IBölüm 32I

505 36 18
                                    

Bölüm 32

"Sonunda uyandın kızım. Ah, senin için ne kadar çok korktum tahmin bile edemezsin."

Annemin sesiyle boş boş ona baktım. Neler oluyordu?

"Anne?" dedim yavaşça.

"Neler oluyor burada?" diye ekledim.

Nerede olduğumuzu sorma gereği duymamıştım çünkü hastanede olduğumuz barizdi. Rahatsız edici bir yatak, ilaç kokusu ve kolumdaki serum her şeyi açıklıyordu.

Francesca'nın yüzü bir anlığına gölgelenir gibi oldu.

"Violetta... Bayıldığını hatırlıyor musun?"

Francesca'nın sözleriyle gözlerimin kararmasından biraz öncesini hatırladım. Leon... Leon beni terk etmişti. Bu gerçekten olmuş muydu?

Gözlerime yaşlar dolunca Francesca serum iğnesi olmayan elimi tutmuştu.

"Violetta ben ne diyeceğimi bilmiyorum, ben..."

"Hiçbir şey söyleme. Beni yalnız bırakın sadece."

Babam başını iki yana salladı. "Bunun doğruluğundan emin değiliz tatlım." dedi.

Yalvarırcasına baktım. "Baba, lütfen... Buna ihtiyacım var." dedim.

Sonunda kabullenip odadan çıktıklarında boş boş duvara baktım. Hiçbir şey hissedemiyordum sanki. Duygularım alınmıştı.

"Violetta, ayrılmak istiyorum."

Leon'un sözleri zihnimden çıkmıyordu. Gözlerimi sımsıkı yumdum. Bunu bana nasıl söyler? Hem de telefondan! En azından yüz yüze söyleseydi.

Hıçkırmaya başladım. Bunu nasıl yapmıştı? Demek soğuk davranmasının arkasında bu vardı. Oysa balo günü her şey ne kadar da güzeldi.

Dans etmemiz, kulağıma yavaşça seni seviyorum diye fısıldaması, beni kaldırıp döndürmesi, şarkı söylememiz...

Hepsi benden çok uzaktı şimdi. Oysa bunlar beş gün önce olmuş şeylerdi. Beş gün içinde ne değişmişti ki? Ne olabilirdi?

Yatağımda tepinmeye başladım. Bir şeyleri kırıp atmak, parçalamak istiyordum. Bu 'şey' Leon olsaydı daha memnun olurdum açıkçası ama şu an o yoktu yanımda. Bende son çare olarak kendime zarar veriyordum.

Niye? Niye? Neden? Ne yaptım? Bana olan aşkı bu kadar mıydı? Saman alevi gibi miydi? Hemen yanıp sönmüş müydü?

Yoksa onun için yetersiz miydim? Başka bir kızı mı sevmeye başlamıştı? Aradığı şeyleri bende bulamamış mıydı? Yoksa ona olan aşkım gerçek gelmemiş miydi?

Hayır, bu doğru olamazdı. Benim ona olan aşkım gerçekti. En derinden hissediyordum ona olan aşkımı. Ama şimdi bir fark vardı... Aşkımın yanına alevlenen bir nefrette eklenmişti.

"Hayır, hayır, hayır... Olamaz." dedim kendi kendime.

Gözyaşlarımdan hiçbir şey göremiyordum. Kapının açılma sesini duyunca kapıya döndüm. Gözyaşlarımdan tam seçemediğim için sesi duymayı bekledim.

"Violetta? Duyar duymaz geldim..."

Ses Diego'ya aitti. Leon'a değil.

"Diego?" dedim ağlayarak.

"Violetta ben çok üzgünüm. Olanları duydum ve..."

"Diyecek hiçbir şey yok. Lütfen, kendini yorma."

Kendimi ağlamamak için sıkıyor olsam bile gözyaşlarım akmaya devam ediyordu.

"Tutma kendini. Ağla." dedi.

Son Dans #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin