İnci'den:
Önde Murathan'ın komutan olmakla tek sıra halinde köye doğru ilerliyorduk.
Ali'nin mayına basması ve çatışma sonrasında timde elle tutulur bir gerginlikle mevcuttu.
Herkes gelebilecek tehtidlere karşı hazırlıklı ve temkinli bir şekilde yürüyordu.
Artık köye çok yaklaşmıştık. Murathan komutan elini yumruk yaparak hepimizin haraketlerimizi tek bir hamlede durdurarak sağ dizini kırarak diz çökünce hepimiz aynı zamanda aynı haraketi uyguladık.
Dizine yasladığı silahını sağ eliyle tutarken tam karşıya doğrultmuş bakışlarını bir an bile silahından ayırmadan telsizi sol eline aldı.
Hepimiz gelecek olan emri can kulağıyla dinlemeğe başladık lakin önce karargaha bağlanma kararı almıştı.
Murathan komutanın yüzü gerginliğini belli etmese de bakışları beyninde bir şeyleri oturtamadığını alenen belli ediyordu.
Telsizden bir ses duyuldu " Yuva dinlemede Pençe 1"
Murathan komutan uzun bir süredir konuşmadığı için hafif pürüzlü sesiyle" Pençe 1 Albayla görüşmek istiyor" dedi.
Karşı tarafdan kimse bir şey demese de gelen hışırtılı ses nedeniyle bir hareketlenme olduğunu anlamamız fazla uzun sürmedi.
" Emredersiniz " diye kısa bir cevabın ardından asker telsizi Albaya vermiş olmalı ki Albayın tok sesi telsizden duyuldu" söyle Teğmen " dedi Murathan komutana hitaben.
Murathan komutan omuzlarını dikleştirip "komutanım bir terslik var " dedi sanki olmaması gereken bir durum varmış gibi.
Yasin çatık kaşlarla birlikte " zaten ne zaman düz gider ki işlerimiz" dedi fısıldayarak.
Bunu yanında olduğum için sadece ben duymuştum ama bence bu söz sadece bu an için geçerli değil başka bir zaman dilimi için söylenmişti.
Ağır bir anlam içeren bir cümleydi. Her ne kadar sormak istesem de beni ilgilendirmiyor diye sessiz kalmıştım.
Karşı tarafdan Albayın merak barındıran sesiyle" ne gibi bir terslik " dediğini duyar gibi oldum.
Murathan komutan bakışlarını köyün olduğunu geniş arazide gezdirip " fazla sakin" dedi düşünceli bir tavırla.
" istihbarat kesinlikle doğru mu?" Diye sordu Murathan komutan ciddi bir şekilde.
Albay da aynı şekilde " eminiz komutan "
Murathan komutan daha cevap veremeden " operasyonu başlat komutan " dedi Albay otoriter bir sesle.
" Emredersiniz komutanım " dedikten sonra telsizi kapatan Murathan komutan bakışlarını bize çevirdi" başlıyoruz !" Sesi o kadar kalın çıkmıştı ki bir anlık bakışlarımız kesişse de ben önüme döndüm oda kendi emirlerine devam edip timi yönlendiriyordu.
" kuzey doğu yönü Turan sende" demişti ki Turgut abinin sesiyle birlikte kafasını hafif sağa çevirdi " söyle asker"
Turgut abi silahının namlusunu köyden bir az yukarı doğru kaldırıp " galiba bir sorunumuz var"
Hepimizin kaşları aynı zamanda çatıldı" bu orospu çocukları bir az kalabalık ve süpriz hazırlamışlar bizim için " dedi.
Başımı onun namlusunu doğrultmuş olduğu yöne doğru çevirip hafif gözlerimi kısınca gördüklerim karşısında gözüm seğirdi.
Diğerlerinin de benden kalır yanı yoktu. Köyün bir kaç yüz metre yukarı kısmında kalabalık bir grup terörist vardı ve köy halkını da oraya götürmüştüler.
![](https://img.wattpad.com/cover/372204695-288-k890656.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zamanın Kayıp Emareleri
ChickLit"Turnam gidersen mardin'e Turnam yâre selam söyle Karlı dağların ardından Turnam yâre selam söyle " diye türküyü mırıldandı bitkin sesiyle,alnına silah dayalıyken Murathan. Ve sonrasında bir kurşun sesi duyuldu ardından yere cansız bir beden düşt...