖️🖤

~~~~~~~~~~~~~~~~

Kayra Çevik...

Yine anamın ağladığı bir hastane günündeydim, sahi bana rahat mı batmıştı acaba da tıp istemiştim! Elimde ki artık kaçıncı olduğunu sayamadığım kahvemi masaya bırakırken bakışlarım telefonuma kaymıştı, beyfendiden hala mesaj yoktu. En son üç saat kadar önce toplantıya girdiğini söylemişti, aldatılıyor olabilir miydim? Yok artık Kayra! Nöbetlerden kafayı tamamen sıyırmıştım sanırım.

O sırada kapının aniden açılmasıyla düşünce treninden çıkarken yerimden bir ufak zıplayıp kapıya baktım. Öküzcüğüm gelmiş!

"Hayırdır, niye şaşırdın? Benden başka biri kapıyı tıklatmadan mı giriyor doktor hanım? Söyle, bakalım icabına." dediğinde istemsizce sırıtırken göz devirmiştim, ben boşuna öküz demiyordum işte.

"Allah'ın bir günü asıp kesmezsen için rahat etmez zaten." dediğim sırada kendisini masanın önünde ki koltuğa bırakırken bakışlarını bana çevirdi.

"O senin mesleğin prenses, biz direk öldürüyoruz." derken göz kırptığında kalbim yumuş yumuş olmuştu. Dün geceki balodan dolayı olan uykusuzluğumu bile neredeyse unutmuştum.

"Benim tek mesleğimin o olduğuna emin miyiz?" diyerek bu sefer ben göz kırptığımda dudakları tehlikeli bir yavaşlıkta kıvrıldı. Buz mavisi gözleri ve alnına düşen siyah tutamlarıyla dergi kapaklarında fırlamış gibi duruyordu.

"Neyi bekliyorsun?"

Sorusuyla kaşlarım çatılırken ona bir süre daha boş bir şekilde bakmayı sürdürdüm.

"Ne için neyi bekliyorum?"

"Yerine gelmek için neyi bekliyorsun?" diyerek kucağını işaret ettiğinde bu tatlı haline sırıtmadan duramıyordum.

"Hastanedeyiz Alp." derken sesim şaşkınlıkla dolu çıkmıştı. Her ne kadar zihnimde fanteziler dönse de gerçek hayat diye bir gerçek vardı!

"Ya gelirsin ya da koridora çıkar berbat bir hizmet var diye avazım çıktığı kadar bağırırım." dediğinde sabır çekerek yerimden kalkarak ona doğru adımladım.

"Sen hayatımda tanıdığım en manyak adamsın." diye söylenirken kendimi kucağına bıraktım. "Pardon ikinci." İlki kesinlikle Arhan'dı. Adam hiç kimsenin haberi olmadan evlenmişti. İşin garibi gerçekten kimsenin haberi yoktu, gelinin bile!

"İlki kim?"

"Manyak arkadaşın Arhan." dediğimde hafifçe gülerek başını olumlu anlamda salladı.

"O doğru ama siz daha onun manyaklığının çeyreğini bile görmediniz." derken başını boynuma gömerek derince bir nefes çekti ciğerlerine. Sözleri aklıma takılmıştı, nasıl çeyreğini bile görmemiştik? "Şimdi boşver onu, daha önemli bir konumuz var."

SÂYEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin