ஓ|Parti Sabahı [P2]

2.7K 193 120
                                    

Keyifli okumalar...

Remus, yavaşça Clara'nın omzunu sarstı.

"Clara, hadi kalk. Hadi, bak Şifa Sıvını getirdim."

Clara güçlükle kendine geldiğinde Remus'a gülümsedi. Yavaş hareketlerle oturur pozisyona geçti.

Beraber koltuğa oturdular. Clara iksirini içerken , Remus kahveseini yudumluyordu. Saat dokuz olmuştu ama Lily ve Çapulcular inatla uyumaya devam ediyorlardı. Clara başıyla Lily ve James'i işaret ederek konuştu.

"Lily, onu öldürecek, biliyorsun değil mi ?"

Remus kıkırdadı.

"Biliyorum ama en azından hayatının en huzurlu uykusunu geçirdi. Bırak da uyusun."

Clara başıyla onayladı. Beraber keyifli bir sohbete dalmışken odadan bir bağırtı geldi.

"JAMES POTTER ! Senin o aptal kafan neden dizimin üstünde!?"

Anlaşılan Lily uyarmıştı. Uyandığı anda ilk işi , bacaklarındaki ağırlığa bakmak olmuştu. Tabii James'i görünce anında çığlığı basıp James'i koltuktan yuvarlamıştı. James ise şuan halinden memnun görünüyordu. Saçlarını karıştırıyor , yüzünde bir sırıtışla bağırıp çağırmaktan kıpkırmızı olan Lily'i izliyordu. Kızın tüm hakaretlerini bitirmesini bekledi. Sonra kız , karşısında hiç tepki vermeden onu izleyem çocuğa baktı.

"Sen neden cevap vermiyorsun ?" Diye sordu kız.

James sırıttı.

"Sadece... boşver , unut gitsin." Dedi. Bazen insanı sinirden çatlatıyordu.

Lily merak etmişti.

"Hadi ama Potter. Devamını getir. " dedi ve ekledi. "Zaten sinirlerimi bozdun sabah sabah bana bir açıklama borçlusun."

"Kızma ama Lily-Çiçeğim , kızınca saçların sinirden uçuşuyor. Böyle yüzün kırmızı falan oluyor , zaten el kol hareketlerinle falan kendinden geçiyorsun. Ve kesinlikle o kadar tatlı oluyorsun ki... " dedi.

Bu son noktaydı. Lily çocuğun kafasına vurdu ve sinirle konustu.

"Sen adam olmazsın , James Potter!" Dedi ve arkasını dönmeye hazırlandı ama James konuştu. Hala yüzünde sinir bozucu bir sırıtış vardı.

"Kabul et , Lily-Çiçeğim." Dedi.

Lily sinirle nefesini verdi ve sabırsız bir şekilde konuştu.

"Neyi kabul edeyim , yine ne saçmalıyorsun , Potter ?" Diye sordu.

"Sabah uyanınca ilk gördüğün şey bendim ve bu senin hoşuna gitti." Dedi .

Lily anında kızardı.

"Sen-sen... artık diyecek söz bulamıyorum Potter . Yani , gerçekten. Kelime dağarcığımın geniş olduğunu sanırdım tabii seninle tanışana kadar ..." dedi . Utanmıştı. James'in açık açık her şeyi belli etmesi hoşuna gitse de utanıyordu.

James hemen konuştu.

"Ah , Lils... çok zor kelimeler değil. İki kelime , altı hece... Seni seviyorum. Bu kelimelerin , senin kelime dağarcığında olduğunu çok iyi biliyorum. " dedi. Hala gülümsemesi yüzünde olsa da ciddiydi.

Lily'nin de bir sınırı vardı. Ve Potter baş belası bu sınırı çoktan aşmıştı.

"Evet Potter , var. Ama ne var biliyor musun ? Bu sözler benim ağzımdan çıktığında karşımdaki kişi sen olmayacaksın."dedi.

Remus Lupin ve ÇapulcularHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin