Bölüm 9
"Geçmiş olsun."
Bıkkın bir biçimde "Teşekkürler." dedim.
Bu kaçıncı 'Geçmiş olsun.' dileğiydi bilmiyorum bile. Francesca bugün de okula gelememişti ve herkes ona 'Geçmiş olsun.' diyordu.
"Sıkıcı değil mi?" dedi kantinde benimle birlikte oturan Diego.
Kantinin en arka yerinde beyaz iki kişilik plastik masaya oturmuştuk. Ben meyve suyumu içerken Diego hiçbir şey yapmıyordu.
"Biraz. Hepsinin adını unuttum. Neyse, Francesca'ya 'Herkes geçmiş olsun diyor.' derim."
Diego gülümseyerek başını salladı ve defterini çıkartıp konuyu okumaya başladı. Göz ucuyla okuduğu konuya baktım.
Felsefe. Felsefe hakkında bir şeyler okuyordu. İleride felsefe okumak istediğini biliyordum zaten ama ciddiye almaya başlamıştı demek ki.
"Okuduğun şey güzel mi?" diye sordum.
Başını kaldırmadan bana başını salladı. Bende bitmiş olan meyve suyu kutumu bırakıp çantamdan Geometri defterimi çıkarttım.
Karenin alanının çözümünü okurken alt dudağımı kemiriyordum. Sanırım asla geometrim iyi olmayacak.
"Zor mu?" dedi Diego.
Başımı kaldırmadan kafa salladım. Bana yaptığının aynısını ona yaparak nezaket kurallarını çiğniyorum ama hak etti bence.
"Violetta iyi misin?"
Gözlerim dolmuştu. İyi miyim? Değilim. Hiç iyi değilim. Gözyaşlarım akmadan defterden başımı kaldırdım.
"Değilim Diego."
"Neyin var canım?" dedi ve sandalyesini bana yaklaştırdı.
Onunla fiziksel bir temasta bulunmadım. Malum okuldayız. Okulda böyle şeyler pek hoş karşılanmaz ve bende hoş karşılamam.
Burası bir okul. Yani bir kafe, spor salonu değil. Bir okul. Okula eğitim görmek için geliyoruz ve burada 'kaynaşmamız' pek doğru olmaz. Kendi açımdan yani.
"Ben Francesca için çok endişeleniyorum Diego. İlk defa bu kadar kötü oldu ve bir şeyi mi var merak ediyorum."
"O iyi. Sadece ufak bir sorunu var." dedi Diego yumuşak bir tavırla.
Başımı salladım. Neden ağladığım hakkında bir fikrim bile yok. Ama kendimi çok kötü hissediyorum. YGS sınavının psikolojik etkisi olmalı.
"Tamam. Ben iyiyim." dedim gözyaşlarımı silerken.
Diego bana gülümsedi ve sandalyesini yerine geri çekti. Geometri defterimi çantamın arka gözüne koyup çantayı omuzuma astım.
"Diego, ben gidiyorum. Birazdan ders başlayacak. Sonra kulüpler var zaten. Görüşürüz." dedim ve kimseye belli etmeden öpücük attım.
Kulüpler bizim kafamızı boşaltmamız için var. Güzel aslında. Sınav stresinden az buçuk uzaklaşabiliyoruz. Kendi açımdan öyle yani.
Sınıfıma çıktım ve çantayı sıraya bıraktım. Sınıfta Camilla, Leon ve bir iki kız vardı. Onun dışında boştu. Teneffüste kim sınıfta olur ki? Mantıklı değil.
"Francesca'ya geçmiş olsun dileklerimi iletirsin." demesiyle soluğumu tutup yanaklarımı şişirdim.
"İşte bunu söylemeyecektin Camilla." dedi Leon gülerek ve benim yanıma geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Dans #Wattys2016
أدب الهواة"Kalbinin atışlarını duyabiliyor musun? İşte o benim şarkım..." Kapak için Mrs_Melody'ye teşekkürler!