10. Bölüm

3.4K 333 270
                                    

Chanyeol önce ellerimize sonra da dönüp Baekhyun'a baktı.

"Baekhyun??"

"Doğum günün kutlu olsun Chan. Sevgilimle geldim. Bir sorun olmaz değil mi?"

"Yok olmaz. Siz sevgili misiniz? Yani ikiniz. Sen ve Xiumin."

"Onun adı Min Seok. Lütfen sevgilimin takma adını kullanma."

"P-peki Baekhyun. Hoşgeldiniz. İçeri geçin."

Baekhyun elimi bırakıp kollarını onun boynuna sardı. Chanyeol kollarını onun beline sardığında gördüğüm yüz ifadesi tanıdık gelmişti. Kai ne zaman Kyung Soo'ya sarılsa Chanyeol gibi kollarını daha da sıkar gözlerini kapatırdı. Onun huzur verdiğini söylerdi. Chanyeol de tıpkı Kai gibi görünüyordu.

Baekhyun ondan ayrıldıktan sonra içeri doğru yürümeye başladı. Tam peşinden gidecekken Chanyeol kolumdan çekti.

"Ona dokundun mu?"

"Ne?"

"Ona dokundun mu Xiumin?"

"Bunu neden soruyorsun?"

"O bizim gibi değil Xiumin. Ona dokunmadıysan sakın dokunma. Biliyorum sen biriyle sevgili olamazsın. Onunla sadece eğleniyorsan bunu bitir. O hassas biridir."

"Bu seni ilgilendirmez Chan. Üstelik biz barda tanıştık. O beni biliyor."

Aniden Baekhyun'un sesiyle ikimiz de sustuk.

"Hey! Chanyeol ne yapıyorsun?"

"Hiç bir şey Baek. Biz uzun zamandır arkadaşız. Sevgilini ufak bir sorguya çekmiş olamaz mıyım?"

"Neden? Buna gerek var mı? Birbirimizi seviyoruz. Bence bu yeterli."

"Onu iyi tanıyor musun? O da tıpkı benim gibi. Ayrıca.."

"Ben onunla çoktan yattım Chanyeol. Şimdi sevgilimi sorgulamayı kes."

"Ne? Bunu yapmadın değil mi?"

"Chanyeol susar mısın? İçeride arkadaşların var ve ben rezil olmak istemiyorum. Hadi Min Seok içeri gidelim."

Kolumdan zorla çekerek beni içeri götürdü. Neredeyse tüm barın burada olması nasıl bir saçmalık böyle. İçlerinde daha önce yatağıma aldığım en az 3 kişi vardı. Ortam gerçekten tuhaftı ve bir an önce bu saçmalıktan kurtulmak istemiştim.

"Baekhyun ben fazla kalamayacağım. Ayrıca bana nasıl olur da Chanyeol olduğunu söylemezsin!"

"İlk girdiğimizde şaşırmıştı. Onu tanıyorsun değil mi?"

"Evet.."

"Aman Tanrım yoksa siz.."

"Bilmiyorum Baekhyun. Bu konuyu kapatamaz mıyız?"

"Ona dokundun mu? Yoksa o mu sana? Ahh tamam her neyse bilmek istemiyorum."

Baekhyun'un dırdırını bölen Chanyeol olmuştu.

"Biraz gelir misin?"

"Beni çağırıyor. Teşekkür ederim Min Seok. Senin sayende. Yanımda olmasaydın bir köşeye oturmamı söyleyecekti ve beni bir daha görmeyecekti."

Chanyeol bize bakarken yanağımdan öpüp kalktı.

Yalnız kaldığımda yanıma eskilerimden biri geldi.

"Heey Xiumin sen misin?"

"Yok o değilim."

"Kesinlikle o sensin. Ondan başkası bu kadar soğuk olamaz."

"Gerçek değilim ben hologramım. Şimdi yerine git."

"Biraz konuşamaz mıyız?"

"Daha önce konuştun Tao. Seninle sadece bir kez yattım ve ikincisi olmayacak."

"Kris'le birden fazlası oldu bunu biliyorum."

"Çünkü o sizden farklı."

"Sadece peşinde koştuğu için mi?"

"Git Tao kavga etmek istemiyorum."

"O yanındaki bebe sevgilin mi?"

"Evet."

"Ciddi misin?"

"Ciddiyim Tao git!"

Dakikalar sonra nihayet yanımdan gitmişti. Chanyeol diğerleriyle ilgilenirken Baekhyun beni koridora götürdü.

"İşe yaradı Min Seok. Tamam biliyorum sevgisini kazanamayacağım ama en azından seninle olmama tepki gösterdi. Defalarca kez inanmayarak bana dokunup dokunmadığını sordu. İnanabiliyor musun? Senden ayrılmamı istedi."

"O seni seviyor Baekhyun."

"Tabi ki seviyor çünkü biz eski arkadaşız."

"Öyle değil. Şu aşk dediğiniz saçmalık. Yani o bunu hissediyor."

"Neden dalga geçiyorsun?"

"Hayır dalga falan geçmiyorum. Sana arkadaşımdan bahsetmiştim. Chanyeol sana sarılırken onun gibi görünüyordu. Anla işte.."

"Bu çok saçma."

"Her neyse sen hallettiğine göre ben gidebilirim değil mi?"

"Kalsan olmaz mı?"

"Gitmem gerek. Biriyle buluşacağım."

"Ah doğru günlerdir benim yüzümden.."

"Önemsiz."

Konuşurken bir yandan yürüyordum. Chanyeol yanında çelimsiz biriyle konuşarak bize doğru geliyordu.

Bir dakika! Çelimsiz? Yani acaba..?? Yok canım!

Konuşmaya kaptırmış bize doğru yürüyordu ki bize dönmesiyle ayağı takıldı.

Reflekslerimin bu kadar kuvvetli olduğunu ben bile bilmiyordum. Kollarıma aldığımda burnuma dolan koku resmen başımı döndürmüştü.

Başını kaldırdığında göz göze geldik. İkimizin de şaşkın olduğu metrelerce öteden bile anlaşılabilirdi.

Bu gerçek olabilir mi?

Onunla burada karşılaşmam ne kadar tuhafsa bu çirkin çocuğu yakından çok güzel bulmam da o kadar tuhaftı..


Tatlı okurlarım Coincidence zehirlenmesi geçiriyor :)

Umarım severek okumuşsunuzdur ♥♥♥

Coincidence ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin