7.YAKAN ARZULAR

3.5K 140 232
                                        

Ajda Pekkan~Haykıracak Nefesim
Dolu Kadehi Ters Tut~Islansın
Two Feet~Love İs A Bitch

Yorum ve vote atmayı unutmayın olur muuuu?

İyi okumalar.

Seviliyorsunuzzzz
⚖️🖤

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Oturduğum masaya bir kez daha göz gezdirdiğimde zihnimde ki anılara engel olamıyordum. Pazar günlerinden nefret ederdim. Çünkü o zaman onlarla aynı masaya oturmak zorunda kalırdım ve hep aynı senaryo yaşanırdı. Ben herhangi bir konuda suçlu gösterilirdim, onlara göre hiç iyi yönüm yoktu. Ben hep lanettim, pisliktim, kötüydüm...

Aile nasıl hissettirirdi? Bilmiyordum. Çünkü hiçbir zaman tam anlamıyla ailem olmamıştı. Kâğıt üstünde hep varlardı ama bu kadardı işte, sadece sözde aileydiler.

Eğer acıtmasalardı bu masadaki aile sıcaklığı gibi içimi huzurla doldurabilirler miydi? Sanırım bunu hiçbir zaman öğrenemeyecektim.

Peki neden bu huzuru yaşatmak onlar için bu kadar zor olmuştu? Çünkü sevgisiz büyüyen insanlar sevgi veremezlerdi...

Zihnimde bir dolu soru silsilesiyle karşımda yemek yiyen kalabalığa bakındım. Çıkan haberin ardından tek kelime edilmeden masaya geçerek yemek yemeye koyulmuştuk. Araf ve Namık iki baş köşeye geçmişlerdi, ben ise Araf'ın hemen sağ tarafında oturuyordum. Karşımda Alp onun yanında ise Kayra, Arya, Buğlem ve Deniz oturuyordu, benim yanımda ise Can, Ahu ve Turgay şeklinde sıralanmıştık.

Tabağımda ki yemekle oynarken düşüncelerimi susturamıyordum. Dağhan durmayacaktı, bunu biliyordum lakin onu durdurabilecek güce sahip miydim, işte bu konuda emin olamıyordum.

Elimde ki çatalı tam kenara bırakmak üzereyken tenimde hissettiğim bakışlarla kafamı Araf'a çevirmiştim. Kaşlarıyla tabağımı işaret ettiğini gördüğümde olumsuz anlamda başımı sallamıştım ki derin bir nefes alarak bana uzanması bir oldu. Yakınıma gelen yüzüyle kafamı geriye doğru çekecekken sandalyemin alt kısmından tutarak beni kendine doğru çektikten sonra tabağımı da önüme doğru getirmişti. Bu ani hareketiyle bakışlarım büyürken hızla ona döndüm.

"O tabak bitecek güzelim!" dediğinde bakışlarım önce tabağa ardından da yeşillerine değmişti. Ormanlarda ki pırıltıları her gördüğümde neden kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu? Sevgi böyle bir şey miydi yani? Güzel hissettiriyordu.

"Doydum. Daha fazla yiyemem." derken diğerlerini rahatsız etmemek için fısıldıyordum, masadakiler çok koyu bir sohbete girişmişlerdi. Askerlik anıları...

"İki gündür yemediğin duyumlarını aldım. O yüzden sen mi yersin yoksa yardımcı mı olayım?" diyerek elini az önce bıraktığım çatala uzattığında hızla elini tutarak durdurdum onu.

"İstemiyorum, ayrıca yedim ben." dedikten sonra boş olan tabağımı işaret etmiştim. Akşamın beşinde oturmuş hepimiz kahvaltı yiyorduk, halimiz trajikomikti.

"Güzelim o tabak zaten boştu." diyerek yakınımda olan yüzünü biraz daha bana yaklaştırdığında bakışlarım istemsizce dudaklarına düşmüştü. "Ha diyorsan tercihim dudaklarından yana, o zaman farklı alternatifler sunalım." dedi fısıldayarak. Onunda yeşilleri dudaklarıma kayarken boğazım git gide kurumaya başlamıştı.

SÂYEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin