BÖLÜM 2:POYRAZ GÜNDAY

19.2K 879 53
                                    

Votlarınız ve yorumlarınız çok önemli. İyi okumalr. Ö-PÜL-DÜ-NÜZ!

Yatağıma süzülen sabahın ilk ışıklarıyla birlikte yatakta doğruldum. Ve kim bilir on dakikadır kaçıncı tekrarını yapan alarmıma uzanıp kapattım. Ayağı kalkıp daha kıyafetlerimi yerleştirmediğim için valizimin yanına ilerledim. İçinden iş görüşmesi için uygun olabilecek bir şeyler aramaya başladım. Kıyafetleri tek tek çıkarıp etrafa atarken bununi samanlıkta iğne aramaktan farksız olduğunu fark ettim. Çünkü içinde tek bir uygun kıyefet yoktu. Uzun arayışlardan sonra en uygun kıyafet olan dar bir kot pantolon ve düz beyaz bir gömlekte karar kıldım. Kıyafetlerimi hızla üzerime geçirip kombinimi pembe bir trenckot ve mavi bir stiletto ile tamamladım. Son görünümüme bakmak için aynanın karşısına geçtiğimde gözlerimin altının hafif kızarmış olduğunu gördüm. Tabi ki bunda gece boyu uyumamamın etkisi büyüktü.

Gerekli her şeyi çantama koyup aşağı indim. Eskiden olduğu gibi ne beni bekleyen bir kahvaltı sofrası vardı ne de bana kızmak için tetikte bekleyen bir baba. Buna alışmak çok zor olacaktı. Mutfağa ilerledim. Çantamı masanın üzerine bırakıp dolapları karıştırdım. Tahmin ettiğim gibi hiçbir sey yoktu. Dönüşte alışveriş yapmayı aklıma not edip çantamı da masanın üzerinden alarak mutfaktan çıktım.

Bahçeye çıktığımda yüzüme gelen güneşle gözlerimi kıstım,ellerimi yüzüme siper ettim. Bu hem güneşten korunmamı sağlamış hem de ilerisini daha net görmeme yardımcı olmuştu. İleride kumral oldukça yakışıklı bir çocuk siyah lüks arabasına yaslanmış benim olduğum yere bakıyordu. İkimizde bir iki dakika öylece durduktan sonra o yaslandığı yerde dikeldi. Yüzünde sanki istediğini almış bir ifadeyle arabasınin kapısına ilerledi. Arabaya biner binmez arabayı çalıştırdı bana son kez kısa bir bakış atarak gaza bastı.Bir dakika içerisinde de gözden kaybolmuştu. Arkami dönüp kapıyı kilitledikten sonra bahçe kapısına ilerledim.

Sokakta yürürken aklımda dönüp dolaşan düşünceler yüzünden en az iki belki de üç kez ezilme tehlikesi atlatmıştım. Sonunda bunun böyle olmayacağına kanaat getirip Bana doğru yaklaşan taksiye el kaldırdım. Sonra birden yeterli param olmadığı aklıma geldi. Ve elimi indirdim. Bana doğru yaklaşıp durmaya hazırlanan taksiye elimle gitmesini işaret ettim. Adamsa biraz hayal kırıklığı biraz da sinirlenmiş bir ifadeyle tekrar gaza bastı ve hızla uzaklaştı. Bende çaresizce yürümeye başladım.

...

Şirketin içerisine girdiğimde tüm gözler bana çevrilmişti. Bütün çalışanlar aralarında fısıldaşıyorlardı.

Bu Asya Yetkiner değil mi?

Ay çok güzel.

Ne güzel makyaj güzeli bunlar makyaj güzeli.

Ay ne işi var ki burada?

Patronla mı çıkıyor kim bilir?

Son fısıltıyı duymamla olduğum yerde durup arkamı döndüm. Dedikodumu yapan kızın masasına ilerledim. Bir elimi masanın üzerine koyup diğer elimin isaret parmağıyla da kıza yaklasması için işaret ettim. Kız tereddütlü bir şekilde yaklaştı. Gülerek aynı onun gibi fısıldadım.

'Evet tatlım çıkıyoruz. Hatta biraz sonra sevişeceğiz. O yüzden bizi rahatsız etmezseniz iyi olur.' Tam arkamı dönmüş gidiyordum ki aklıma gelen son bir şeyle tekrar arkamı döndüm. Bu sefer sesli tüm çalışanlar duyabileceği bir şekilde

"Ofis seksi. Çok ateşli. Denemelisiniz..."

Herkesin şaşkın bakışları altında ofise ilerledim. Ve kapıyı iterek açtım. Bir kaç takım elbiseli adam masada oturmuş konuşuyorlardı. Biraz daha dikkatli bakınca önlerindeki dosyaları fark ettim. Yani kısacası ben Asya yetkiner bir toplantının ortasına dalmıştım. Adamların başları bana çevrildi. Bense tüm patavatsızlığımla masaya ilerleyip tam patron adayımın önüne masaya oturdum. Başımı geri döndürüp

BİR BEBEK BİN MÜSİBETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin