39. Bölüm FİNAL

5.6K 340 760
                                    

Tam iki haftadır Jong Dae durmadan ağlıyordu. Hormonlarının bu denli çıldırması beni de çıldırtıyordu. Ona olan sevgim ve onun dayanılmaz tatlılığı olmasaydı muhtemelen çoktan bir akıl hastanesine kapatılmış olabilirdim.

İşten sürekli izin almak zorunda kalıyordum. İşte olduğum zamanlarda da sık sık ilgisizliğimden şikayet edip ağlayarak beni arıyordu.

Bir sabah Jong Dae'nin çığlıklarıyla yataktan fırladım.

"Min Seooook! Min Seooooook! Aaaaaahh! Doğuruyoruuuum! Min Seok yetiiiş! Aaaaaaah!!!"

Koşarak aşağı indiğimde koltukta yatıyordu.

"Jong Dae? İyi misin? Bebeğim iyi misin cevap ver! Hemen çıkalım!"

"Hahahaha sadece bir denemeydi sevgilim."

"Neee? Jong Dae! Nasıl paniklediğimi biliyor musun?!"

"Özür dilerim Min Seok. Neden bağırıyorsun ki."

"Bağırmıyorum! Bu normal bir şaka değildi Jong Dae! Çok korktum anlıyor musun?!"

"B-bana b-bağırma."

"Tamam bebeğim üzgünüm. Sadece korktum. Gerçekten üzgünüm."

Sarıldığımda itip daha çok ağlamaya başladı. Ne yapacağımı bilmiyordum.

"Sevgilim lütfen ağlama. Seni üzmemeye çalışıyorum ama biliyorum ki beceremiyorum. Gerçekten artık ne yapmam gerektiğini veya nasıl davranmam gerektiğini bilmiyorum. Lütfen biraz olsun bana yardımcı ol. Yalvarırım."

"Ö-özür dilerim Min Seok. K-kendimi tutamıyorum. Biliyorsun isteyerek olmuyor."

"Biliyorum bebeğim. Seni seviyorum. Sarıl bana."

Kollarıma aldığımda bana sıkıca sarıldı. Onunla tamamlanıyorken nasıl kızabilirdim ki?

"Birazdan markete gideceğim sevgilim. Annemleri çağırayım mı? Tek kalmamalısın. Doğuma çok az kaldı."

"Hayır. Gitme Min Seok. Sipariş veririz olmaz mı? Yanımda kalmanı istiyorum. Bugün içimde bir huzursuzluk var."

"Oğlumuz seni çok yıpratıyor bebeğim."

"Onu suçlamayı kes Min Seok! O bizim bebeğimiz! O masum bir bebek. Anlıyor musun?"

"Anlıyorum sevgilim. Tamam şimdi sakinleş."

"T-tamam sakinim. Sadece doğum yaklaştıkça biraz korkuyorum ve sinirlerimi kontrol edemiyorum. Üzgünüm."

Kollarını boynuma sarıp tutkuyla dudaklarıma yapıştı. Dakikalar sonra geri çekilip gözlerime baktı.

"Şey.. Sevgilim.. Biz.. Sanırım biz.. Acıktık."

"Şaşırmadım meleğim. Hemen hazırlıyorum."

Kalkıp mutfağa gittim. Önce dolapta bulduğum malzemelerle yapabildiğim bir şeyler pişirdim. Sonra koca bir tabak salata ve meyve tabağı hazırladım. Hangisini isteyeceği belli olmadığından bir kaç çeşit meyve suyu koydum. Tam tatlıları çıkartmıştım ki Jong Dae'nin çığlıklarını duydum.

"Aaaaaaaahhhhh Min Seooook. Sevgilim yetiş yalvarırım. Aaaaah aaaaaaaahhhh! Min Seok kooş! Çabuk gel. Aaaahhh dayanamıyorum Min Seoook."

Koşarak içeri gittim.

"Yine şaka yapıyorsun değil mi? Hiç komik değil sevgilim. Şunu kes lütfen."

"Aaaaah lanet olsun şaka yapmıyorum! Canım yanıyor çabuk ol!"

Coincidence ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin