Bölüm 18
Bitti! Tanrım, bitti! Buna inanamıyorum. Sonunda. Üstümden öyle bir yük kalktı ki. Hem de umduğumdan daha kolay bitti.
Sınavdan bahsediyorum. Aylardır durmadan çalıştığım sınav sonunda bitti. Dün sınava girdik ve bitti. O kadar iyi çalışmışım ki çok kolay geçti.
Yani, tüm koşuşturmaca bitti öyle mi? Hala inanılmaz geliyor. Sanki bir rüyadayım. Gözlerimi açacağım ve yine çalışacağım. Ama hayır. Bitti işte.
"Sınav korkusu olmayan bir güne uyanmaktan güzel ne olabilir?" dedi Francesca.
Haklı. Daha güzeli olamaz.
"Tebrikler kızlar. Umarım istediğiniz yerleri kazanırsınız." dedi babam.
"Ben kazanacağımdan eminim." dedim kendime güvenen bir ses tonuyla.
"Ooo. Sınıf ne âlemde?" dedi annem.
"Dün sınavdan çıkar çıkmaz Leon aradı. Sınavı müthiş geçmiş. O kadar sıkı çalışıyordu ki sınavının kötü geçmesi imkânsızdı zaten." dedim.
Babamda artık Leon'u biliyordu. Ve bu konuda bana hiç kızmamıştı.
"Peki, Diego? Seni aradı mı?" dedi Francesca.
"Ah, evet. Nasıl unuturum. O da aradı. Onun sınavı biraz kötü geçmiş ama yine de istediği yeri tutturacağını düşünüyor." dedim.
Francesca "Beni de Federico aradı. Onun sınavı kötü geçmiş. 'Seneye de deneyeceğim sanırım' dedi bana." dedi.
"Ya. Niye böyle olmuş ki? O bizim sınıfın iyilerinden. Garip. Belki şaka yapıyordur. Biliyorsun, böyle şakaları vardır." dedim.
"Ha, bir de Ludmila aradı. Onun ki de iyi geçmiş. İstediği yeri tutturacağından neredeyse emin." dedi Francesca.
"Beni de Camilla aradı. Sıra arkadaşım. Onun sınavı biraz zorlu geçmiş ama kendine güveniyor. İstediği yerin puanını alırmış." dedim.
"Umarım hepinizin gönlünden geçen olur." dedi babam.
"Umarım." dedi Francesca.
Rahat rahat kahvaltımı yaptım. Telaşsız, sakin. Sınav döneminde özlediğim tek şey buydu. Rahat bir tempo.
"Okuldaki sınavlarınızda bitti?" dedi annem.
Başımı salladım. Ağzımdaki lokmayı yutunca konuşmaya başladım.
"Sınavlarda bitti, en zor sınavı da atlattık, okulun kapanmasına bir hafta var. Daha ne isterim?" dedim.
"Harika. Artık tüm gün okula gitmek zorunda değilsiniz kızlar. Rahatlayın. İstediğinizde gidersiniz." diyor babam.
"Canım babam!" diye sevincini gösterdi Francesca.
Kahvaltımı bitirip odama çıktım. Tüm test kitaplarını, konu anlatım kitaplarını odamın en dip köşesine attım. Artık bir tanesini bile görmek istemiyorum.
Sonra dolabımın karşısına geçtim ve ne giyeceğimi seçmeye çalıştım. Üzerime askılı, uçuk mor bir elbise giydim. Azıcık dantelliydi. Ama uçuk mor astarı sayesinde gözükmüyordu.
Saçlarımı salık bıraktım. Dudaklarıma bordo sayılabilecek bir ruj sürdüm. Aynada kendime baktığımda güzel olduğumu gördüm.
Telefonum çaldı. Arayana baktığımda Diego olduğunu gördüm. Boş boş telefonun ekranına baktım bir süre. Artık ondan ayrılmalıyım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Dans #Wattys2016
Fanfiction"Kalbinin atışlarını duyabiliyor musun? İşte o benim şarkım..." Kapak için Mrs_Melody'ye teşekkürler!