Bölüm 49
Kimseye bu hastalıktan bahsetmeyecektim. Onları da üzmek istemiyordum.
Zaten kurtulma imkânım yoktu ve niye sayılı günlerimin kaldığını bilerek yaşamalarını seyretseydim ki?
Aşağı indim ve tüm arkadaşlarımın evde olduğunu gördüm. Bir an gözlerimi kırpıştırdım ve doğru görüp görmediğime baktım.
"Sizin burada ne işiniz var?" dedim.
"Bugün tamamen bizim. Annemler bugün başka yerde kalacaklar." dedi Francesca.
"Onları evden mi kovdun?"
"Tabii ki hayır. Aslında bu onların fikriydi." dedi.
Omuz silktim. Annemlerin böyle hoş düşünceleri vardı ve beni çok mutlu ediyordu.
Hep birlikte kahvaltı hazırladık ve masaya oturup kahvaltımızı etmeye başladık. Diğer yandan da sohbet ediyorduk.
Bayılırım masa başı sohbetlere!
"Leon krepler çok güzel olmuş sevgilim." dedim.
"Afiyet olsun güzelim."
"Gerçi şekilleri biraz bozuk ama..." dedi Federico.
Leon bir tane krepi alıp kalp şeklinde kesti ve üzerine çikolata sürüp bana uzattı.
"Senin için." dedi.
Alt dudağımı ısırdım ve krepimi yemeye başladım. Yarısına geldikten sonra Leon gülmeye başladı. Leon gülünce diğerleri de güldü.
"Neye gülüyorsunuz?"
Leon peçete alıp dudaklarımı sildi. "Her yanın çikolata oldu hayatım. Yerken dikkatli ye." dedi.
Aklıma birlikte Burger King'e gittiğimiz gün geldi. O gün yüzüme sos bulaşmıştı ve Leon uzanıp onu silmişti.
Yine aynı duyguyu yaşıyordum. Ama tek fark biz şu an sevgiliydik.
"Sen niye bu kadar romantik değilsin anlamıyorum." dedi Francesca Alanzo'ya.
"Benimde kapasitem bu kadar sevgilim ne yapabilirim." dedi.
"Hey. Eniştemi rahat bırak." dememle masayı bir sessizlik doldurdu.
Ters bir laf mı söyledim diye düşünürken Alanzo kahkaha attı ve çaprazımdan uzanıp elimi tuttu.
"Ağzına bu kadar yakışacağını düşünmemiştim hayatım."
"Dur orada enişte." dedi Leon 'enişte' kelimesini iğneleyici bir biçimde söyleyerek. "Ona bir tek ben hayatım diyebilirim."
Elini benden çekerek "Tamam. Kardeşim olacak kişiyle bile böyle konuşamıyorum. Üzgünüm Violetta, sevgilin çok kıskanç." dedi ve güldü.
Bende gülerek Leon'un yüzüne sevgiyle baktım.
Belki bir daha bu yüze doya doya bakma fırsatım olmazdı. Ne zaman öleceğimi bilmiyordum sonuçta. Ya bugünse?
"Tabii ki kıskancım." diyerek kendini övdü.
"Bitin şu kahvaltıları. Daha asıl sürprize gelmedik." dedi Francesca.
Merakla dönüp ona baktım. Asıl sürpriz de neydi?
"Şşt." diyerek Federico Francesca'yı uyardı.
Neler oluyordu? Bilmediğim bir şey olduğu kesindi ve merak ediyordum.
"Tamam sustum. Doyun artık." dedi sabırsızlıkla Francesca.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Dans #Wattys2016
Fanfiction"Kalbinin atışlarını duyabiliyor musun? İşte o benim şarkım..." Kapak için Mrs_Melody'ye teşekkürler!