24. Bölüm

3K 292 108
                                    

Bu da bonus olsun :) ♥ 
Minik bir bölüm sonu bombaCIĞI bırakıp gidiyorum ♥
Sizi seviyorum 
♥ 
İyi okumalar 



Kollarımda uyuyan ve bana tuhaf bir şekilde tatlı gelmeye başlayan çirkin çocuk yavaşça gözlerini açtı. Dudaklarımı yeni çekmiştim ki bir kez de o öptü.

"Günaydın serseri."

"Günaydın. Hala söylemedin."

"Neyi?"

"Adını."

"Jong Dae."

"Güzelmiş."

"Seninki de.."

"Benimle ilgili her şey mükemmeldir."

"Kendini beğenmiş olman çok itici biliyor musun?"

"Biliyorum ama insanları çeken şey de bu değil mi?"

"İtici bir çekiciliğin var."

"Bunu kendin söyledin. Sonra bana kendini beğenmiş deme. Çekiciyim demek.."

"Şey.. Farkında mısın?"

Sessizce başını eğip birbirine yapışık bedenlerimize baktı. Kolumu daha da sıkıp onu iyice kendime bastırdım.

"Farkındayım. Sussan iyi edersin."

"P-peki.."

Tam bir saat boyunca birbirimize sarılıp yattık. Kabul edilir şey değil..

"Gitmem gerek."

"Hemen mi?"

"Gece gelmemi ister misin? Bara yani.. Seni dinlemeye."

"Neden iyi davranıyorsun?"

"Kötü mü davranayım?"

"Hayır tabi ki. Neyse tamam. Gelir misin gerçekten?"

"Geleceğim. Ama şimdi çıkmalıyım. Bir işim var da."

Sessizce kabul edip yüzünü astı. Bana kapılmasını asla istemiyordum..

Oradan çıkar çıkmaz annemi aradım. Günlerdir aklımda bir şey vardı ve hayata geçirmeden önce en azından bildirmem gerektiğini düşündüm.

Evim yeteri kadar büyüktü. En azından bana yetiyordu da artıyordu bile. Param yetmediği için bir ev arkadaşı aramaya karar vermiştim. Evet belki eğlencelerimi kısıtlayacaktı ama en azından gelen her kimse kendi odamda yapacağım hiç bir şeye karışamaz. Bu nedenle günün çoğu zamanı boş duran evimi de değerlendirmek istedim.

Annemden de onayı alınca hemen bir gazete ilanı ve cama yapıştırılan bir kağıtla kararımı taçlandırmış oldum.

İlan verdiğimin üzerinden tam bir hafta geçmişti. Üç gün üst üste bara onu dinlemeye gittim ve o günden sonra kimseyle yatmadım. En son gittiğimde masama gelip gülümsedi.

"Yarın da gelecek misin?"

"Bilmem. Gelmeli miyim?"

"Aslında ben 5 gün izin aldım. Önemli bir işim var."

"O zaman kendi ortamıma dönmeliyim. Biliyorsun doğadaki Xiumin'ler uzun süre sakinliğe gelemezler."

"Aman ne komik!"

Kıskanç tepkiler vermesi bana tatlı gelmeye başlamıştı. Belki de bu yüzden bilmiyorum ama o gece onunla bir kez daha yattım.

Sonraki günlerde de bara gitmek için her gece hazırlandım. Ama hiç birinde o kapıdan çıkamadım. Çok tuhaf..

Bir şey beni evin içine çekiyordu. Ayaklarım gitmiyordu. Resmen canım istemiyordu.

Tam bir hafta olmuştu ve özlediğimi hissediyordum. Hissettiğim şeyden de nefret etmeye başlamıştım. Tam bunalıma girmiş bir şekilde yatarken telefonum çaldı.

"Dostum? Tanrım! Oraya gidince beni unuttunuz sanmıştım."

"Tabi ki unutmadık. Görüyorsun değil mi? İşte bu kucağımda uyuyan melekle ilgileniyordum. Bu eve yerleşmek fazla uzun sürdü Min Seok. Buraya alışmaya çalışıyoruz. Ne zaman geliyorsun?"

"Bu aralar bir ev arkadaşı aramakla meşgulüm. Biliyorsun parasızlık hayatımın bir parçası haline geldi. Ayarlayabildiğim ilk anda geleceğim."

"Kendine dikkat et dostum. Bizi özle."

"Siz de beni özleyin şapşal aşıklar. Görüşürüz."

Şuana kadar asla özenmediğim bir şeydi bu: Kyung Soo'nun onun kucağında uyuması.. Ama ilk defa istemiştim. Şuan kollarımda biri uyuyor olabilirdi. Tıpkı onlar gibi olabilirdik ve nedense böyle bir şeyi düşünürken hayal ettiğim tek yüz o oluyordu: Jong Dae..

O sadece saçma tesadüfler zincirimin sonundaki eğlenceydi. Bu kadar büyüttüğüm için komik duruma düşüyordum!

Saçma sapan düşüncelerimi bölen şey bir kez daha telefon oldu.

"Merhaba."

"Merhaba buyurun?"

"Ben kiralık ev için aramıştım. Yani sanırım bir ev arkadaşı arıyorsunuz."

"Evet doğru."

"Görüşebilir miyiz? Gazeteye adres yazmamışsınız da acaba adresi verseniz de gelsem olur mu?"

"Tabi hemen mesajla gönderiyorum."

"Teşekkürler."

Sesi oldukça tanıdıktı ama çok da önemsemedim. Hemen ona kiralayacağım odayı ve görünen dağınıklığı toparladım. Sonra da üzerime beni çekici gösterecek bir şeyler giydim. Belki gay olmayabilir ama en azından eninde sonunda benden etkilenip eğlencem olacağı için şimdiden dikkatini çekmeliydim. Ne sapığım ama! Ev arkadaşımı da kaçıracağım..!

Bir an önce toparlanmam gerektiği için plan yapmaya başladım. Gelen çocukla görüştükten sonra hemen bara gideceğim ve şu çocuğun izin günleri bitmeden özüme döneceğim. İşte tüm planım bu. Ama neden hiç bir zaman istediklerim olmaz ki?

Çalan kapıyı açtığımda resmen tesadüfün dibine vurduğumuz kanısına vardım. Çünkü karşımda gördüğüm kişi hayatımın tesadüflerinin başrolüydü.

Coincidence ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin