*27*

54 6 2
                                    

Usulca başımı kaldırıp suratına baktım. Gözleri hâlâ aynı.. Hâlâ aynı çocuk. İçe doğru batık, hayata karşı yorgun bi çift kahve göz onlar.

Sımsıkı sarıldım ve başımı iyice göğsüne gömdüm. Kocaman ellerini saçlarıma gömdü, "rüya gibi.. Alya kucağımdasın.." ".." Konuşacaktım her şeyi ama o an bi şey beni durdurdu ve sustum. Önce tadını çıkaracaktım, daha sonra zaten konuşurduk.

Gözlerimi kapadım ve hafifçe koynuna doğru yükseldim, hafifçe kokusunu içime çektim. İnsanın ana kokusu boynunda olur derlerdi. Çokta güzel kokuyordu..

*
"Çok güzel kokuyorsun.." "Karıma çekmişim.."

Bi dakika ne, karım mı?!

Usulca çenemden tutup havaya kaldırdı, "çok özledim.." sesi hafif boğuk çıkmıştı.

Usulca yanağımdan öpmeye başladı. Ard arda yanağıma sert sert öpücük kon duruyordu, sanki kediyi öpüyordu. Gülerek, "ya Ozan!"

Aniden dudağıma yapıştı. Hafifçe öpüp geri çekildim, suratıma bakarken sağ eliyle yanağımı kavradı. Hafifçe boynumu öpmeye başladı. "Ozan.." Öpmeye devam ederken doğrulmadan boğuk bi sesle, "hm.."

Yavaşça üstüme doğru yuvarlandu ve üstüme çıktı. Çok güzel öpüyordu. Hafifçe sağ eliyle boynumu kavradı usulca dudaklarıma yapıştı karşılık verirken ikimizden de bi inilti çıktı.

"Vay vay vay.." Aniden Ozan yana doğru kaydı ve başımı doğrultup kapıya doğru baktım, "Gamze..!" Kızmıştım niye böldü ki ya!

"Allah sizi ne yapmasın ya!" Ozan boğazını temizleyip konuştu, "Gamze afedersin de zamanlamanı-" Aniden kapıda bi adam belirdi, o afet gibiydi muhtemelen Bartuydu. Kıvırcık sarı saçları üstüne üstlük ela gözleri vardı Ozan ile hemen hemen eşit boydaydı, kasları Ozan'ın kasları kadar olmasa da baya belliydi.

"Sakın kız arkadaşıma küfür etmeye kalkma!" Böyle sert bi tepki beklemediğim için kaşlarımı çattım, Gamze'ye doğru döndüğümde dudaklarını kemiriyordu. Korkmuştu, Gamze bu kadar korunmak ister miydi ki? Ancak Bartu karşısındaki canavarı tanımıyordu. Bu yüzden Gamze ile kaş göz hareketlerimizle telepati kurduktan sonra Bartu'nun önüne geçip onu gözlerimizle uyardık, fazla tepki gösterdiğini anladı.

"Kusura bakma ona zarar geldiğinde dayanamıyorum.." Ozan usulca yutkundu ve Bartu'ya gözlerini dikti. "Muhtemelen en büyük zararı da sen veriyorsundur." Bartu Ozan'ın dediğini anlamadan Ozan odadan ayrıldı. Bende Gamze ile Bartu'nun arasından geçip Ozan'ın peşinden gittim.

"En büyük zarar derken?"  Ne dediğini anlayamamıştım. "Salağa yatma güzelim sen değil miydin siz erkekler bizi koruyayım derken üstümüzdeki baskıdan ötürü bizi asıl kendinizden korumanız gerekiyor diye?" Usulca yutkundum, "o zamanlar kavga ediyo-" Usulca dudaklarıma kapandı ve geri çekildi. "Şş sorun değil, o zamanlar seni hiç anlamadım ama yeni yeni anlıyorum geçte olsa. Herhalde büyüyorum ben.." Gülmeye başladım. "Bi tık büyüyorsun sanki aşkım!" "Alya...!" "Ee..-"

Kaçmaya başladım ne zaman ahenkli bi sesle Alya dese beni gıdıklayana kadar rahat bırakmazdı. Yazlık kapısınu açıp koşarak bahçeye çıktım, havuzun o tarafa doğru koşarken peşimden tarzan kaplanı gibi geliyordu. Küçük çocuklar gibi gülüşürken aniden kendimi havuzda buldum, yavaşça dibe gömüldüğüm sırada başımı zemine vurdum, yüzeye geri çıkamadım. Bi anda bilincimi kaybettim.

Hafifçe bedenimin taşındığını hissettiğimde havuzun yüzeyindeydim, gözlerimi açamıyordum. Sadece duyabiliyorum o da kesik kesik. İnce bi ses geldi galiba Gamze'nin sesiydi. "Ozan!.. Havuz.. Kan var.." Uzun uzun bağırıyordu ama bazı yerleri duyabiliyordum sadece.. Aniden iki büyük beden vücudumu çıkardı havuzdan ve beni bahçedeki yumuşak bi yere yasladılar.

"Alya duyuyor musun?!" "Güzelim orda mısın? Aç gözlerini!" "Alya?!"

Ağzım açılıyordu sanki ama başımdaki sancı ve acı tuhaf bi şekilde konuşmamı görmemi ve duymamı engelliyordu sanki.. Ölecek miydim ki.. Yavaşça gözlerimi açmaya çalışanlara karşı gözlerim daha çok kapandı ve bilincim tamamen kapandı..

Komşu Oğlu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin