*35*

27 3 0
                                    

Alya'nın ağzından

Sevim Hanım odaya girip randevu kağıdımı bıraktı. "Buyrun Alya Hanım bugünün randevuları." "Sağolun Sevim Hanım." "Kontrol edin eksiklik yanlışlık bir şey var ise düzelteyim." "Öğleden sonra bakacağım."

Başıyla onayladı, odadan çıkıp giriş kapısından ofisin bahçesine adımladım. "Günaydın!!" Gelen Yasemin'di. Yakın arkadaşımdı aynı zamanda meslektaşımdı. "Günaydın Yasmiş!" Yanaklarımdan öptü ve bez çantasından bi kap çıkardı. Diyete onunla başlamıştım ve 6-7 ayda 12 kilo vermiştim. Boyum 1.73 kilom ise 54,4'dü. Daha fazla kilo vermek istiyordum.

Kabı alıp kapağını açtım. "Oo cevizli günündesin ha?" "Evet!" Biraz sohbet etmeye başladık. "Bugünkü randevuların kiminle kontrol ettin mi?" "Yok be Yasmiş gerek duymadım herkesin randevusundan haberi vardır zaten. Normalde de bakmıyorum. Sadece notlar için kontrol ediyorum."

Notlar önemliydi her hastamın notları vardı.

"Ya sen?" "Ediyorum ben."

Canı sıkkın gibiydi yeşil gözlerinin içine doğru kıvrılıyordu kirpikleri. "Sorun mu var?" Usulca yutkundu. "Bazı hastalarımın hayatlarına üzülüyorum Alya.." "Dilersen anlat ama bu iş gereği doğru değil." "Biliyorum, anlatmayacağım." Teşekkür edercesine omzunu sıvazladım.

Eşiyle kavgasını anlatmaya başladı. İş bahanesiyle Yasemin'in suratına bakmıyormuş. Direkt suratına şu cevabı verdim, "Yokluğunu hissettir ona." "Kıyamam ki.." "O seni yok edebilecek kadar kıyıyo ama.."

Hüzünle titreyen ellerim eşliğinde cebimdeki pakedi çıkardım ve bi tane sigara yaktım. Dudaklarıma götürüp usulca çektim. Havaya doğru üfledim ve devam ettim.

"Erkekler böyle, ya yokluğunu hissettirip kendine getireceksin. Ya da nanay defolup gideceksin." Anlamsız gözlerle baktı. "Haklı olan bensem ben neden defolup gideyim?" "Çünkü bazen en iyi cevap susup gitmektir." "Anladım.. Ama biz evliyiz.." "Engel mi sanıyorsun? Avukat tutabiliriz çok yakın bi arkadaşım var." "Gerek yok."

Omzunu okşadım, "toparlan güzellik salataları yiyip kliniğe geçelim." Onaylayıp kendi kabını da çıkardı. Banka oturup yedikten sonra binadan içeri geçip kliniğe gittik. O kendi odasına geçmeden önce yeşil çay aldı bense kahve. Günlerdir uyumuyordum. Saçma hisler boğuyordu beni sanki.

Odama geçip kapıyı ardımdan kapadım. Randevulara notlarım için ucundan göz gezdirirken Sevim Hanım içeri girdi.

"Alya Hanım yeni bir hastamız sizden en yakın zaman için randevu almak istiyor." "Maalesef pek yerim yok." "Sizinle konuşmak istediğini söylüyor." "Sebep?" "Onu tanıyacağınızı söylüyor." "Ee.. Peki."

Ofis telefonunu alıp kulağıma yasladım, "Psikolog Alya Koçak' buyrun?" "Merhabalar.." "Merhaba küçük hanım dinliyorum." "Zor durumdayım.. En yakın zamana ihtiyacım var lütfen.." "Haftaya anca.." "Abla tanıyorum seni lütfen bugün yarın bi yolunu bul işte!" ".." "Numaramı yaz!"

Sevim'e çaktırmadan verdiği numarayı not aldım ve kapattı.

Sesi bana pek tanıdık gelmiyordu.. Genç bi kız gibiydi sesi. Kimdi ki..?

Komşu Oğlu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin