IBölüm 52I

510 35 17
                                    

Bölüm 52

"Çok güzel iki gün geçirdim teşekkür ederim Violetta." dedi Gavriella ve bana sarıldı.

"Ne demek. Bende eğlendim."

Gavriella iç çekip Leon'a döndü ve "Seni pek göremedik ama çok iyi birisine benzediğin ve Violetta'yı sevdiğin beli." dedi.

Leon'a bugün arkadaşlarımı uğurlayacağımı söylemiştim ve o da sinirini bir kenara bırakıp benimle gelebileceğini söylemişti.

Buradan çıkışta da işe gidecektik birlikte.

O yüzden altımda siyah kalem etek, üzerimde de kısa kollu kırmızı gömlek vardı. Altımda da siyah stiletto ayakkabılar.

Saçlarımı bugün atkuyruğu yapmıştım çünkü hava inanılmaz derecede sıcaktı.

"Bir dahakine sizi bekliyoruz artık." dedi Avery ve bana sarıldı.

Bende ona sarılırken "Bilmem. Bakarsınız atlar geliriz." dedim.

Tabii yaşamaya devam edersem.

Avery, Falk veya Gavriella'ya kanser olduğumu anlatmamıştım. Çünkü onlar hemen Leon'a anlatırlardı. Leon da tabii ki aileme.

"Gelin ya. Bir de sizi biz gezdirelim." dedi Leon'un elini sıkarken.

Leon belime sarıldı ve çenesini başıma koydu. "Geliriz merak etmeyin."

Falk'a döndüm ve ona yaklaştım. Kollarını açtı. Bende itaat ederek ona sarıldım.

Aramızda olan sorunu çözmeye çalışıyorduk çünkü biz arkadaştık. O bana Leon'a iyi davranacağına söz vermişti.

Gerçi bir daha Leon'la karşılaşmamışlardı ama olsun.

"Seni özleyeceğim." dedi.

"Bende seni özleyeceğim. Bir dahaki zaman görüşürüz."

"Umarım." dedi ve gülümsedi.

Leon'a döndü ve durdu. Onun durmasıyla bende durdum ve giderayak bir sorunun çıkıp çıkmayacağını tespit etmeye çalıştım.

"Sonra görüşürüz Leon. Violetta'ya iyi bak. O her şeyin en güzelini hak ediyor." dedi.

Leon yanıma geldi ve kolunu omzuma atarak Falk'a 'O benim' sinyali verdi.

"Sende hak ediyorsun. Umarım bulursun. Ve Violetta'ya gözüm gibi bakacağım merak etme."

Birlikte güvenlik kontrolünden geçtiler ve uçağın kapısından içeri girdiler. Arkalarından öylece baktım sonra Leon'a döndüm.

"Eh, bu da bitti."

"İşe gidelim. Geç kalmak istemiyorum." dedi.

Birlikte arabaya bindik ve radyoyu açarak dışarıya baktım. Karnımın alt kısımlarında baskı vardı.

Kanser olduğum düşüncesini hala kafamdan atamamıştım ama en azından anı yaşamaya çalışmak konusunda kendimi idare edebiliyordum.

"Geldik."

Aşağı indik ve birlikte içeri girdik. Yolumuzun ayrılacağı yerde beni durdurdu ve belimden çekip öpmeye başladı.

Kollarımı boynuna doladım.

Ayrıldığımızda bana baktı ve "Günümün harika geçeceğinden artık eminim." dedi.

Gülerek onun yanağına öpücük kondurdum. Üst kata çıktım ve kendi odama girdim.

Son Dans #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin