Herkese Merhaba arkadaşlar.
Umarım beğenirsiniz :)
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.
Yorumlarınız yazma hevesimi artırdığı için lütfen mümkün olduğu kadar yorum yaparsanız beni mutlu edersiniz:)
İyi okumalar ♡
İnci'den:
Bakışlarımı karşımdaki teröristten alamıyordum. Oysa silahını bana doğrultmuş bir vaziyette bana bakıyordu.
İşte benim bir anlık dikkatsizliğimin bedeli. Kendi canımın hiç bir ehemiyeti yokken benden başka on dört masum çocuğun hayatı benim için çok önemliydi.
Eğer onlara bir şey olursa kendimi asla affetmeyecektim. Sadece tek görevim onları sağ salim kurtarmakken şimdi onları asıl tehlikeye atanın ben olduğunu bilmek gerçekten de çok acı vericiydi.
Bir bordo berelinin her daim görülmeden görmesi ölmeden öldürmesini şarttı. Ki bunun da nedeni tam olarak şuanda yaşadığım olaydı.
Ve bir anda daha karşı taraf tetiğe basamadan aklıma gelenle birlikte az önce kullandığım ve hâla elimde olan kasaturamı ani haraketle ileri doğru fırlattım.
Bir kaç saniye içerisinde yere düşen bir ceset vardı. Bıçak direkt teröristin boğazına gelmiş ve anında ölmesini sağlamıştı .
Rahat bir nefes verip düşüncelerden arındım ve sadece görevime odaklandım.
Çadırın arkasına çektiğim ikinci cesetle birlikte farklı bir strateji kullanma kararı aldım.
Artık görünme konusu benim için pekte önemli değildi çünkü önüme geleni öldürme kararı aldım .
Elimde göğüs hizzamda tuttuğum kasatura vardı. Yavaş adımlarla ilerlerken aynı zamanda da etrafı kontrol ediyordum.
Sağ tarafta kalan çadırlarla Ali ilgikeniyordu. Bende kendime verilen bölgeye girmiş çadırın arka kısmından yaklaşmıştım.
Kısa bir süre duraksayıp sağ ve sola sırasıyla bakıp kasatura yardımıyla çadırın arka kısmına geçe bileceğim kadar bir delik açtım.
Ardından önce kafamı içeri doğru uzatıp kimse varmı diye kontrol ettim. Ortada uzun boylu bir adam arkası kapıya doğru bir şeyler anlatmaya devam ediyorken hızla geri çekilip sırtım çadıra gelecek şekilde yerde oturmaya devam ettim.
Yazardan:
İnci çadırda olmasını hiç beklemediği adam nedeniyle biraz geri çekilip yeni bir plan kurmak için kendine zaman tanımıştı
Tam o esnalarda kampın diğer tarafları adeta kan gölüne dönmüştü. Turan karşısına çıksın çıkmasın bütün teröristleri deliklerine saklanan fareler misali teker teker bularak hiç acımadan öldürüyordu.
Öldürme şekilleri ise hiçte sıradan olmuyordu. Cesetlerin çoğunun kol,bacak ve cinsel organlarını hiç acımadan kesip yanlarına fırlatırken hiç bir pişmanlık hiss etmiyordu.
Ona göre Vatanına göz koyanların tek bir nefes dahi almaya hakları yoktu . Üstelik daha küçücük çocukları yaşına başına bakmadan dağa çıkarıp eline silah vermeleri ise son nokta olmuştu.
Diğer tarafta kalan Turgut da en sevdiği stilde kasatura ile birlikte sanki saklambaç oynuyormuş gibi eğlenceli bir şekilde ona göre sobeledigi bütün teröristleri öldürüp yoluna devam ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zamanın Kayıp Emareleri
ChickLit"Turnam gidersen mardin'e Turnam yâre selam söyle Karlı dağların ardından Turnam yâre selam söyle " diye türküyü mırıldandı bitkin sesiyle,alnına silah dayalıyken Murathan. Ve sonrasında bir kurşun sesi duyuldu ardından yere cansız bir beden düşt...