"Turnam gidersen mardin'e
Turnam yâre selam söyle
Karlı dağların ardından
Turnam yâre selam söyle "
diye türküyü mırıldandı bitkin sesiyle,alnına silah dayalıyken Murathan. Ve sonrasında bir kurşun sesi duyuldu ardından yere cansız bir beden düşt...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İnci'den:
Elimde tuttuğum kadehteki içkimden küçük bir yudum aldım. Aslında görevde olduğum için içki içmem yasak ve tehlikeliydi .
Yinede daldığım düşüncelerden çıkmak için kafam dağılsın diye yaptığım bir hareketti sadece.
Helikopterdeyken sabah erken uyanmanın verdiği bir yorgunlukla gözlerimi kapattım ve kısa bir süre sonra da uykuya dalmıştım.
Kısa yolculuğumuz bitince yüzümde hiss etdiğim ılık bir nefes ve kısık tonda adımın seslenmesi ile gözlerimi açtığımda karşımda Ela hareleri görmek pekte beklediğim bir şey değildi.
Uyku mahmurluğu ile bakışlarını bana diken adamla aramızda olan yakınlığa aldırmadan uzun uzun izledim güzel gözleri ve yakışıklı yüzünü.
Oda tıpkı benim gibi dalmıştı galiba ki, aniden geri çekilip boğazını temizledi" hadi geç kalacağız kalk" dedi hala aynı seste
Başımı sallayıp yattığım omzundan kalktığım esnada Belimde olan elini fark ettim.
Ben ona Kaşlarımı havalandırıp bakarken" Helikopter sarsılınca düşecek gibi oldun" dedi ve sanki hiç bir şey olmamış gibi ayağa kalkıp elini bana uzattı.
Bir eline birde yüzüne bakıp bacaklarımda olan Turgut abinin ceketini sol elime alıp sağ elimi de Murathan komutanın avucuna bıraktım.
Beni kendine doğru cekip ayağa kalkmama yardım ettikten sonra bakışlarımı içeri çevirdim ikimizden başka kimsenin olmadığını görünce " diğerleri nerede?"
" onlar indi bende seni kaldırıp geleceğimi soyledim" dedi eski soğuk tavrına dönüp.
Sebebini bilmiyorum ama sanki bana yakın olmak onu rahatsız ediyor gibi bir hiss kalbimde yer edindi.
Önde o arkada ben olacak şekilde Helikopterden inince timin olduğu alana doğru yürüdük.
Gelince elimde olan ceketi Turgut abiye uzatarak " Teşekkür ederim abi" deyip diğer ceketi de Murathan komutana uzattım " size de Teşekkür ederim " dedim.
İkisi de beni onaylayıp cevap verince bizim için ayrılan araca bindik. Çok büyük bir restorana gelince dışardan mekanı uzun uzun süzdüm ve ilk önce ben araçtan inip içeri geçtim.
Murathan komutan yanımdayken kendimi çok farklı hiss ettiğim için galiba görev boyunca ondan uzak kalmam ikimiz için de en hayırlısı olacaktı.
Benden sonra diğerleri de kendi görev yerlerine geçti. Turgut abi ve Murathan komutan üstlerindeki takım elbiselerle birlikte Azad'ın korumalarının olduğu bölüme geçti.
