Bölüm 51
Kapı kapanınca kendimi dönen sandalyeme attım ve sakinleşmeye çalıştım.
İnsanların sorunlarını dinleyip yol göstermenin bu kadar zor olduğunu nedense hatırlamıyordum. Keşke birisi beni bu konuda uyarsaydı.
Psikolog olmak çok zordu.
Ama tabii işin iyi yanlarını da göz ardı edemezdim. Bir kere alt katımda Leon vardı. Alt kat bankaydı üst kat ise banka müdürünün açtığı muayenehaneydi.
Niye böyle bir yer açma gereği duyduğunu bilmiyordum. Ama merak ediyordum açıkçası çünkü sen bir banka yönetirken bir de üç tane psikologla neden uğraşacaktın ki?
Ah, evet. Burada ben dâhil toplam üç psikolog vardı. Biri erkek biri kızdı ama sadece yüzeysel bir biçimde tanışmıştık çünkü o kadar yoğun bir tempo vardı ki vakit geçirecek vaktimiz olmuyordu.
Yemek gecesi ailem Leon'a bayıldığını açıkça ifade etmişti. Diego hakkında kaçamak cevaplar veren babam bile Leon'u çok övmüştü.
"Çok iyi bir işi var, seni çok seviyor, jestler yapabiliyor, nazik, kibar, yakışıklı, güçlü, saygılı ve ilgi alanları tam benlik." demişti.
Ailemin denetiminden geçtiğinde Leon derin bir nefes almıştı ve ben iki gün önce işe başlamıştım. Şimdiden bile bir sürü hastam vardı.
Kapım tıklanınca derin bir nefes aldım ve kendimi toparlayarak "Gel." dedim.
Kapı açılınca Leon kafasını içeriye uzattı.
Onu gördüğüm için rahatladım. Sorunları olan bir hasta daha görseydim çığlık atmam an meselesiydi çünkü.
"İyi ki sen geldin." dedim.
"İşler nasıl gidiyor diye bakacaktım ama... Anlaşılan sen çoktan yılmışsın."
Sandalyemde doğrularak "Alakası yok. Sadece insanların sorunlarını dinlemek çok yorucu." dedim.
Özellikle benim sorunlarım bana yeterken. Açıkçası kanserle baş etmek ve bunu kimseye belli etmemek fazlasıyla zordu.
Leon kapıyı kapatıp masamın karşısındaki yatakla koltuk karışımı şeye geçti ve yattı.
"Dinle beni doktor." dedi.
"Dinliyorum beyefendi."
"Bir kız var. Ona deli gibi âşık oldum. O da beni seviyor biliyorum ama yine de onu kaybedeceğim diye çok korkuyorum."
"Hım. O kızın sizi sevdiğinden emin olabilirsiniz çünkü bunu onun gözlerinde bile görebilirsiniz. Dokunuşlarında, mimiklerinde..." dedim.
Leon doğrulup masama geldi ve önünde durup bana doğru uzandı.
"Beni seviyor mu?" diye sordu.
"Seviyor."
Başımı öptü ve çekildi. Gülümseyerek ona baktım ve "Hadi git. Beş dakika sonra başka bir hastam gelecek ve seni burada görmesi güzel olmaz." dedim.
Masam açık renkli tahtadandı ve önünde iki tane büyük o koltukla yatak karışımı şeyden vardı. Bir tanesi açık pembeydi diğeri ise beyazdı. Büyük yastıkları da vardı.
Masamın sağ tarafında beyaz büyük raflar vardı ve onların üzerinde de çerçeveler, araştırmalar vardı. Masamın arkasındaki büyük pencereden çok ışık geliyordu.
Leon odadan çıkar çıkmaz kapı tıklandı ve açıldı. Gelen burada çalışan sekreterdi.
"Violetta Hanım, kahveniz." dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Dans #Wattys2016
Fanfic"Kalbinin atışlarını duyabiliyor musun? İşte o benim şarkım..." Kapak için Mrs_Melody'ye teşekkürler!