IBölüm 36I

567 44 28
                                    

Bölüm 36

İki Yıl Sonra...

Kalbimin kırılmasından ve parçalarını bir türlü toparlayamamamın üzerinden iki yıl geçtiğine inanamıyordum. Zaman ne kadar hızlı geçiyordu.

Bu süre içinde Arjantin'e bir kere bile adım atmamıştım. Ailemle telefonda konuşmuştum sadece. Francesca her seferinde bana ondan bahsetmek istiyordu ama ben hep susturuyordum onu.

Çünkü biliyordum ki bir kez bile nasıl olduğuyla ilgili bir şey duyarsam, özellikle kötüyse, hemen atlayıp dönecektim.

Bunu yapamazdım. Artık yapamazdım.

Sınavlarımı hep çok iyi veriyordum ve okuldaki iyi öğrencilerden birisi olmuştum. Gavriella bir sene sınıfta kalmıştı ve yine dördüncü sınıfı okuyordu.

Avery babası kalp krizi geçirince ülkesine dönmek zorunda kalmıştı. Buradaki kaydını ise dondurmuştu. Onun yokluğunu çoğu zaman hissediyordum.

"Yine ne düşüncelere dalmış prensesimiz?" diyen sesi duyduğumda başımı yana çevirdim.

Falk karşımda duruyordu. Onunla yakınlaşmaya başlamıştık. Bana olan duygularının farkındaydım ama ben onu arkadaş olarak görüyordum. Dahası olarak göremezdim.

Çünkü... Çünkü kalbim hala istemesem de ondaydı. Ve hep onun olarak kalacaktı.

Böyle, ona aitmiş gibi, hissetmeyi hiç sevmiyordum ve bu histen kurtulmak için çok çabalamıştım ama yine de ona ait olduğumu hissediyordum.

"Avery aklımdan geçiyordu. Özledim." diyerek kısmi bir yalan söyledim.

Düşüncelerim sadece bununla sınırlı değildi tabii ki. Aklımda hep her saniye, salise, düşündüğüm yeşil gözlü kişi vardı.

"Bende özledim onu." dedi ve tekerlekli sandalyesini bana yaklaştırdı.

Başını hafifçe yana eğip bana baktı.

"Yeni saçlarından hoşlanmıyorum." dedi.

Saçlarıma dokundum. Hafifçe sarıya boyatmıştım. Yine de balyajlarım gözüküyordu.

"Ben sevdim ama."

"Fena değil de... Eski haline baya alışmışım. Aman kişiliğini de değiştirme." dedi gülerek.

Bende güldüm yavaşça. Falk bir anda ciddileşip yavaşça öksürdü.

"Violetta bugün çıkışta bir yerlere kahve içmeye gidelim mi?"

Omuz silktim. Falk'ın arkadaşlıktan öteye geçmeyeceğini biliyordum. Bir kere ben buna izin vermezdim.

"Gidelim. Çıkışta bekle gideriz." dedim.

"Süper. Hadi görüşürüz." dedi ve sandalyesini döndürüp kapıdan çıktı.

İçimden bir ses bugünü Falk'ı kırmadan bitiremeyeceğimi söylüyordu. Bu sesin haksız olması için dua ettim. Çünkü şu hayatta en son istediğim şey Falk'ı kırmak. Özellikle ben bu kadar kırıkken...

---

Falk'ın tekerlekli sandalyesini sürerken onunla çene çalıyordum. Havadan sudan, derslerden bir sürü şeyden bahsediyorduk.

"Eee, nereye oturalım?" dedi.

Her zaman gittiğimiz yeri önerdim. Öğrenciler için yapılmıştı.

"Tamam. İstikamet orası o zaman. İleri!" dedi.

Onun tekerlekli sandalyesini sürmeye devam ederken ona olan hayranlığımı düşünüyordum. Aşk anlamında hayran değildim.

Son Dans #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin