BÖLÜM 8:ARKADAŞ OLMAK

12.1K 501 37
                                    

Sevgili okuyucularım.... Mükemmel olduğunuzu söylemiş miydim? Evet ! Söylemiştim. Ama bunu duymayı gerçekten hak ediyorsunuz.

Biraz da VOTE VE YORUM sayılarını artırsak fena olmaz hani...

MULTİMEDYA: RÜZGAR

ŞARKI : BRAVE - SARA BAREILLES (ASYA'NIN MARŞI)

İyi okumalar! Ö-PÜL-DÜ-NÜZ...

Abim yeşil gözlerini bana dikmiş öylece bana bakıyordu.Yüzü asıktı. Sanki bir şeye sinirlenmiş gibiydi. Dengemi sağladımı düşünüp ondan ayrıldım. Bu hareketimle mümkünmüş gibi yüzü daha da asıldı. Her an patlayacak bir volkana benziyordu.

"Neyin var" dedim sakin bir şekilde. İçimde bir yerlerde saklanmış duran bir ses eğer sakin davranırsam onun da sakinleşeceğini söylüyordu. İçimde bir yerlerde saklanmış patavatsızlığımın mimarı olan ses ise aklıma gelen tüm senaryoları sıralamak için beni itekliyordu. Susup susmama arasındaki ince çizgide ip cambazı gibi dolanıyordum. İçimde bu savaş sürerken artık bir şeyden oldukça emindim. İkisi de sürtüğün önde gideniydi. Zoraki bir gülümsemeyle abime baktım. Kendimi o kadar sıkıyordum ki yüzümün ne şekle girdiğini bile düşünemiyordum. Abimin kasılan kasları gevşedi. Sakinleşmiş gözüküyordu. Hatta birazdan kahkaha atacak gibi bir hali vardı. Elini kaldırdı işaret parmağıyla burnuma dokundu.

"Yüzün bir babun poposuna benziyor" Diğer elini de kaldırdı ve iki eliyle yanaklarımı sıktı. "Söyle bakalım küçük cadı söyleyeceğini. İçinde kalmasın." Ne zamandır tuttuğumu bilmediğim nefesimi bıraktım ve aklımdaki senaryolarımı bir bir sıralamaya başladım.

"Şimdi sabahın köründe uyanmayı başarabilen bir insana göre bir çok derdin olabilir. Mesela az uykusuzluktan buruşan yüzün gibi. Gerçi bunu sorun edebileceğini düşünmüyorum sonuçta her gün aynaya bakıyorsun. Gerçi hala nasıl aynaya bakıp çığlık atmadığını anlamış değilim ama. Her neyse. İş yerindekiler mi bir şey yaptı diyeceğim ama sabah sabah... İşkolik olduğunu düşünürsek bu da olası aslında. Daha hava aydınlanmadan işe gittiğini düşünürsek. Ki biz o saate seher vakti diyoruz. Kız meselesi mi diyeceğim" Kahkaha attım" Bence bunu geçelim. Biiyor musun bazen senin gey olduğunu düşünüyorum. Yani tamam geçmişte olanları düşünürsek değilsin ama bu heteroseksüel olmadığın anlamına da gelmez. Belki de hayatın çok anlamsız olduğunu seni kurtarabilecek tek insanın bıyıklı , kıllı Hüsamettin olduğunu fark etmişsindir. Yani eğer böyle bir şey varsa bana söyleyebilirsin. Gerçekten. Seni yargılamam. Ölümüne dalga geçerim ama yargılamam gerçek..."

Abim elini ağzıma kapadı.

"Yeter küçük cadı" dedi gözlerini büyüterek "Yeter." Sanırım aşırı yüklenmiştim. Maraton koşucusu gibi derin nefes aldıp verdiğime bakılırsa cidden çok yüklenmiştim.

"Biliyor musun? Hayatta biraz realistik davranmamız gerektiğini düşünüyorum. Tamam yaratıcılığına hayran kaldım .Ama tatlı cadı arkadaşımın uzaylılar tarafından kaçırıldığını söylesen daha gerçekçi olurdu be." Elimi kaldırıp ağzıma kapadığı ellerini aşağı indirdim. Gözlerimi devirip başımı yana yatırdım.

"Sıkıcısın. Gerçekten sıkıcısın. Yarın öbür gün öleceksin. Ama hala sıkıcı olacağım diye uğraşıyorsun."

Abartılı hareketlerle gözlerini devirdi. Onu görmeden gelerek yürümeye başladım.Evin kapısına vardığımda arkamdan gelmediğini fark ettim. Ona bakmamaya özen göstererek cebimdeki anahtarı çıkardım ve kapıyı açtım. Tam içeri girecekken onun sözleriyle kendimi içeride değil ona dönmüş bir vaziyette buldum.

BİR BEBEK BİN MÜSİBETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin