Duvara bozuk bir el yazısıyla SAVAŞ ULUSOY yazıyordu. Yazının kanla yazıldığını ve kanların duvardan aşağı doğru aktığını fark ettim. Telefon elimden düşerken elimdeki kanı silmeye çalışıyordum.
İşte o an ellerim soğuktan değil korkudan titremeye başladı...
Parmak aralarımdan kanlar damlarken gözlerim adeta başka bir yere bakmamak için savaş veriyordu. Yanaklarımda soğuktan kurumuş gözyaşlarım, soğuk ellerimden akan sıcak kanla şu an darmadağın bir haldeyim. Gözlerimi kapattım ve kendime zaman verdim. Ellerimi mortuma silip telefonumu yerden aldım. Titreyen ellerimle ambulans çağırmaya başardığımda hala ağlıyordum. Yere eğildim ve Cem'in başını sert duvardan çekip kucağıma yasladım. Montumu çıkarıp üzerine örttüm. Ağzından çıkıp soğuk havaya karışan buharları görünce rahatladım. En azından nefes alıyordu.
Pantolonumun cebinden peçete çıkarıp ambulans gelene kadar yüzündeki kanları temizlemeye çalıştım. Hava o kadar soğuktu ki bedenim yavaş yavaş uyuşmaya başlamıştı bile.
Telefonumu attığım yerden, Cem'i kımıldatmadan almaya çalıştım. Soğuk parmaklarımla zar zor Şeyma'nın numarasını tuşladım. Açmasını beklerken bir yandan da Cem'i izliyordum. Şeyma nihayet telefonu açtığında ona adresi verip hemen gelmesini istedim.
Ne kadar süredir bekliyorum bilmiyorum ama ambulans nihayet gelebilmişti. Cem'i sedyeye bindiriyorlardı. Köşeden Şeyma'nın geldiğini görünce ne yapacağımı bilemedim. Gelip bana sarıldığında, durduğunu fark etmediğim gözyaşlarım tekrar kendini gösterdi. Sabahın soğuğunu yemiş yüzümü silerek ambulansa doğru yürümeye başladım. Cem'i ambulansa çoktan bindirmişlerdi. Kolumdan Şeyma'nın durdurmasıyla ona döndüm. Montumu bana uzatıp senin burada kalman lazım dedi. Anlamsızca yüzüne baktığımda gözlerini benden kaçırdığını fark ettim.
Kolumu çekip "Noluyor Şeyma? Bende geleceğim hastaneye" dedim.
Şeyma: "Özür dilerim ama senin burda kalman gerekiyor, üzgünüm"
dedi ve ambulansa bindi. Ambulans uzaklaşırken bende arkasından bakıyordum. Köşeyi dönerek gözden kaybolduğunda hala dikiliyordum. Ellerimi kulaklarıma bastırdım, siren sesleri git gide azalırken ben kımıldamıyordum bile.Sesler kesildiğinde etrafıma baktım. Bu ürkütücü sokakla baş başa kalmıştım. Yan tarafıma baktığımda SAVAŞ ULUSOY yazısı tüm bu olayları açıklıyordu aslında. Kabanımı giyip bu izbe sokaktan bir an önce uzaklaşmak istiyordum. Ayrıca neden Şeyma'nın burada kalmamı istemesini hala anlayamamıştım. Beni burada kanlarla baş başa bırakarak delirtmek istiyordu herhalde.
Son olarak telefonumu da cebime koyarak hızlı adımlarla ambulansın gittiği yoldan yürümeye başladım. Sokağın başına kadar hızlı hızlı yürüdüm. Köşeyi dönerken arkama bakma gereği duydum. Gözlerimi kapatarak tekrar önüme döndüğümde park halindeki arabayı beklemiyordum. Özellikle içindeki Savaş'ı hiç beklemiyordum. Bu sokağa hiç yakışmayan pahalılık kokan arabasından inerken bende onu izliyordum.
Oda arabanın önüne geldiğinde "Demek kendine birşeyler almak için evden çıktın" dedi.
Gözlerim dolarken "Neden yaptın?" diye sordum.
-Hani neler aldın kendine?
Sinirlerim alt üst olurken "NEDEN YAPTIN?" diye bağırdım.
Savaş'da ciddileşirken beni arabaya doğru sürüklemeye başladı.
"Burada olmaman gerekirdi. Bana yalan söyledin" dedi.
Kolumu kurtarmaya çalışırken ona son gücümle direniyordum.
En sonunda "Tamam tamam, bırak kolumu" dedim sakince.
Ani karar değişimimden işgillense de kolumu bıraktı. Tam karşısına geçip ona doğru döndüm. Kabanımın fermuarını yavaşça açtım. Sonra dizimle o noktaya baya sert bir tekme attım. Acıyla iki büklüm olduğunda toparlanmasına fırsat vermeden, ayağımla geriye doğru itip son hız kaçtım. Arkama bakmaya korkuyordum. Eğer beni şimdi yakalarsa neler yapabileceğini tahmin bile edemiyordum. Bacaklarıma daha da yüklendim. İnsan canının derdinde olunca yapamayacağı şey yok.Okullar arası koşu yarışlarında arkamdan sinirli bir Savaş bıraksalar yeminle birinci olurdum.
Nihayet caddeye çıktığımda gelen teksiyi görünce neredeyse sevinçten duygulanıp ağlayacaktım. Nefes nefese yola atladığımda taksi durdu. Savaş'ın beni yakalamasındansa ezilmeyi tercih ederim. Taksiye bindiğimde şöföre acele etmesini söyledim. Araba hareket ettiğinde çıktığım sokağın girişine baktım. Savaş sendeleyerek çıkıyordu. Koştuğu belliydi. Nefes nefeseydi.
Boşverip rahatça önüme döndüm. Arabanın sıcaklığıyla soğuk bedenim yavaş yavaş ısınmaya başlamıştı. Taksiciye adresi verip arkama yaslandım. Mayışmaya başladığımda başımı cama yaslayarak gözlerimi kapattım...
"Hanfendi geldik uyanın" diye taksicinin sesini duymamla irkilerek gözlerimi açtım. Toparlanarak etrafıma baktığımda eve geldiğimizi gördüm. Parayı ödeyip taksiden indiğimde hala kendime gelmeye çalışıyordum. Yeni uyanmışlığın verdiği huzursuzlukla eve doğru yürüdüm.
Annemle babamın meraklı bakışlarını umursamadan direk odama çıktım. Geceliklerimi giyip yatağıma uzandığımda ellerimle şakaklarımı ovalamaya başladım. Yarım saat dinlenip Cem'i ziyarete gidecektim. Yorgun olduğum için uykuya dalmam pek de zor olmamıştı.
Gözlerimi açtığımda sırt üstü yatarak bir müddet tavanı izledim. Saate baktığımda akşam dörde geldiğini fark ettim. Sıkıntılı bi nefes verdiğimde nasıl bu kadar saat uyuduğumu düşünüyordum.
Gerçi o kadar saat uyumama rağmen bedenim dinlenmiş değil aksine daha da berbat durumdaydı. Yatağımdan zorla kalkarak dolabımın karşısına geçtim. Üzerime aceleyle birşeyler geçirip aşağı indim.
Saçlarımın kabarıklığını umursamadan açık bıraktım. Ayakkabılarımıda giydikten sonra nihayet kendimi soğukla buluşturdum. Kabanımı giyerken adımlarımı daha da hızlandırdım. Taksi durağına kadar yürüyecektim.
Taksiye bindiğimde hastane adını bilmediğimi fark ettim. Aptal kafam.
Hemen Şeyma'ya mesaj atıp adresi aldım.Taksiden indiğimde karşımda devasa büyüklükteki hastane duruyordu. Bahçesi ordan oraya koşuşturan endişeli insanlarla doluydu. İçeri girmek istemesemde bende kalabalığın içine karıştım.
Cem'in odasına geldiğimde elim kapının kulpunda bekliyordum. Kalp atışlarım hızlanırken Cem'in yüzüne nasıl bakacağımı düşünüyordum. Cesaretimi toplamaya çalışırken içerden gelen mırıltılarla donup kaldım.
YOK ARTIK!!
Evet yeni bir bölüm daha. Beklettiğim için üzgünüm. Umarım beğenirsiniz. Görüşlerinizi bekliyorum. Sorularınız olursa bana ulaşabilirsiniz...
Hoşçakalın.
![](https://img.wattpad.com/cover/51308101-288-k300928.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAH MEŞALE
ChickLitAilen.. Arkadaşların.. Akrabaların.. Güvendiğin.. Sevdiğin.. Hatta tanıdığın herkesi gözümü kırpmadan öldürebilirim. Sırf yakınımda durman için çevrendeki herkesi senden alırım ve yapayalnız kalırsın. Tabi bir kişi seni asla yalnız bırakmaz! "O KİŞİ...