BÖLÜM 25: SENİ SEVİYORUM

8.7K 422 20
                                    

MERHABALAR. YİNE BEN VE YİNE BİR BEBEK BİN MÜSİBET :D

ÖNCELİKLE OY VE YORUMLARINIZ İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM. BAZEN YORUMLARINIZA CEVAP VEREMİYORUM VE BU KENDİMİ HAYALET BİR YAZARMIŞIM GİBİ HİSSETTİRİYOR :)

AMA SİZ YİNE DE OYLARINIZI VE YORUMLARINIZI EKSİK ETMEYİN. ONLAR BENİM İÇİN ÇOK KIYMETLİ.

Ö-PÜL-DÜ-NÜZ :D

Gözüme vuran ışık ilk defa uyanmama bir sebep değildi. Gece boyunca uyuyamamış, yatakta bir öte yana bir bu yana dönüp durmuştum.Son bir kez daha sağ tarafımdan sol tarafıma döndüm. Abim yanı başımda boyu boyunca uzanmış, mışıl mışıl uyuyordu. Uzun zamandır benimle kalıyordu. Bunun ona ne kadar zor geldiğini görsem de ona artık kalmasına gerek olmadığını söyleyemiyordum. Onun yanında kendimi güvende hissediyordum. Bencilce bir davranıştı, kabul ediyordum. Ama onun yanındayken kimse bana ve bebeğime zarar veremezmiş gibi hissediyor, gördüğüm o kötü rüyalar beni ne kadar etkilese de etkisini az da olsa yitiriyordu.

Gördüğüm rüyalar aklımdan bir film şeridi gibi geçmesiyle ürperdim. Elim istemsizce bebeğimi korumak istercesine karnıma gitti. Son zamanlarda ne zaman uykuya dalsam bir kabus beni ele geçiriyor, uykumdan ağlayarak uyanıyordum.Bu durum davetten sonra ortaya çıkmıştı. İlk başlarda umursamasam da sonraları ilerlemişti. Kimseye bir şeyler söylememiştim. Abim de şans eseri onun arabasında uyuya kaldığımda fark etmişti. Bana ne zamandır bu halde olduğumu sormuş,konuşmamızın hemen ertesi günü ise bana taşınmıştı.

Abime ailemin verdiği tepkiyi sorduğumda üstü kapalı bir şeyler söylemiş , şakayla karışık eşek kadar olduğunu kimsenin ona karışamayacağını söylemişti.Ertesi günü babamın abimle beni mirasından men ettiği haberi gelmişti. Onun parasına ihtiyacım yoktu. Geç de olsa kendi ayaklarımın üzerinde durabiliyordum artık. Abim de çok önceden kendi işini kurmuş kendi işinin patronu olmuştu. Onun servetinde babamın payı yoktu. Ona ihtiyacımız da yoktu. Ama acıtmıştı. Abim bir şey söylemese de onun da böyle hissettiğini biliyordum.Kendi düşüncelerime dalmış, boğulurken abim olduğu yerde kıpırdadı ve bir iki saniye sonra gözleri açıldı.Gülümsedi.

Buruk bir gülümsemeydi bu. Elini uzatıp saçımı okşadı.

"İyi uyuduğunuz mu?"Gülümsedim. Cevabını bildiği halde bu soruyu sormaktan bıkmıyordu.

"Eh işte" dedim onu az da olsa mutlu edebilmek için. Gülümsemesi tüm yüzüne yayıldı.İçimden bir ses bunun nedeninin verdiğim cevap olmadığını söylüyordu.

"E heyecanlı mısın bakalım"

Yanılmamıştım. Bugün büyük gündü. Bebeğimin cinsiyetini öğrenecektim. Bu günü uzun zamandır heyecanla beklememe rağmen olaylar her zamanki gibi en üst sıraya oturmuş , tüm duygularımı üzüntü ve kaygı olarak değiştiriyorlardı. Kendime kaç defa bunu yapmayacağım diye söylemiştim. Ama olmuyordu. Biz insanoğlu psikiyatristin kapısını çalıp iki antidepresan yutmadan kendimizi adam edemiyorduk. İç çektim.

"Aman  dedim. "Olanlardan heyecanlanmaya vakit mi kalıyor" diyerek düşüncelerimi bir özet olarak abimle paylaştım. Abim kaşlarını çattı.

"İlk hamileliğin." dedi."İlk bebeğin. Benim de ilk yeğenim. O yüzden heyecanlı olmak zorundasın. " Yatakta dikleşti. Ayaklarını yataktan aşağıya sarkıttı. Yataktan aşağıya inerek benim tarafıma dolaştı ve elini bana uzattı. Bunları yaparken ben de olduğum yerde dikleşip sırtımı yatak başlığına dayamıştım. Elini uzatmasına karşılık benden bir hareket göremeyince "Hadi"diyerek üsteledi. Elini tuttum. Sıkı tutuşu karşısında bana ayağa kalkmak için pek bir iş düşmemiş, kendimi an itibariyle ayakta bulmuştum.

BİR BEBEK BİN MÜSİBETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin