16. UNUTULAN HİSLER

772 42 80
                                    

                              Bölüm şarkıları
       Çağan Şengül~Ben Sana Veda Edemem
              Kahraman Deniz~Böyle Sever
    Aydilge~Haberin yok

                Heyecanlı bir bölüm dahaaa

        Yorum ve votelar unutulmasın, lütfen!

                               İyi okumalar

                         Seviliyorsunuzzzzz
                                        ⚖️🖤


                      ~~~~~~~~~~~~~~~

Seneler öncesi...

Elinde ki pamuğu annesinin dudağında ki yaraya hafifçe bastırırken ağlamamak için kendini kasıyordu Arhan, çünkü büyümüştü ve artık güçlü olmak zorundaydı. Tam 14 yaşına girmişti o gün ve annesi yine dayak yemişti ama bu sefer Arhan susmamıştı, durmamıştı.

"Ben hallederim Araf'ım, hem hiç acımıyor ki zaten." diyen annesiyle Arhan boşta olan elini yumruk yaparak sıktı, o adamı gebertmek istiyordu ama kahretsin ki gücü yetmiyordu. Her hareket ettiğinde sırtında ki kemer izleri kendini hatırlatırcasına acıyordu aslında ama önemli olan annesiydi onun için. Aşağıdan gelen bağırtı sesleriyle hafifçe gülümsedi Arhan, planı gerçeklemişti.

"Yalan söylüyorsun, acıdığını ben biliyorum ama onunda canı acıyacak anne. Sana yemin ederim çok acıyacak."

"Umrumda değil oğlum, seninki acımasında diğer hiç kimse umrumda değil." dediğinde Arhan yaralara son kez yara bandını yapıştırarak ayağa kalktığında annesi can havliyle bileğine sarıldı. "Gitme Araf, yaraların daha iyileşmedi annecim."

"Onun acı çekişini izleyeceğim anne, şu an bize bir şey yapamaz." dedikten sonra bileğini annesinden kurtararak kapıyı açıp merdivenlerin başında durdu. Dış kapının hemen önünde büyükbabasının babasına bastonuyla vurmasını izledi bir süre.

"Ulan it herif, adam olasın diye evlendirdim seni, hayvan ol diye değil. Kadına el mi kalkar lan amına koyduğum? Sen benim annene el kaldırdığımı ne zaman gördün lan?" diyerek haykırdı dedesi ve ardından yere düşmüş olan babasına bir kez daha vurdu bastonuyla.

"Belki yapsaydın başka birine kaçmazdı." dedi babası ve ayağa kalkmaya çalışmıştı ki dedesinin attığı tekmeyle tekrardan yere düştü.

"Lan eşşek herif! Başkasını tercih edeni zorla tutarak mı adam oluyorsun sen? Bu mu senin insanlığın?" dedikten sonra bakışları merdivende izleyen oğlana döndü. "Şu yavrucağın ne suçu var lan peki? Yüzü yara bere içinde. Ben seni bu işlerden uzak tutmak için varımı yoğumu verdim, bunun için miydi? Sen hayvan ol diye miydi?"

Sözlerinin ardından babasının keskin bakışları Arhan'a dokunmuştu, onun çağırdığını anlamıştı ve acısını çok kötü çıkaracaktı. Dedesi elinde ki bastonu yanında ki adamına vererek babasının yakalarından tuttuğu gibi ayağa kaldırdı ve hiç düşünmeden yumruğu yüzüne indirmişti. Ellili yaşlarındaydı dedesi ama gücü kuvveti hala yerindeydi, Arhan'da tıpa tıp dedesine çekmişti.

"Seni şerefsiz, seni ırz düşmanı, ulan ben seni böyle mi yetiştirdim?" dediğinde babasının elleri hızla yakasında ellere giderek onları itti.

"Sen beni yetiştirmedin baba, sen askerini yetiştirdin. Bende aynı senin gibi askeri mi yetiştiriyorum." diyerek arkasında duran Arhan'ı göstermişti eliyle. "O kadın gittikten sonra sen eve bile gelmedin, işin gücün beni hep meşgul etmekti ama bir şeyi unuttun Erhan Demir. Sevgiyi!"

SÂYEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin