Bölüm 9

597 35 6
                                    

  Oy ve yorumlarınızı bekliyorum .

İyi okumalar ♡

Yazardan :

İnci akşam geç saatlere kadar temizlik yaptığı için öğlene doğru ancak kalka bilmişti.

Kahvaltı yaptıktan sonra boş bir günde neler yapılabilir diye plan da yapmıştı kendi kendine konuşarak.

Eline aldığı deftere bakarken bir yandan da kalemini dişlerinin arasında sıkıştırarak düşünüyordu.

" Evet öncelikle bol bol uyumak" kaşlarını çatıp " ee ama ban bunu yaptım"

"Alışverişe mi çıksam ki?"

Dudaklarını büzüp düşündü ve yazdığı maddenin üstüne çizik attı.

" tek başıma Alışverişe çıkmak eğlenceli değil ki aksine yorucu"

Kalemi saçlarının içine daldırıp " dışarıda yemek mi yesem?"

Başını Olumsuz anlamda sallayıp " buda sıkıcı " dedi.

Kısa bir düşünme maratonunun ardından " offf" çekti. Yapmak istediği çoğu şey arkadaşlarla yapılınca eğlenceli oluyordu.

"Sinemaya gitmek" buda olmazdı ki İnci film izlerken birisiyle konuşur filmle ilgili tahminler yürütürdü .

Yenilmişlikle omuzları düştü " iyi ama ben bir hafta evde ne yapacağım?"

Tam o anda kapısının zil sesi duyuldu İnci burada kimseyi tanımıyordu bu yüzden kaşları çatılsa da kalkıp kapıya doğru gitti.

Kapısını önce kapı deliğinden bakıp gördüğü suretle birlikte açtı.

Karşısında kumral 1,65 boylarında alımlı bir kadın, bir elinde bir kaç aylık bir bebek, diğer elinde ise kek'le duruyordu 

İnci ona kim olduğunu anlamak istercesine bakarken kadın gülümseyerek ona bakıyordu " Merhaba ben üst komşunuz Esin" dedi sıcak bir tavırla.

İnci'nin de yüzünde aynı gülümseme oluştu " aaa merhaba bende İnci " dedi oda gülümseyerek.

Ardından ikisi bir birlerine öylece bakmaya başlamıştı ki İnci aklına gelenle birlikte elini alnına vurup" buyrun kusura bakmayın " diyerek genç kadına evin içini gösterip kapının önünden çekildi 

Esin onun bu haline şaşkınlıkla bakarken içeri girdi ardından elindeki keki İnci'ye uzatarak " bunu size yapmıştım afiyet olsun " dedi.

İnci " ne zahmet ettiniz " dedi bu sırada Esin de keki eline tutuşturmuştu.

İnci keki eline aldıktan sonra onu salona geçirmişti " siz oturun ben çayın altını yakayım " dedi ardından hemen mutfağa geçip çayı ocağa koydu.

Salona geçince koltukta oturmuş Esin'e bakarken oda tekli koltuğa geçti " tekrar hoşgeldiniz " dedi mutlulukla çünkü burada hiç arkadaşı yoktu ve Esinle arkadaşlık kurmak istiyordu.

Esin aynı şekilde gülümseyerek ona cevap vermiş ardından İnci Buğlemle de tanışmıştı.

Gerisi koyu bir muhabbet ortamı olmuştu İnci arada kalkmış çay servisi yapmıştı.  Esin'in getirdiği keki de ikram etmişti.

Zaman su gibi akmış çaylar kahveler içilmiş iki kadın samimiyeti baya ilerletmişti Esin İnci'yi yeni atanan hemşire sanarken İnci onun kocasının da olduğu timde bir askerdi.

Esin sitemle" yaa İnci işte uzun zamandır dışarı çıkamıyorum " dedikten sonra bakışlarını koltukta baş parmağını emerek uyuyan kızına cevirmiş" bu küçük canavar dışarı çıktımı çok acayip bir şey oluyor " dedi.

Zamanın Kayıp Emareleri Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin