Bölüm 5
“Bugün öğretmenler kurulu toplantısı var ve dersleriniz boş. İsteyen evlerine gidebilirmiş isteyen burada sessizce oturabilirmiş.” dedi nöbetçi öğrenci ve sınıftan çıktı.
Sınıfta büyük bir yaygara kopmasıyla gözlerimi sımsıkı yumdum. Bazen kaç yaşlarında olduklarını unutuyorlardı.
“Violetta, dün gece çok eğlendim. Bir daha yemeğe çıkar mıyız?”
“Ta… tabii. Neden olmasın?” dedim.
Leon’a karşı kötü davranmayı bırakmıştım artık. Bu beni de yoruyordu. Aslına bakılırsa o kadar da kötü biri değildi. Gerçekten tertemiz bir kalbi vardı. Ama dün hissettiklerimden sonra ona karşı temkinliydim.
Diego’ya âşık olamamıştım ve en büyük korkum Leon’a âşık olmaktı. Ama daha önce o kadar aynı ortamda bulunmuştuk neden şimdi olayım ki?
Ama daha önce ona hiç görerek bakmamıştım. O benim gözümde kendini beğenmiş, egoist biriydi. Ama şimdi öyle düşünmüyordum. O gerçekten iyi biriydi. İyi bir espri anlayışı vardı. Ve insanlara yardım etmeyi seviyordu.
“Ben dışarı çıkıyorum benimle gelmek ister misin?” dedi tüm iyi niyetiyle.
Aklımla kalbim savaş vermeye başladı. Kalbim ‘Git. Ne olabilir ki?’ diyordu. Ama aklım ‘Ya Diego?’ diye soruyordu bana.
Diego ne derdi bu işe? Leon’la beni baş başa görseydi. Ama biz arkadaşız sadece. Onu aldatacağımı düşünmez değil mi? Tabii ki düşünmez.
“Olur.” dedim ve çantamı alıp ayağa kalktım.
Sıradan çıkmaya çalışırken sıranın ayağına takıldım ve yere düştüm. Leon beni tutmak için atılmıştı ama yetişememişti.
Dizim çok acıyordu. Kafamı eğip dizime baktığımda kanadığını gördüm. Hem de oluk oluk kan akıyordu.
Sinirlerim bozulduğundan dolayı ağlamaya başladım. Bir gününü de sakarlık yapmadan bitirsen Violetta. Neden yapamıyorsun?
Leon yanıma eğilip bana baktı. Ben hala ağlıyordum. Gözyaşlarımı silmek istiyordum ama bir güç silmem için engel oluyordu.
“Violetta iyi misin?”
“Evet, Leon iyiyim. O yüzden ağlıyorum zaten. Ben iyiyken hep ağlarım. Kötüyken gülerim.” diye ters cevap verdim.
Onu terslemeyi bıraktığımı söylemiştim ama sorduğu da soru muydu yani? Lacivert kot eteğim kan olacak diye ödüm patlıyordu diğer yandan.
Bugün altıma koyu lacivert kısa kot eteğimi üstüme uzun bol krem rengi bir üst giymiştim. Uzun kollu olduğu için kollarını dirseğine kadar çekmiştim. Üstün üzerinde altın sarısı büyük bir kalp vardı. Altıma da bilekte krem converselerimi giymiştim.
“Terslemesen olmaz.” dedi ve kolunu bacaklarımın altına kaydırdı.
Diğer kolunu da sırtıma koydu ve ben havalandım. Bir anlık düşme korkusuyla Leon’un boynuna sarıldım.
Leon beni sıraların birinin üzerine oturdu ve dizimi görebilmek için eğildi. Ağlamam dinmişti ama arada gözyaşları akıyordu yanaklarımdan.
“Çok derin sayılmaz. Yakında kabuk bağlar ama istersen sarayım.”
Başımı sallamamla sınıftan hızlı adımlarla çıktı. Bende sınıfa bakmaya başladım. Sınıf bomboştu. Herkes çıkmıştı.
Leon geri döndüğünde elinde oksijenli su, Batikon, sargı bezi ve gazlı bez vardı. Malzemeleri oturağa bıraktı ve tekrar eğildi.
Oksijenli suyu eline aldı. Bileğini tuttum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Dans #Wattys2016
Фанфик"Kalbinin atışlarını duyabiliyor musun? İşte o benim şarkım..." Kapak için Mrs_Melody'ye teşekkürler!