Selam herkese. Bazılarımızın sınav haftasıydı umarım iyi geçmiştir. Keyifli okumalar diliyorum lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayalım.
Bir iş görüşmesinden daha çıktığımda delirmek üzereydim. Telefonda konuşurken hiçbir sorun olmamasına rağmen, yüz yüze görüştüğümüzde bana sanki seri katilmişim gibi bakıyor ve lafı ağzıma tıkayıp yolluyorlardı. En sonunda birilerinin kafasına masa, sandalye geçirecektim ama hangisinin acaba? Sinirden seğiren sol gözümü ovuşturdum ve birkaç dakika önce sesini duyduğum ama o geri zekalılarla görüşmede olduğum için bakamadığım mesajı açtım.
Aşkım bana bir haber göndermişti. İşin tuhafı, o bana sadece komik videolar yollardı ve haberleri takip bile etmezdi. Hep kötü şeyler olduğunu, canını sıkmak istemediğini söylerdi. Gerçeklikten kaçmayı, normal hayatın stresine tercih ediyordu. Ki bence haklıydı da.
İnşaatta Bulunan Gizemli Cesedin Kimliği Teşhis Edildi.
Üç ay önce inşaat için yapılan kazı sırasında, bir arsada bulunan cesedin; aynı tarihte arkadaşları ve ailesine bir süreliğine yurt dışına çıkacağını söyleyip gizemli şekilde ortadan kaybolan Demir Aydoğan'a ait olduğu tespit edildi.
Ailesi; oğullarının ağzından ve ona ait olan telefondan bir süre mesaj gönderilmeye devam ettiğini fakat aramaları yanıtlamadığında şüphelendiklerini belirtti. Bunun üzerine oğullarının telefonu, gömülü olduğu arsada kırılmış halde bulundu.
Katile ait hiçbir parmak izi ve kamera kaydı bulunamadı. Acılı aile adaletin sağlanması için savaşıyor.
Titreyen ellerim mesajın devamını okumamı engellediğinde, bacaklarım da güçlerini kaybetti. Düşmemek için yanımdaki ağaca tutundum. Böyle bir şey mümkün değildi! Bana şaka falan yapıyorlardı herhalde. Demir ile ilişkimiz iyi gitmemiş olabilirdi ama o kötü bir insan değildi. Aksine, bana takıntılı olmadığı zamanlarda diğerleriyle çok iyi anlaşırdı. Herkes onu severdi. Yok, yok kesinlikle bu gerçek olamazdı.
Şoka girmiştim. Ne düşünmem ne hissetmem gerektiğini bilmiyordum. Demir'i kim, neden öldürecekti ki? Kalbime bir sancı girdiğinde, iki büklüm olurken ağaca iyice tutundum. Midem çalkalamaya başladığında kusmamak için kendimi birkaç derin nefes almaya zorladım. Eski sevgilim olması ya da geri kalanı önemli değildi. O bir insandı, öldürülmüştü ve onu yakından tanıyordum! Benden bağımsız birkaç damla yaz gözümden süzülürken burnumu çektim. Muhtemelen dışarıdan görenler, tuhaf biri olduğumu düşünüyorlardı ve açıkçası umurumda değildi. Her gün televizyonda ya da sosyal medyada ölüm haberleri görüyordum. Hepsi için üzülüyordum ama bu çok başkaydı. Bu kadar yakın birinin öldüğünü öğrenmek tarif edilemez derecede acı vericiydi.
Ne yapacağımı bilemeden geçirdiğim birkaç dakikanın sonunda, bacaklarım biraz olsun gücünü toplamayı başardı. Bu duruşumu dikleştirmem için yardımcı oldu ama arabama ulaşabilmem için yeterli değildi. Aksi gibi park yeri de olmadığından, beden bir sokak ötedeydi!
Kaldırıma oturmak ile biraz daha böyle kalmak arasında karar vermeye çalışıyordum ki yabancı bir araba tam önümde durdu. Şüpheli bakışlarımı, kim olduklarını anlamak için arabanın içine yönelttiğimde tanıdık yüzleri görünce rahatladım. Aşkım arabadan resmen fırlayıp yanıma gelirken, sürücü kısmından inen Ergün de onu takip etti. Ergün ile gelmesine daha müsait bir zamanda şaşıracak ve Aşkım'ı sorguya çekecektim çünkü iki aydır ondan deli gibi kaçıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ahenk
ChickLitUyarı: Yakınlaşma ve +18 bölümler içerir. Elleri yukarı doğru yol almaya başladığında nefesimi tuttuğumun farkında bile değildim. Acı yerini, tüm vücudumu saran bir karıncalanmaya bıraktığında dengemi kaybetmek üzereydim. Bacaklarım beni taşımak ist...