Bölüm 17

991 56 4
                                    

İyi okumalar 

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.




Yazardan:

Sofra kurulmuş ve herkes toplu bir şekilde sofrada yerlerini almıştı.  Nöbet tutan Ali , Yasin ve Turgut hariç.

Yasin yaptığı şakanın ardından içine düşen kurtla adeta kıvranıyordu olduğu yerde.

Kendi içine de bir şüphe düşmüştü artık.  Sahi gerçekten suyu kapatmayı unutmus muydu ki?

Turgut kendisinden daha iyi tanıdığı arkadaşının kıvranışlarını keyifle izliyordu.

Ali ise olduğu duruma  bakarak kıs kıs gülüyordu.  Yasin başına ne gelirse gelsin hep şu tutmayı beceremediği çenesi yüzünden oluyordu.

Her kes sakince yemeğini yerken sofrada timde Yasin'le yarışacak oburluğa sahip yeni biri olduğunu fark etmişti Turan.

İnci etraftan tamamen soyutlanarak sadece yemeklere odaklanmıştı ve konuşulan hiç bir şeyi dinlemiyordu.

Bulduğu bütün yemekleri hiç düşünmeden ağzına atarak yeni tatlar deniyordu.

Onu görenler bu zayıf çelimsiz bedene rağmen nasıl bu kadar yemek yediğini merak ediyordu.

Murathan da ettiği sohbetler eşliğinde bakışlarını sağ tarafında oturan kadına çevirip şaşkınlıkla baka kalmıştı. Yasin'in yeni şubesi diye içinden geçirip yemeğine dönmüştü.

İnci sofrada gördüğü ve daha önce hiç tadına dahi bakmadığı yemekten bir çatal almış ve ağzına gelen acı ve yakıcı tatla birlikte hemen önündeki ayranı kafasına dikmiş bir yandan da ağzına eliyle rüzgar yapmaya çalışıyordu.

Geçmeyen acı sanki her saniye daha da katlanarak artıyordu. Daha fazla dayanamayan İnci sol tarafında oturan kişinin elindeki ayranı hışımla çekip kafaya dikti.

Hala geçmeyen acıyla birlikte gözleri de dolmaya başlayınca Turan kendi ayranını da ona uzattı.

Acısı azalan İnci " of bu nedur ya" dedi bir kez daha şiveye kayan sesiyle" yanmişum ha" dedi.

Murathan elinden alınan ayranla birlikte hâla şaşkınlıkla İnci'ye bakıyordu.

İnci ise azalan acıyla birlikte memnuniyyetle gülümseyip " boyle acı mi olurmuş " dedi.

Ardından sol tarafa doğru dönüp " teş-" teşekkür edecekti ki gördüğü suretle birlikte afalladı "komutanım " dedi kısık bir sesle 

Ardından şirin olduğunu düşündüğü ama asla Murathan için şirin olmayan bir gülümseme eşliğinde " siz miydiniz " Hafif bir şekilde boğazına temizleyip " ayranını aldığım " dedi.

Murathan da tek kaşını hafif kaldırarak onu başıyla onayladı ve aynı zamanda da küçük mırıltılar çıkardı.

" şey" eliyle diğer elinin parmaklarını kavrayıp hafif sıkarak "özür dilerim komutanım " dedi mahcup bir ifadeyle.

Murathan onu başıyla onayladı " neden önüne geleni yersin ki" deyip önüne dönecekti ki onun sözlerini duyan İnci " aç mı kalayım " dedi.

Murathan ses etmeden önüne döndü ve yemeğine devam etti lakin Inci'nin Cevap almadan susacağı hiç yoktu" çok mu yiyorum ben? " deyip Murathan'a doğru baktı.

Cevap alamayınca tekrar ona doğru yaklaşıp"çok  obur muyum ki?" Dedi merakla.

Dudaklarının kıvrılmasını zar zor engelleyen Murathan hiç ona doğru dönmeden sohbetine devam etti" bizde bir kaç saate burayı jandarma ekiplerine bırakıp eve döneceğiz " dedi.

Zamanın Kayıp Emareleri Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin