4. BÖLÜM (Anlaşma)

9.4K 428 18
                                    

Savaş sınıftan içeri ağır ağır girdi. Korku dolu bakışlarım inatla onu takip ediyordu. O akşamki ciddi çocukla hiçbir alakası yok. Beyaz gömleğinin yarısı içeride yarısı dışarıda. Elleri ceplerinde içeri sırıtarak giriyordu. Yanında da üç tane çocuk. Tam bir çete gibiler. Yanımdan geçerken bana göz kırptı ve arka sıralara oturdu. Dersi bölmüştü ve kimse ona bakmıyordu. Şaşırmadılar bile. Hata öğretmen bile derse dönmek için onun oturmasını bekledi. Bu nasıl bir okul böyle?

Bu arada ben baya rahattım. Çünkü bana ters herhangi bir harekette bulunmadı. Acaba ben mi fazla paranoyak oldum diye düşünmeden edemiyordum. Gereksiz düşüncelerimle boğuşurken zil çaldı ve dersimiz sona erdi. İçimden beynimin de sona erdiğini söyledim. Matematik beni mahvediyordu.

Sınıftan kalın sesli bir erkeğin "sınıfı boşaltın! " diye bağırmasıyla herkes sınıftan çıkmaya başladı. Kulaklarımı kapatmamak için ellerimi zor tutmuştum. Neden öyle bağırdığına kafa yormadım. Zaten gitmek istiyorum.
Çantamı aceleyle toplamaya başladım. Sınıfın kapısının kapanma sesini duyduğumda daha da hızlandım. Sona kalan kağıtları buruşturarak teptiğimde başımı çantadan kaldırdım. Ön sırada birden onun suratını görünce küçük bir çığlık attım.

Bu çığlığım onu baya eğlendirmişe benziyordu. Yalandan pis bir sırıtış sergiledi.

"Bak sen kimler gelmiş bizim okula.

Sabahki cesaretsizliğim bana birşey yapmaması ile son bulmuştu. Ama şu an erken karara vardığımın farkındayım.

-Bu okula gelmeyi ben istemedim!

Dedim sanki yaptığım şeye bir mazeretmiş gibi. Tamam kardeşinin kayilini serbest bırakmıştım. Ama bunu bilemezdim. Neticede alnında katil yazmıyordu.

Bakışlarım etrafa kayarken bir amacı olduğunu biliyordum. Burada beni öylece bırakmayacağını bildiğim gibi. O hariç sınıftaki heryere bakıyordum. Fakat onun keskin bakışlarının üzerimde keşfe çıktığını hissedebiliyorum. Sonunda rahatsız oldum ve ona döndüm. Çaktırmadan bile olsa izlenilmekten rahatsız oluyorum ve o bunu gözüme gözüme sokuyor. Gözlerimin içine bir müddet baktı ve ardından gözlerini kaçırdı.
Sonra aklına birşey gelmiş gibi tekrar bana döndü.

"Sana ne yapmalıyım?"
Benden çok kendine soruyor gibiydi. Sesindeki kararsız tınıyı tepkisizce dinledim.
"Seni rahat bırakacağımı söylesem? "

Bakışlarım şaşkınlıkla ona döndü. Bunu yapar mıydı. Çünkü son zamanlarda istediğim tek şey bu.
Gözlerime kadar ulaşan saf umudumu farketmişti. Bu iyi niyetime sadece sırıtmayla karşılık verdi. Hiç de samimi durmuyordu. Her hareketinden kötülük ve pis şeyler akıyordu.

"Tabi bazı isteklerim var"

Ben bu isteklerin ne takım şeyler olduğunu düşünüyordum. Birinin bana zorla bir şey yaptırmasından ve dayatmacı sistemden nefret ediyorum.

Elini sıraya vurdu ve "Buldum" dedi. Dikkatimi ona verirken gözlerine bakmamaya özen gösteriyordum.

"Aslında bugün iyi günümdeyim. O yüzden senden isteyeceğim şey çok basit"

Biraz rahatlarken bakışları bana döndü. Sesindeki huzuru fark ettiğimde kaşlarım çatıldı. Altından kötü şeylerin çıkmayacağını umut ederek dinlemeye devam ettim.

"Seni anneme sevgilim olarak tanıştıracağım" dedi ve gülümsedi.

Savaş bana karşı yumuşuyormu gitgide yoksa bana mı öyle geliyor? Herneyse diyerek konuya döndüm. İstediği şey pek yapabileceğim bir şey değil. Ama başka şansımında olmadığının bilincindeyim.

SİYAH MEŞALE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin