28. ÖLÜM ŞAŞKINLIĞI

409 37 17
                                    

~Bölüm Şarkısı~
Bayhan~Tiryakinim
Özdemir Erdoğan~Aç Kapıyı Gir İçeri

Yeni bölümden herkese merhabalar efenim!!

Nasılsınız??

"Bana ne şu yalan dünyadan yanımda sen olmasan, gözlerim kapanmaz seni sinemde uyutmazsam..." diyerek sizi bölüme uğurluyorum.

İyi okumalar.
Seviliyorsunuzzz
⚖️🖤

~~~~~~~~~~

Geçmişimde ki acılar zihnimde dönerken dudaklarım daha çok kıvrıldı. Ben o güçsüz küçük kız değildim, arzu ettiğim korkulan ruha dönüşebilmiştim. Etrafımda ki hava akışı ruhuma dolarken kalbim hızla göğsümü dövmeye başladı, sakin olmalıydım. Ben yine haklı çıkmıştım, Duman'ı kimse yenemezdi.

"Demek bana oyun yaptın." diye dişlerini sıkarak mırıldanan Ömer ile Araf bize doğru bir adım atmıştı ki karşımda ki şerefsiz silahı alnıma daha çok bastırarak bakışlarını arkasında ki adama çevirdi. "Hareket ettiğin an onun beynini dağıtırım."

"Ben seni hemen öldürmesin diye gelecektim fakat bu kadar istekliysen yapacak bir şey yok." dediğinde dudaklarım daha çok kıvrılırken bakışlarımız çakışmıştı, yeşillerinde ki endişeyi açık bir şekilde görebiliyordum.

"Komiklik biz de baba mesleği sanırım canım abim." diyen Ömer'in bakışları bana dönmüştü ki hızla elinde ki silahın kabzasına alttan vurarak elinden kaymasını sağladıktan sonra kendime çekip parmaklarının hapsinden kurtardım, elimde ki silahın namlusunu hiç düşünmeden ona döndürürken silah tuttuğu elini de bükerek hareket skalasını azaltmıştım.

"Ah hiç sanmıyorum abiciğim, aramızda babasına çeken bir piç kurusu sen varsın." diyerek tuttuğum elini daha çok büktüğümde haykırarak elimden kurtulmak için omzumu sertçe ittirmişti lakin arkadan hızla gelen Araf onu omuzlarından sıkıca tutarak arkasında ki sandalyeye oturttu. Büktüğüm elini bırakarak silahı alnına bastırdım.

Bir anda Ömer'in kafasını sertçe masaya geçiren Araf'la kaşlarım çatılırken ona bakakalmıştım, ne yapmaya çalışıyordu? Onu şu an öldüremezdik! Bakışlarımı farkettiğinde dudaklarında peyda olan gülümsemeyle acı içinde haykıran Ömer'i geri çekerek tekrardan ellerini omuzlarına koyarak yerine sabitledi.

"Ne yapıyorsun?" dedim kaşlarım hala çatıkken.

"Hiçbir şey güzelim, iyi sekiyor mu diye baktım sadece." dediğinde istemsizce tatlılığına gülesim gelse de zor bela yüzümü sabit tutabilmiştim. Bakışlarım şerefsize döndüğünde burnunun kanadığını fark etmiştim, umrumda bile değildi.

"Etraf nasıl?" diye sordum Araf'a, bakışlarımı şerefsizden çekmeden. Buraya gelmeden önce yaptığımız plan gayet kolaydı aslında, ben ve Araf iki ayrı arabalarla gelmiştik. Ben önden içeri girerken o ise benden biraz daha önce gelerek hem etrafa bakınıp hemde gizlice içeri girmişti, dediğim gibi plan oldukça kolaydı.

"Avukatı ileride evi izliyor." diyerek sırıttığında benimde dudaklarım kıvrılırken kendimi sandalyeye bıraktım.

"Aşık olduğun avukatın seni kolluyor, öyle mi?" derken hemen masanın üstünde beyaz şahı alarak parmaklarımın arasında çevirmeye başlamıştım. Yüzünde ki ifade sertleşirken gözlerinde ki endişe kırıntısı kalbimin teklemesini sağlamıştı, bir kez olsun benim için endişelenmemişti. Gerçi benimki de laftı işte, endişe için önce sevgi de olması gerekirdi.

SÂYEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin