Seval Hanım ebisenin fermuarını halledince kabinden çıktım. Elbiseyi çok beğenmiştim. Üzerimde de güzel durmuştu. Sanırım Savaş da böyle düşünüyordu. Çünkü bana büyülenmiş gözlerle bakıyodu. Ya da belki zihnim bana oyun oynuyordur. İşin içinde Savaş olunca insanın inanası gelmiyor.Kasaya ödemeyi çoktan yapmıştı. Sert parmaklarını ellerime kenetleyip beni mağazanın çıkışına doğru çekiştirmeye başladı. Seval Hanım'a hoşçakal bile demeden çıktık. Derdi neydi anlamıyorum ama yine sinirlenmişti.
Arabayla mağazadan uzaklaşırken arkama dönüp bakma isteğiyle dolup kalmıştım. Koskoca mağazayı dar etmişti bana. Yan tarafıma bakmaya çekiniyordum. Cesaretimi toplayıp gözlerim kendiliğinden kaydığında tüm dikkatini yola verdiğini gördüm.
Sessiz yolculuğumuz sahil kenarına gelmemizle son bulmuştu. Arabayı istop etmesiyle ona döndüm. Neden buraya gelmiştik?
Savaş kafamdaki soruyu anlamış gibi konuşmaya başladı.
"Öncelikle sana o akşamki dediğim maddeleri uygulayacaksın. Sonra külahları değiştiririz ona göre."
Elini çenesine koyarak düşündü ve devam etti.
"Ayrıca okuldan kesinlikle ayrılmayacaksın. Zaten sonuçlarına katlanırsın.
Anneme gelirsek fazla sorun yaratacağını zannetmiyorum. Hamen alışır sana. Babamla tanışmayacaksın zaten kendileri yurtdışında."-Alışır derken! Zaten sadece haftasonu diye anlaşmamışmıydık. Sonra sen yoluna ben yoluma.
"Anlaşmada bazı değişiklikler oldu sincap."
Savaş'a döndüm ve korkarak sordum.
-N-ne gibi değişiklikler?
Savaş çenesini kaşıyarak bana döndü ve sırıtarak "Anlaşmanın mühletini uzatmış olabilirim" dedi.
-Ne demek mühletini uzattın? Bana sadece haftasonu demiştin. Söz vermiştin aptal!
Bu cesaretime ben bile şaştım doğrusu. Savaş sinirle kasılırken rahatsız edici bir sakinlikle konuşmaya başladı;
"Bir anlaşmanın kurallarını ben koyarım ve sen karışamazsın. İki benimle bağırarak konuşamazsın. Üç bana hakaret edemezsin canını yakarım!"
Ardından tehlikeli bir şekilde sırıtarak devam etti;
"Canın mezara girmek istiyor galiba Sincap."Söylediği son cümle ile bedenim korkuyla kasıldı. Artık gözümde iğrençlikte level atlamış durumda. Korku öyle basite alınacak birşey değil. İnsana asla dedirten şeyleri yaptıran ve delirmesine sebep olan bu duygudur.
Sessiz kalırken eliyle çenemi tutup kendine döndürdü. Gözlerinin toprak tonuna bakarken ne kadar çok rengi barındırdığını fark ettim.
"İşte benim sincabım işine gelince nasılda uysal olur"
Sinirle çenemi ellerinden çekip "kes şunu" dedim. Bu gidişle sinir hastası olacaktım.
Eğlenen bir tavırla "Neyi" diye sordu.
-Bana sincap demeyi!
Hala bana neden sincap dediğini anlamıyordum.
Sincap da bir hayvan öyle değil mi?"Sence bütün bunlar başına neden geldi?"
Bunun konuyla ne alakası var anlamadım. Susmaya devam ettiğimde sinir bozucu konuşmasına devam etti.
"Ben söyleyim. Merakından geldi"
Ben ona anlamaz bakışlar atarken "eee sincap ne alaka" dediğimde sırıttı. Bazen onu gerçekten anlamakta beynim zorlanıyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/51308101-288-k300928.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAH MEŞALE
Chick-LitAilen.. Arkadaşların.. Akrabaların.. Güvendiğin.. Sevdiğin.. Hatta tanıdığın herkesi gözümü kırpmadan öldürebilirim. Sırf yakınımda durman için çevrendeki herkesi senden alırım ve yapayalnız kalırsın. Tabi bir kişi seni asla yalnız bırakmaz! "O KİŞİ...