Hatırlatma:Bu kadar güvenli hissetmem çok tuhaftı. Tıpkı boynumda hissettiğim öpücük kadar tuhaf...
***
Bilmem kaçıncı öksürük sesinden sonra kalan uykuma devam ediyordum. Omzunda daha rahat bir pozisyon bulmaya çalışırken onu rahatsız ettiğimin farkındaydım.
Uykuyla uyanıklık arasındaydım. Sesleri duyuyor ama müdahale edemiyordum. Kapı açılma sesi gelince içeri giren soğuk beni kendime getirmeye yetmişti. Gözlerimi açarken bir an önce yatağa girmek istiyordum. En son saate baktığımda gece ikiye geliyordu. Sızlanarak arka koltuğa daha da yayıldığımda bacaklarımdan çekiştirilmemle çığlık atmam bir oldu. Sinirle gözlerimi açtığmda ne olduğunu anlayamadan kendimi Savaş'ın sırtında buldum. Fırsattan istifade uyumaya devam edeceğim sırada tekrar öksürdü. Hasta olduğu düşüncesi ile kaşlarımı çattım.
Hira kapıyı açtığında sırtından inmek için hareketlendim. Hasta hasta birde beni taşımasını istemiyordum. İnmeye çalıştığımda daha da sert tutmuştu. Nefesimi sıkıntıyla vererek kendimi bıraktım. Merdivenlerden çıkarken Hira da arkamızdan geliyordu. Odaya girdiğimizde Savaş kapıyı kapattı.
-Hey! Hira dışarıda kaldı.
Savaş: Ee napmamı bekliyosun?
Başımı ovalayarak yatağa oturdum. Dolabımı karıştıran Savaş'a sırıtarak
"Gördün mü ne kadar dağınık. Bi el atıversen"
Yüzüme geceliklerimin atılmasıyla gülümsemem yarıda kesildi. Ayakkabılarımı çıkardığımda annemin burada olmadığı için seviniyordum. Toz alerjisi olduğu için beni içeri almayabilirdi. Kendimi yatağa attığımda Savaş kollarımdan tutup beni kaldırdı.
Savaş: Geceliklerini giy.
Savaş'ı odadan zorla çıkardıktan sonra geceliklerimi giydim. Evde herkes uyuyordu. Hirada oturma odasına gitmişti galiba. Kapıyı sessizce açtığımda Savaş'ı göremedim. Karanlık koridoru incelerken merdivenlerin üzerine oturduğunu gördüm.
Fısıltıyla "Savaş, Savaaaaş"
En sonunda yanına gidip sarstığımda uyuduğunu fark ettim. Yüzünü inceleyip onu sessizce uyandırmaya çalıştım. Mırıldanıp bana ayak uydurdu. Kendini yatağa attı. Ateşine bakmak için alnına elimi koyduğumda elimi ittirerek yan döndü.
Ağır ağır giderek odamın kapısını kilitledim. Gerçi annemlerin pek geleceğini sanmıyorum ama yinede bir ihtimal...Işığı kapattığımda etraf sokak lambasının sayesinde seçiliyordu. Ayakkabılarını onu uyandırmadan çıkardım. Üzerini örttüğümde kolumdan tuttu.
Gözlerini açmadan;
Gitme!Sesi kalbimi titretirken yutkundum. Yavaşça yatağa oturduğumda başını kucağıma koydu. Ellerim havada onu izliyordum. Karanlık odada birtek onun nefes alış veriş sesleri vardı. Huzur veren nefes alış veriş sesleri.
Odamda birinin varlığı beni huzursuz ederken onun huzur ve güven vermesi çok saçmaydı. Bu iki duygu onun tam zıttıyken.
Yatağıma bile oturmalarına izin vermeyen ben, kendi ellerimle onu alıp yatırmıştım buraya.Düşüncelerimle boğuşurken
Savaş: O elin daha ne kadar havada duracak?
Elimi başının üzerine koyarken "Uyumuyor muydun sen?"
Savaş: Uyuyamıyorum.
"Sana ninni söylememi ister misin?"
Savaş: Olur. Söyler misin?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAH MEŞALE
أدب نسائيAilen.. Arkadaşların.. Akrabaların.. Güvendiğin.. Sevdiğin.. Hatta tanıdığın herkesi gözümü kırpmadan öldürebilirim. Sırf yakınımda durman için çevrendeki herkesi senden alırım ve yapayalnız kalırsın. Tabi bir kişi seni asla yalnız bırakmaz! "O KİŞİ...