UMARIM GÖRÜŞMEYELİ İYİSİNİZDİR. BENİ SORARSANIZ BEN GAYET İYİYİM. SİZİN GÜZEL YORUMLARINIZI GÖRDÜKÇE DAHA DA İYİ OLUYORUM.
OYLARINIZ VE YORUMLARINIZI LÜTFEN EKSİK ETMEYİN.
İYİ OKUMALAR!
Ö-PÜL-DÜ-NÜZ ♡
"Gerçekten şaşılacak bir durum... Allah allah işe bak sen ya" dedi Şeyma masamın önündeki koltukta otururken. İçinde bulunduğum durumun şaşkınlığını o da benimle birlikte paylaşıyor hatta vermesi gerektiğinden daha fazla tepki vererek benim açığımı da kapatıyordu. Zira benim ne düşünecek ne de bir şey söyleyecek halim vardı.
Evden ayrılıp abimin evine taşınmamdan beri pek çok şey yaşamıştım. Poyraz ile Rüzgarla tanışmıştım ilk önce. Nasıl olduğunu bile anlamadan hayatımın merkezine oturmuşlardı. Önce merkezine oturmuşlar sonra da rahmime bir bebek koyarak yerlerini sağlamlaştırmışlardı. Tüm bunlar olurken onlar hem var hem de yoktular. Ama hayatımdaki daimi kadromda değişmeyen tek oyuncu olan abim hep benimleydi. O bana aile kavramın toplumda nasıl işlemesi gerektiğini öğreten yegane kişiydi.
Benim hayatımda sürpriz gelişmeler olurken onunki de boş durmamış ona kaybettiği sevgilisinin bir eşi benzerini göndermişti. Evelyn... Onu uzun zamandır görmemiştik. Yanımıza görünmez esrarengiz bir bulutun üzerinde gelmiş, sonra da aniden yok olmuştu. Ona ne olduğunu merak etmiyor değildim. Gidişi beni oldukça rahatlamıştı. Bu yüzden sadece onu düşünmek istemiyordum. O kızda beni rahatsız eden bir şeyler vardı. Onu gördüğüm ilk andan beri hissediyordum bunu.
Yaşadığım,hayatımın bütün cephelerinden gelen bu olayların hiçbiri beni az önce yaptığım telefon konuşması kadar şaşırtmamıştı.Anlamıyordum. Akıl sır erdirilecek bir durum değildi. Kendime nasıl olur? Diye soruyordum. Cevabı bulamıyordum. Hayır gerçekten... Hastanenin sisteminden bir test sonucu nasıl silinirdi?
"Yalnız ben onu bunu bilmem. Bu evren senin bu bebeğinin babasının bilinmesini istemiyor onu der susarım."
"Aa"dedim çıkışarak. Birden kendime gelmiştim. "Evrene neymiş canım. Hem daha bir kere denedik.Öyle bir kere de evren istemiyor falan.."
"İyi de"Koltuğunda dikleşti. "Bu testi yaptırmak zaten tehlikeliydi.İkinci kere bu riski göze alacak mısın?"
Elimi başıma atıp kendini yeni yeni belli etmeye başlamış baş ağrımı gidermek için ovaladım.
"Bilmiyorum Şeyma. Ben artık hiçbir şey bilmiyorum."
Dışarıdan gelen bağırış seslerini duymamla eğdiğim başımı hızla kaldırdım.Şeyma da aynı anda başını bana çevirmiş göz göze gelmiştik.Oturduğum koltuğun kenarlarına tutunarak ayağa kalktım. Masanın etrafından dolaşıp kapıya ilerledim. Kapıya yaklaştıkça ortada kalan kapının iki tarafında uzanan camekan bölmeden Şeyma'nın da ayaklandığını gördüm. Kendime içeride olanların değil dışarıda olanların önemli olduğunu hatırlatıp oraya odaklandım ve dışarıda insanların ortaya toplanmış olduklarını gördüm. Ama asıl olay orada değildi. Dışarı çıkmasam da onların sadece olayı izledikleri belli oluyordu.Toplanmış bir şey izlemekte olan kalabalığa bir kaç kişi daha eklenirken Şeyma olduğu yerde hareket edip yanıma geldi.Hareketlerinden tedirgin olduğu belli oluyordu. Kavga gürültüden pek hoşlanmayan biri olmalıydı. Kalabalık meraklı bir şekilde olanları izlerken bağırışlar giderek artmıştı. Zor da olsa seslerden iki kadının kavga ettiğini anlayabilmiştim. Kız kavgası... Bu milletin neden bu kadar merakla olanları izlediği belli oluyordu.
Kavga edenlerin kim olduğunu görmek için başımı bir sağa bir sola yatırırken kapı açıldı. Ali Abi içeri girdi.Elindeki evraklar gittiğinde elinde bulunan evrakların iki katıydı. Sinirli gözüküyordu.Toplantıda işler iyi gitmemişti anlaşılan.Hızlı adımlarla masasına ilerleyip elindeki evrakları masaya bıraktı. Evraklar masada düzenli bir yığın haline gelirken masaya bırakılırken tok bir ses çıkarmıştı. Yığının üzerindeki bir kaç kağıt bağımsızlığını ilan edip pencereden sızan ışık huzmesine katılarak havada süzüldü. Ali Abi derin bir nefes alıp bize döndü.